8 Mayıs 2009 Cuma

Mevsimler ve Sağlık

İlkbahar
İlkbaharın güneş ışıkları, tabiatı uyandırır, yeni bir hayat için dünya yüzeyi temizlenir. Güneşin tesiriyle hayvanların bazısı yününü, bazısı boynuzunu, bazısı da derisini değiştirir. İnsan da tüm canlılar gibi ilkbahar güneşinin kuvvetli etkisi altında kalır. Kışın yağlı, peynirli ve etli yemeklerin yetersiz sindirimi sonucu oluşan zararlı ve toksik kalıntılar ilkbaharda kusma, kanama, öksürük, aksırma, ateş, nezle, terleme, fazla miktarda idrara çıkmayla dışarı atılır. Bu, bağışıklık sisteminin normal bir koruma mekanizmasıdır. Beden kendisi için gerekli olan maddeleri asla dışarı atmaz. Bedende böyle bir mekanizma yoktur.
Çiçekler açar, çiçek tozları havayı doldurur ve alerji hastalıklarında patlama görülür. Çiçek tozu mükemmel bir temizleyicidir. Vücuttan tüm kalıntıları dışarı atmaya başlar ve bu işi o kadar güçlü ve hızlı yapar ki, vücut bu temizlemeyi idare etmekte zorlanır. Bu işin yapılmasında vücuda yardım etmek ve temizlemeyi kolaylaştırmak için, insan zararlı yiyecekleri tüketmemeli, yediklerinin doğal, faydalı yiyecekler olmasına dikkat etmeli ve ilkbahar öncesi 3 günlük açlıklar yapmalıdır. Bu yapılırsa, açlıklarla kuvvetlenen vücut, çiçek tozuna karşı alerjik tepki vermeden, polenlerin etkisini kendi faydasına kullanır. İlkbahar hastalıklarına hazırlık yapamayanlar da, ilk günlerden itibaren yemekleri azaltmalı, yeşil sezbe, bilhassa hindiba, ısırganotu, kuzukulağı, atkulağı, çobançantası, sinirliot, yabani soğan ve sarımsak gibi yeni çıkan yabani yeşillikler yemelidir. Bu günlerde oruçları çoğaltmalı, hacamat yaptırmalı, sülük kullanmalı, çimlenmiş yulaf veya arpa yemeli, limon, doğal sirke ya da greyfurt suyu içmeli, sinameki kullanmalı ve karaciğeri temizlemelidir.
İnsan, hacamatla kılcal damarlarda kış boyunca toplanan yağlı atıklar ve tıkanıklıklardan, sülüklerle toplar damarlarda toplanan zararlı maddeler ve tıkanıklıklardan, karaciğer temizlemesiyle karaciğerde toplanan zehirlerden ve tıkanıklıklardan kurtulur. İlkbahar, karaciğeri temizlemek, safra kesesi, böbrek ve mesane taşlarını düşürmek için en uygun zamandır. '"
Mikroelementler, vitaminler, lifler, hafif ve canlı besin maddeleri içeren yeşil sebzeler, yabani otlar, çimlenmiş yulaf ve arpa bağırsaklara hareket verir. Sinir sistemini ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Sirke, limon ve greyfurt ise kanı temizleyip sulandırır.
Bütün bu işlemler kan üretimine yardımcı olur.
İlkbaharda tabiat müthiş bir faaliyet içerisine girerken, insanoğlu da boş durmamalı, yürüyüş, koşma, ata binme, kürek çekme gibi sporlar yapmalıdır.

Yaz
Yazın sabah 10:00-1l:00'e kadar ve 17:00-18:00'den sonra İnsan güneşte kalabilir, ancak 11:00'den 17:00'ye kadar olan zaman diliminde güneş ışınları sağlığa zararlıdır. Bu sırada dışarıda kalmak da faydalıdır, ancak gölgeye sığınmak daha doğrudur. Güneşten korunmak için güneş kremi kullanmak kesinlikle doğru değildir. Güneş ışığı D vitamini ve cildin bronzlaşmasını sağlayan melanin pigmenti oluşumunda aktif rol oynar. Melanin pigmenti cildi kansere karşı korur. Güneş kremi pigment oluşumunu engellediğinden cilt kanserine yol açar. Dolayısıyla, güneş kremi, mevcut olan tümörlerin büyümesine ve kanser hücrelerinin yayılmasına neden olur. Güneşin etkisiyle terleme çoğalır ve yemeklere ihtiyaç azalır. Zararlı maddelerden terle kurtulma fırsatını kaybetmemek için, insan yazın mümkün olduğu kadar bol meyve, kavun, karpuz, çiğ sebze tüketmeli ve suyun kalitesine dikkat etmelidir. Yalınayak yürüme, denizde, ormanda, dağlarda yürüyüşe çıkma fırsatı kaçırılmamalıdır. Deniz suyu vücuttan fazlalıkları çeker, bağışıklık sistemine, bütün uzuvlara ve sinirlere direnç kazandırır. Yüzmeyle kaslar kireçten temizlenir ve güçlenir. Deniz suyu, alerji, cilt, kas, kemik hastalıklarına ve romatizmaya şifa verir.

Sonbahar
Sonbaharda vücut kendini kışa hazırlamaya başlar: Öksürükle akciğer, aksırmakla beyin, nezleyle genizler, bademcik şişmesi ve ateşle kan, kusmayla mide ve safra kesesi, ishalle bağırsaklar ve karaciğer temizlenir. Bu tür rahatsızlıklarla karşılaştığında insan, ilaç almadan aç kalırsa, yemek olarak çiğ meyve, sebze ve balı tercih ederse ve beslenme kurallarını bozmaktan vazgeçerse, kış hastalıklarından emin olur.
Bu mevsimde meyve ve sebzeye devam etmek ve sebzelerden balkabağı, kabak, kereviz, yeşillik, ıspanak, semizotu, kırmızı pancar, havuç,- meyvelerden üzüm, nar, elma, kavun, karpuz ve hurmayı tercih etmek iyidir. İlkbaharda karaciğer temizlemesi, safra kesesi, böbrek ve mesane taşlarını düşürme işlemleri yapılmamış, sülük tedavisi uygulanmamışsa, sonbahar bu işlemler için ikinci uygun mevsimdir.
Kış
Kışın tüketilen gıdanın kuvvetli, yağlı ve haftada 3-5 defa et olması normaldir. Bal ve baharat kullanmanın tam zamanıdır. Meyvelerden limon, greyfurt, portakal, kuru üzüm, hurma ve incir, kuru kayısı ve erik, kabuğundan ayrılmamış ve kavrulmamış kuruyemiş, sebzelerden soğan, sarımsak, havuç, pancar, kereviz, turp, balkabağı, patates ve yeşil sebzeleri tercih etmek gerekir. Uzun süre saklanan ve bozulmaya başlayan meyve ve sebzeleri veya sera sebzelerini kullanmamak gerekir. Pirinç, mercimek, kuru fasulye ve nohut, kış için daha uygundur. Bu yiyecekler tüketilirken üzerlerine detaylı olarak anlatılan sinameki karışımlarından birini serpmeyi unutmamak gerekir. Sinameki yerine keten tohumu, acı kavun kökü veya magnezyum sülfat (ingiliz tuzu) da kullanılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder