22 Kasım 2012 Perşembe

MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ

İstanbul Müftülüğü Cuma Hutbesi (23.11.12)

ِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
 

إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللَّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللَّهِ
 يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَارْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ
قَالَ رَسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :  أَفْضَلُ الصِّيَامِ بعْدَ رَمضَانَ  شَهْرُ اللَّهِ المحرَّمُ ، وَأَفْضَلُ الصَّلاةِ بَعْد الفَرِيضَةِ  صَلاةُ اللَّيْلِ


MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ

Muhterem Müslümanlar
Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerde Ramazan ayının dışında faziletlerinden bahsedilen aylardan birisi de Muharrem’dir. Nitekim Tevbe Suresi’nin 36. ayetinde: "Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin" [1]buyrulmaktadır.

Aynı konu ile alakalı olarak Peygamberimiz (s.a.v) de: “Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır: Bunlar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayıdır"[2]şeklinde açıklık getirmiştir.

Değerli Kardeşlerim!
Bu faziletli mevsimlerde Rabbimizin rızasını kazanmak için farz ibadetlerin yanında nafileleri de çoğaltmak gerekir. Zira Peygamberimiz (s.a.v): “Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”[3]buyurarak bu aydaki nafile orucun önemine dikkat çekmiştir.

Bir başka rivayette ise, Ashaptan bir zat Peygamberimize gelir ve: Ya Resulullah “Ramazan’dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?” diye sorar Peygamberimiz sav: “Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah’ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tövbesini kabul etmiş ve o günde başka kavimlerin de tövbesini kabul edecektir”[4]buyurdu.


Aziz Kardeşlerim!
Muharrem ayının onuncu günü Aşure günüdür. Efendimiz (s.a.v) Ramazan orucu farz kılınmadan önce bu orucu tutmuş, tutmayı emretmiş; Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da bu konuda ümmetini serbest bırakmıştır.

Bununla birlikte Resulüllah (s.a.v): “Aşure gününde tutulan orucun Allah katında, bir önceki senenin günahlarına kefaret olacağını ümit ediyorum”[5]buyurarak bu orucun günahların affı için bir vesile olduğunu beyan etmişlerdir. Biz de bu ayda hayır ve hasenatı artırma gayretinde olalım. Ailemizle, komşularımızla çevremizdeki insanlarla ilgilenmek için bir fırsat bilelim. Nitekim Allah Resulü "Her kim Aşûra Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."[6] Buyurmaktadır.

Muhterem Cemaat!
Yukarıda fazilet ve bereketi zikredilen bu ayda İslam tarihinde vicdanları yaralayan ve bütün Müslümanlar nazarında acı ve elemin en derin şekilde hissedildiği Hz. Hüseyin (r.a)’in şahadeti gerçekleşmiştir.  Bu gün bize düşen görev bütün Müslümanları üzen bu acı olaydan ders alıp birlik beraberliği korumak için gayret sarf etmektir. Bizler bu hadisenin matemini tutarken, aynı acıların bir daha yaşanmaması için; Muharrem’i doğru okuyup anlamaya, müspet sonuçlar çıkararak ibret almaya ve yüce Rabbimizin; “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…”2emrine uygun hareket etmeye her zamankinden daha çok muhtacız.

Muhterem Müminler!
Kerbelâ şehitlerimizi anmak ve onların ruhlarına bağışlamak üzere, İstanbul Müftülüğü tarafından Sultanahmet Camii’nde 24 Kasım 2012 Cumartesi günü Saat 11.00’da başlayıp öğle namazı sonrası da devam etmek üzere; İstanbul’un tanınmış hafızları tarafından Kur’an tilaveti programı düzenlenmiştir.

Rabbimiz bu mübarek ayı hakkımızda hayırlı eylesin. İbadetlerimizi ve dualarımızı kabul buyursun

M. Mehdi YILMAZ
Gümüşpala Nakipoğlu Camii İmam Hatibi/Avcılar


[5]Tirmizi, Savm, 48
[6]Camiu’s-Sağir, 6/35




[1]Tevbe 9/36
[2]Buharî, Tefsir 8,9
[3]Nesai, Salatü’l-leyl,6
[4]Tirmizi Savm, 40

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder