Türkiye'nin ne kadar öğretmen ihtiyacı vardır?
Neden Alan Sınavı Yapılmalı?
Eğitimciler Birliği Sendikası'nın düzenlediği raporda Türkiye'nin öğretmen açığının 285 bini bulduğu öğrenildi. Ayrıca düzenlenen raporda öğretmen ihtiyaçları, sorunları ve yapılması gerekenler gibi bilgiler de içeriliyor.
Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Bir-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde 'Türkiye ve Dünyada Öğretmenlik' başlıklı raporunu açıkladı. Rapora göre OECD ortalaması baz alındığında Türkiye’nin öğretmen ihtiyacı 285 bini buluyor.
Eğitim-Bir-Sen'in raporuna göre, öğretmenler alan sınavının yapılmasını, öğretmen istihdamında ilave ödemelerle adaletin sağlanmasını, çalışma hayatında kadın-kadın eşitliğinin sağlanması için başörtüsü yasağına son verilmesini istiyor. Araştırmada, maaşları çok düştüğü için öğretmenlerin emekli olmak istemediği de ortaya çıktı.
ÖĞRETMENLER, KENDİLERİNİ ÖZNE DEĞİL NESNE OLARAK GÖRÜYOR
Raporda yer alan başlıklar ise şöyle: "Birçok ülke gibi Türkiye’de de öğretmenlerin ciddi anlamda demoralize oldukları, umutsuzluğa kapıldıkları ve cesaretlerinin kırıldığı görülmektedir. Bu nedenle, öğretmenlerin motivasyonu gittikçe kırılganlaşmakta ve azalmaktadır. Öğretmenler, kendilerini eğitim reformu çalışmalarının öznesi değil nesnesi olarak görmektedir. Bu durum değişmeli, eğitim sistemindeki sorun alanları ve muhtemel reformlar, öğretmenlerin rehberliğinde belirlenmelidir. Öğretmenlerden daha az zamanda daha çok iş yapmaları beklenmektedir. Eğitim reformları dolayısıyla, öğretmenler ders dışında daha çok süre çalışmak zorunda kalmaktadır."
OECD ORTALAMASI BAZ ALINDIĞINDA TÜRKİYE’NİN ÖĞRETMEN İHTİYACI 285 BİN
"Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı açısından OECD ortalamaları esas alınırsa, Türkiye’nin bu ortalamaları yakalaması için, ilköğretim düzeyinde yaklaşık 175 bin, ortaöğretim düzeyinde ise yaklaşık 110 bin olmak üzere toplam 285 bin yeni öğretmen istihdam etmesi gerekir. Türkiye’de zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılması ile birlikte, 2012 yılından itibaren ortaöğretimdeki toplam öğrenci sayısının ve dolayısıyla da öğretmen ihtiyacının artması beklenmektedir. Bu ihtiyacın dikkate alınarak Şubat’ta ve Ağustos’ta en az 100 bin öğretmen atanmalıdır."
ALAN SINAVI YAPILMALI
"Birçok ülkede öğretmenler atanırken ya da öğretmenlik lisansı alırken alan bilgisi sınavına girmektedir; Türkiye’de ise böyle bir sınav bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalar, öğretmen adaylarının kendi alanlarında sınav yapılmasına olumlu baktıklarını ortaya koymuştur. Bu çerçevede, öğretmenliğe atanmaya esas sınavda alan bilgisi de ölçülmelidir."
ÖĞRETMEN İSTİHDAMINDA İLAVE ÖDEMELERLE BÖLGELER ARASI ADALET SAĞLANMALI
"Türkiye’deki kalkınma farklarından dolayı, doğudan batıya doğru ve kırsaldan kente doğru bir hareketlilik yaşanmaktadır. Öğretmenlerin bölgeler arası ve kent-kırsal arasındaki dengesiz dağılımını gidermeye yönelik düzenlemeler yapılmalı, öğretmenlerin öğretmen istihdamında zorluk çekilen hizmet alanlarını tercih etmesi ve orada uzun süre kalmaları özendirilmelidir."
ÖĞRETMENLER EMEKLİ OLMAK İSTEMİYOR
"Türkiye’de emeklilik yaşı bugün itibariyle kadın öğretmenler için 58, erkek öğretmenler için ise 60 yaştır. Türkiye’de genel olarak öğretmenler süreyi doldurdukları halde (başta ek ödeme ve ek ders ücreti kaynaklı kayıplara bağlı olarak) fiilen çalıştıkları dönemdeki aylık gelirlerin büyük oranda düşmesi ve emekli maaşının son maaşlarının yüzde 60 seviyelerine inmesi nedeniyle emekli olmayı tercih etmemektedir."
KADIN-KADIN EŞİTLİĞİNİN SAĞLANMASI İÇİN BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINA SON VERİLMELİ
"Türkiye’de kadın öğretmen oranı, her düzeyde OECD ortalamalarının altındadır. Bunun temel nedenlerinden birisi genel olarak kadının işgücüne katılımının düşük olmasının yanında kamu sektöründe halen uygulanmakta olan başörtüsü yasağıdır. Başörtülü kadınlara uygulanan ayrımcılık nedeniyle kadınların nitelikli işgücü içerisinde yer alması, daha üniversite girişinde veya üniversitede engellenmiş ve bu barikatları aşanların ise görevlerine son verilmiştir. Temel bir insan hakkı ihlali olduğu tartışmasız olan kamuda başörtüsü ile çalışma yasağı bir an önce sonlandırılmalıdır."
EK ÖDEMELER ARTIRILMALI, MAAŞLARDA İYİLEŞTİRME YAPILMALI
"Türkiye’de öğretmen maaşları birçok OECD ülkesinin altındadır. Mesleğe yeni başlayan bir okul öncesi öğretmeninin Türkiye’de elde ettiği maaş OECD ortalamasından yüzde 17 daha düşüktür. Benzer şekilde yeni başlayan bir sınıf öğretmeninin aldığı maaş OECD ortalamasından yüzde 19 daha, bir lise öğretmeninin aldığı maaş ise OECD ortalamasından yüzde 21 daha düşüktür. 15 yıllık bir okul öncesi öğretmeni, sınıf öğretmeni ve lise öğretmeninin aldığı maaşlar aynı tecrübeye sahip öğretmenlerin OECD ortalamasından sırasıyla yüzde 32, yüzde 34 ve yüzde 38 daha düşüktür."
TÜRKİYE’DE ÖĞRETMENLER OECD ORTALAMASININ ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
"Öğretmenin iş yükü yalnızca öğretim saatine bakılarak değerlendirilmemelidir. Öğretmenlerin okulda bulunması gereken saat esas alındığında, Türkiye’de öğretmenlerin çalışma saati bin 800 saat civarındadır ve OECD ortalamasının (bin 678 saat) üzerindedir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder