Kız çocukları 11-12 yaşından itibaren her ay 3-5 gün, dolunayda veya en ideali yeni ay göründüğünde adet görür. Adet görmek, çocukluk döneminin bittiği, ergenlik çağının başladığını gösterir. Gençlik döneminde de devam eden adet sadece hamilelik ve emzirme döneminde ara verir. Yaş ilerleyip kadının yumurtalıklarında yumurtalar bittikçe, kadın kanamadan kesilir. Bu, gençlik çağının bittiğini ve yaşlanma çağının başladığını bildirir.
Bugün, genç kızların adet görme yaşının 17-18'e kadar yükselmesine ve kadınlarda erken menopoza sıkça rastlanmaktadır. Bunun anlamı, günümüz kadınlarının doğurganlık yeteneklerinin hızla düşmekte olduğudur. Aynı zamanda geç başlayan adet görme ve erken menopoz kadınlara 10-15 yıl kaybettirmektedir.
Günümüzde pek çok genç kız ve kadın ancak hormon takviyesiyle adet görebilmektedir. Bu demektir ki, kadın ergenlik çağından direk yaşlanma Çağına geçiş yapmakta,- aradaki gençlik çağı kaybolmaktadır. Yetişmekte olan kızların çoğu ise daha kötü durumdadır. Sentetik giysiler, sentetik ilaçlar, sentetik aromalar, sentetik yiyecek ve içecekler, kısaca sentetik ya-şam tarzı, muhtemelen, her üç kızdan ikisini doğurganlık yeteneğinden yoksun hale getirmekte ve fıtratını tamamen değiştirmektedir.
Adetten kesilmeye "menopoz" denir. 20-30 yıl önce kadınların adetten kesilme yaşı 50-55 idi. 45 yaşında adetten kesilen kadın erken kesilmiş sayılırdı ve bu nadir görülen bir olaydı. Çağımızda, bu yaş sınırı 40-45'e kadar inmiş durumdadır ve normal sayılmaktadır. Daha da vahimi, bu sınır bazı ülkelerde 35-37 yaşa dayanmıştır. Tedavi
"Yumurtalık ve Rahim Hastalıkları" bölümünde anlatıldığı gibi genel tedavi yapılır ve aynı zamanda adet söktürmek için ilaçlar kullanılır.
Hiç adet görmeyen kızlar ve kadınlar ilk 3 günlük açlıktan sonra adet görmeye başlayabilirler. Fakat devamlılık için açlıkları muhakkak tamamlamak gerekir.
Adet söktürmek için:
v Bir baş sarımsak + 10 tane taze yeşil zeytin + 1 adet havuç, 500 gr. suyla pişirilir,- ezilip süzülür. Hergün taze hazırlanan bu ilaç 3-5 gün boyunca içilir.
v 1 çay kaşığı öğütülmüş çörekotu veya ısırganotu tohumu + 2 çay kaşığı taze sıkılmış acı kavun suyu + 1 çay kaşığı bal karıştırılır, küçük bir bez parçasına sarılır, uyumadan önce vajinaya, rahim ağzına yakın olacak şekilde koyulur ve sabaha kadar bekletilir.
Veya
· Zeytin ağacının eritilmiş reçinesi, öğütülmüş kara ardıç tohumu, yabani kekik, pelinotu, kuşburnu suyu, papatya yağı, ısırganotu yağı, ısırganotu, ısırganotu tohumu tek tek veya aşağıdaki karışımlar halinde daha önce anlatılğı gibi vajinaya konur:
• Zeytin zamkı + kuşburnu suyu + yabani kekik,-
• Papatya yağı + kara ardıç tohumu + yabani kekik,-
• Kara ardıç tohumu + pelinotu suyu + papatya yağı,-
• Isırganotu tohumu + ısırganotu
Veya
• Kara ardıç tohumu ya da yapraklan, yabani kekik ve pelinotu kaynatılarak süzülür ve küvetteki suya eklenerek bu suda 20-30 dakika yatılır.
Veya
• 1 litre su + 1 çorba kaşığı bal + 1 çorba kaşığı taze sıkılmış acı kavun suyu + 1 çorba kaşığı taze sıkılmış zencefil + 2 çorba kaşığı taze sıkılmış kereviz yaprağı suyu karıştırılır. Gün boyunca yudum yudum içilir-Bu işlemler idrarı çoğaltır, böbrek, karaciğer ve rahimi temizler, adet kanamalarını söktürür, rahim damarlarını açar, hamileliği ve doğumu kolaylaştırır.
Uyarı: Doğum sancısı başlamadan önce hamilelere bu işlem uygulanmaz!
Vajina ağzı ile makat arasına, uylukların iç kısımlarına, baldırların arka kısımlarına sırayla kupa çekilir, Bel ve kuyruk sokumuna, diz ve ayak bileklerine 3-7 gün arayla hacamat yaptırılır, Önce makata ve vajina ağzına, bir hafta sonra da direk rahim ağzına sülük konur.
Bu işlemler de adet kanamasını söktürür, hamileliği kolaylaştırır.
Doğum Kontrolü
Gebeliği engellemek için kullanılan doğum kontrol haplarında sentetik östrojen ve sentetik progesteron bulunur. Bu hapların yan etkilerine bakıldığında "Hazımsızlık, memelerde rahatsızlık, cinsel isteksizlik, kilo alma, yüzde lekelenme ve depresyon, vb." görülür. Bu ilaçlar bedenin bütün sistemlerinde, iç salgı bezlerinin dengeli çalışmasında ve ruh-beden dengesinde büyük problemler yarattığı için bunları tavsiye edenler ve kullananlar büyük vebal altındadırlar.
Bu ilaçların prospektüsünde şunlar yazmaktadır: "Damar tıkanıklığı geçirmiş olanlar, beyin ya da kalp damarlarında tıkanıklık olanlar, meme ya da rahim kanseri olanlar ve gebeler kesinlikle kullanamazlar. Yüksek tansiyon, migren, diyabet, rahim urları, kanda yüksek kolesterol ve karaciğer hastalıklarında ve sigara kullanan hanımlarda kullanılması tavsiye edilmez".
Yanlış beslenmeden dolayı bugün 2 yaşındaki çocuklarda bile damar tıkanıklığı bulunduğuna göre, Türkiye'deki kadınların her biri hap kullanımını yasaklayan en az 3 sebebe sahiptir. Ancak, hemen hemen her kadın bu hapları kullanmaktadır veya bir dönem kullanmıştır.
Doğum kontrol hapı kullanmayı bırakıp, genel tedaviyi uygulayıp, aşağıda anlatıldığı şekilde doğum kontrolü yapanlar, bedenin doğal işlevini yeniden düzenleyebilirler.
Doğal Doğum Kontrol Yöntemleri:
• Nar kabuğu ve iç zarları kurutulup ince öğütülür ve elekten geçirilir. İlişkiden önce temiz bir bez parçası ıslatılarak nar tozuna batırılır ve vajinaya, mümkün olduğunca derine koyulur, 5-15 dakika beklettikten sonra çıkartılır. Aynı şekilde şap da kullanılabilir. Nar kabuğu tozu ve şap rahim ağzını büzüştürerek spermlerin yolunu kapatır.
• Kadın, ilişkiden hemen sonra, 7-9 defa arkaya doğru zıplarsa, sperm vajinadan dışarıya akar, bu durum hamileliği engeller. Zıplamadan sonra hemen yıkanmak gerekir. Hapşırma da zıplamayla aynı etkiyi gösterir. Hapşırmak için enfiye kullanılabilir.
• İlişkiden sonra 7-9 defa arkaya doğru zıplanır ve yıkanılır. Yıkandıktan hemen sonra vajinaya ezilmiş beyaz lahana yaprağı koyulur. Ya da bir bez parçası, lahana suyu veya yarı-yarıya suyla karıştırılmış acı kavun suyu, acı kavun yaprağı suyu, acı kavun yağı veya acı biber suyu ile ıslatılarak vajinaya koyulur. Bu ilaçlar derinlerden sıvıyı çekerek, rahim ve vajinadaki sıvıyı çoğaltır. Vajinadaki sıvı da spermi dışarı akıtarak hamileliği engeller.
• Acı biber su ile ıslatılır ve süzülerek kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder