Kadınlar, her ay normal adet görerek veya hamilelikle ve emzirme ile vücutlarında biriken zararlı maddelerden sürekli olarak temizlenirler, bu şekilde ağır hastalıklardan ve ayrıca kanserden korunurlar.
Düzensiz kanama hasta kadın için aslında kurtarıcı bir faktördür. Düzensiz kanama, vücutta sağlığa zararlı fazlalıkların toplandığını ve hastalık derecesinde çoğaldığını gösterir. Kadın, rahim kanaması ile vücudundaki bu zararlı maddelerden ve toksinlerden kurtulur. Fakat ne yazık ki ka-dınlar bu kanayan rahmin kıymetini ancak onu ameliyatla aldırdıktan sonra anlayabilirler.
Resulullah (s.a.v.) bir Hadis-i Kudsi'de şöyle buyuruyor: "Allahü Teala bütün mahlukatı yaratıp tamamladıktan sonra rahim kalkıp Rahman'ın eteğinden tuttu. Allahü Teala ona "vazgeç" buyurdu. Rahim "Bu kalkışım koparılmaktan sana sığınanın kalkışıdır. Allahü Teala ona "Seni gözeteni gözetmem, seninle bağını koparandan bağımı koparmam seni hoşnud etmez mi?" buyurdu. Rahim "Evet ey Rabbim, razı eder" dedi. Allahü Teala "Bu hak sana verilmiştir." buyurdu." Buhari, c. 6, s. 134 Rahim neden kalkıp Allah'a sığınmış olabilir?
v Daha önce kadınlar bebek düşürmek için rahimlerine şiş batırırlardı. Bebeği korumakla görevli, bir anne kadar şefkatli rahim, gözbebeği gibi koruduğu bebeğin sökülüp atılmasını, bu işlem sırasında bazen kendisinin de delinmesini görmüş olabilir.
v Kürtajda rahim içi kazınır bebek parça parça alınır, kazıma işlemi "rahim ağlaması"na kadar (uterin cry) devam eder. Bebeğine ve kendisine kürtajla yapılan zulmü görmüş olabilir.
v Sezaryen, genellikle normal doğum zamanı beklenmeden yapılır. Rahim, ne bebek ne de kendisi daha doğuma hazırlanmadan kesildiğini, bebeğin yerinden sökülüp alındığını görmüş olabilir.
v Rahmindeki en ufak bir rahatsızlıkta, kadınların rahmi ameliyatla alınmaktadır. Rahim vücuttaki vazifesi zorla sona erdirilerek kesilip atıldığını, çöplükte çürüdüğünü görmüş olabilir.
Peygamber Efendimiz bir diğer Hadis-i Kudsi'de şöyle buyuruyor: "Allahü Teala "Allah benim, Rahman benim, Rahmi ben yarattım ve onu Rahman ismimin bir parçası kıldım. Kim onu gözetirse ben de onu gözetirim, kim onunla bağını keserse ben de onunla bağımı keserim buyurdu." Tirmizi, c. 6, s. 164
Kanamalı hastaların tedavisi:
v 3 günlük açlıklara başlaması ve hacamatları yaptırması gerekir. Açlığın ilk gününde bel ve kuyruk sokumundan hacamat yaptırıldığında kanama hemen durur.
v Oruçtan sonra her sabah suyla karıştırılmış 30 gr. tarçınlı elma sirkesi içilir.
v Sonra öğleye kadar mevsimine göre kırmızı pancar suyu karışımı ("Prostat" bölümüne bakınız.), nar suyu, elma suyu, greyfurt suyu veya limon suyundan herhangi biri suyla karıştırılarak her seferinde 1 bardak olmak üzere 3-4 defa içilir. Daha sonra taze incir, hurma, elma veya başka bir meyve yenir. Akşama yakın yemek yenebilir. Çay olarak ise ısırganotu, anason, keten tohumu çayı içilir ve 7 gün bu şekilde devam edilir.
v Sonra bir defa daha 3 günlük açlık yapılır. Açlığın ilk gününde kürek kemikleri arası ve kürek kemikleri altından hacamat yaptırılır. Bu ikinci 3 günlük açlıktan sonra da 3 gün elma suyu içilir ve üçüncü gün saat 19:00'dan itibaren karaciğer temizlemesi yapılır. ("Karaciğer Temizlemesi" 3. gün bölümüne bakınız.)
v Gücü yeten genç kadınlar bir hafta sonra, hemen 7 günlük veya 10 günlük oruç tutmalıdır ("Oruç" bölümüne bakınız.) ya da 3 günlük oruçları 7 defa yapmalıdır.
Kanamayı durduran ilaçlar:
v 5 tane limon dilimlenir, bir litre su ile kısık ateşte suyun yansı buharlaşıncaya kadar kaynatılır ve süzülerek yudum yudum içilir.
v Kökü, tohumu, yaprakları ve çiçekleriyle beraber nane nar kabuğuyla birlikte kaynatılır ve ılık banyo suyuna karıştırılır. Bu suyun içinde 30-50 dakika oturulur. Bu banyo kanamayı durdurur.
Veya
v Sinirliotun suyunu sıkarak sirke ile veya sade içmek ve ezilmiş sinirlio-tu vajinaya koymak, kanamayı durdurur. Sıcak suyla içilen taze öğütülmüş keten tohumu da aynı etkiyi gösterir.
v Yarım litre elma sirkesi 1 çorba kaşığı öğütülmüş tarçınla karıştırılarak 10 dakika kısık ateşte kaynatılıp süzülür. 2 hafta boyunca, açlık günleri hariç, her sabah aç karnına 30 gr. alınır.
Veya
v 2 çorba kaşığı biberiye, yarım litre elma sirkesi ile karıştırılır, 8 -10 saat bekletilir. Sonra 10 dakika kısık ateşte kaynatılır, soğuduktan sonra süzülür ve 2-3 hafta süresince açlık günleri hariç her sabah 30 gr. aç karnına suyla alınır.
Veya
v Kurutulmuş arslanpençesi veya sarı kantaron yaprakları incecik ezilir ve elekten geçirilir. Sabah-akşam günde 1 çay kaşığı, papatya çayı veya suyla yutulur.
Veya
v Günde bir tatlı kaşığı ezilmiş gilaburu ağacı kabuğu kaynar suyla demlenir. Gün içinde iki defada içilir. Veya hergün 200 gr. gilaburu meyvesinin suyu içilir. Adet kanamaları öncesi görülen ağrıları giderir, aşırı adet kanamalarını durdurur.
Bu ilaçlarla kanama çok kısa sürede kesilir, adet düzene girer. Doğum yapmak, sağlığa kavuşmanın en kısa yolu olduğu için, kanamalar durduktan sonra hastaya hamile kalması tavsiye edilir.
Hamile kadınların doğumdan önce tüm temizlemeleri yapması çok iyi olur. Bebeğin de sağlıklı olması için ilk 3-5 ay boyunca 3 günlük açlıklar yapılmalı veya hiç olmazsa, haftada 1 gün oruç tutmaya ve düzgün beslenmeye devam edilmelidir.
Ancak kanamaların sebebini teşhis etmek önemlidir. Ameliyatla müda-hele ancak çok büyük iyi huylu tümörler ve kistler için onaylanabilir. Eğer ameliyat kaçınılmaz ise, bu durumda, bağırsak tedavisinden ve karaciğer temizlemesinden sonra, 7 defa 3 günlük açlık, bir ay sonra da 10 günlük açlık yapılır. Bu tedavi süresince tümör keskin bir sınır oluşturur, kolayca alınabilir hale gelir ve böylece rahmin tümör ve kistlerle birlikte alınmasına gerek kalmaz. ("Ameliyatlar" bölümüne bakınız.)
Not: 7 günlük orucun 7'nci gününün sonunda, 10 günlük orucun 10'un-cu gününün sonunda karaciğer temizlemesi tekrarlanır. ("Karaciğer temizlemesi" 3. gün bölümüne bakınız.) Yalnız, burada kullanılacak olan zeytinyağı miktarı 250 gr. değil, 100-150 gr. olacaktır.
Gülümser G., 50 yaş. İstanbul, ev hanımı.
38 yaşındaydım. Rahmimde portakal büyüklüğünde miyom ve şiddetli kanamam vardı. Beş sene boyunca gittiğim doktorlar rahmimin alınması gerektiğini söylüyordu. Üzerimde bir çok ilaç denenmiş, hiçbir fayda görmemiştim. Durum daha da kötüye gidiyordu, yani kansere çok yaklaşmıştım. Çok çaresizdim. Son yapılan tahlilde kanser olduğumu biliyordum, durum çok ciddi idi. Bunun yanında şiddetli baş ağrılarım, romatizmam ve varislerim vardı.
Ameliyattan bir gün önce bu kitabın yazarı olan doktorla tanıştım, Bana: "Sen bu hastalıkların yükünü 5 yıldan daha fazla bir süredir taşıyorsun, üç ay daha sabret, benim tavsiye edeceğim tedaviyi uygula, inşallah ameliyata hiç ihtiyacın kalmayacak ve doğum yapacaksın" dedi. Doktorun tedavisini titizlikle uyguladım, kansere dönüşen rahim hastalığım ve diğer anlattığım hastalıklarım iyileşti. Sıhhatli ve dinamik oldum, devamlı ağrıyan başımın ağrısı da kesildi. Hamile kaldım ve hamile kadınlar için verdiği tavsiyeleri uyguladım. Hamileliğim çok rahat ve kilo almadan, tam tersine kilo vererek geçti. 40 yaşında normal ve genç kadınlardan daha rahat bir doğum yaptım. Oğlum şimdi 10 yaşında. Bugüne kadar hiç hasta olmadı diyebilirim ve hiçbir ilaç kullanmadı. Hastalıklarımdan da eser kalmadı.
Adeti ertelemek için:
v Ceviz kabuğu kaynatılır ve yudum yudum içilir.
Veya
v Ceviz kabuğunun yakılmasıyla elde edilen kül, biraz zeytinyağı ile karıştırılıp, küçük bir bez parçası içine alınarak, vajinaya, rahim ağzına en yakın yere konur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder