İnternet ve sansürün yoğun bir biçimde tartışıldığı şu günlerde Fatih Üniversitesi’nde düzenlenen ‘İnternetin Diğer Yüzü’ seminerinde, internet kullanımında çocukların uğradığı zararlar ve bu zararlardan korunma yöntemleri anlatıldı.
Dün Fatih Üniversitesi’nin Büyükçekmece’deki kampusunda gerçekleşen seminerde Doç. Dr. Caner Yenidünya interneti düzenleyen yasalar konusunda bilgiler verdi. Pedagog Adem Güneş interneti kullanan çocukların kendilerini kontrol edemediğini belirterek çocukları internetten araştırmaya yönlendirmenin yanlış olduğunu söyleyerek, bir takı çözüm önerilerinde bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Yakup Çetin, öğrenme zorluğuna neden olan zihin kirliliğinin öncelikli nedenleri arasında müstehcen içerikler, şiddet oyunlar olduğuna değindi.
Doç. Dr. Osman Tolga Arıcak ise ‘siber zorbalık’ hakkında bilgi verdi ve Türkiye’de yapılan bir araştırmada siber zorbalığın yaygınlığına dikkat çekti.
İNTERNET HUKUKU
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Yenidünya, internet ve ceza hukuku konusunda bilgiler verdi. 5651 sayılı kanunun internet ortamında yapılan yayınları düzenlediğini belirten Yenidünya, internet ortamında yapılan faaliyetlerin zaman zaman diğer kanunlar kapsamına girdiğini ve bu kapsamda kararlar verildiğini de hatırlattı. Özellikle yayın durdurma ve yayından kaldırma kararlarının medeni kanun ve anayasaya dayandırıldığını belirten Yenidünya, bu yönde alınmış mahkeme kararlarından örnekler verdi.

VAHŞİ REYTİNG KAYGISI
Doç. Dr. Caner Yenidünya ‘vahşi reyting’ kaygısı nedeniyle özellikle cinsel istismar suçlarında mağdurların basın tarafından da mağdur ettiğini belirterek, internette içeriğin çok hızlı yayıldığını ve düzeltmenin çok zor olduğuna değindi. Doç. Yenidünya, internetin bir özgürlük alanı olduğunu ancak bunun da sınırları bulunduğunu belirterek, başkasının haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.

SUÇ NEREDE İŞLENDİ
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Yenidünya, internette işlenen suçlarla ilgili bir karmaşa olduğunu söyleyerek, yurt dışında kurulan siteler ve işlenen suçlar için Türkiye’yi ilgilendiren bir durumda ve suçun bir kısmının Türkiye’de olması durumunda cezai sorumluluğun başladığını söyledi.

RAKAMLARLA İNTERNET
Uzman Pedagog Adem Güneş, internet kullanımıyla ilgili rakamlar vererek, dünyada internet kullanıcısının 1.7 milyar olduğunu, toplam 350 milyon web sitesi bulunduğunu, Facebook’a 30 milyar fotoğraf yüklendiğini aktardı.

FACEBOOK AÇIK DEĞİLSE HUZURSUZUZ
Başbakanlığın yaptığı bir araştırmaya değinen Adem Güneş, ailelerin dijital bir savaş verdiğine değinerek, yapılan araştırmada ailelerin Facebook ve MSN’Leri açık olmadığı zaman kendilerini huzursuz hissettiklerini bildirdiklerini söyledi. Güneş, bu durumda çocukla geçirilen kaliteli zamanın düştüğünü aktardı.

İNTERNETİ PORNO VE İSTİHBARAT BESLİYOR
İnternetin hazza yöneldiğini belirten Adem Güneş, internette kayıtlı porno ticaretinin yıllık 100 milyar dolar bütçesi olduğunu söyleyerek, interneti ayakta tutan iki etkenin porno ve istihbarat şirketleri olduğunu belirtti. Dünyadaki 350 milyon siteden 250 milyonunun cinsel içerikli materyaller barındırdığını belirten Adem Güneş, bu sitelere ciddi bir rağbet gösterildiğini dile getirdi.

ÖDEV ARARKEN PORNOYLA KARŞILAŞIYORLAR
Çocukların yüzde 96’sıın 8-16 yaş arası internetle tanıştığını belirten Güneş, bu yaşlarda cinsel içerikli sitelerle tanışmanın ödev ararken başladığını belirtti. Güneş, bu konuda çarpıcı bir de örnek vererek, “23 Nisan” ya da “ödev” gibi aramaların sonucunda uygunsuz içerikli web sitelerinin geldiğini söyledi.
Güneş, internette gezinen bir çocuğun bir sorunla karşılaştığında ise bu durumu ailesiyle paylaşmadığını da sözlerine ekledi.

ÇOCUĞUN İRADESİ YOKTUR
Adem Güneş, 8-16 yaş arası çocuğun iradesi olmadığını, haz öteleyemediğini, moral ve etik değerlerinin tam olmadığını belirtti.

OYUNLAR ETİK DEĞİL
Birçok online oyunun amacının oyuncuyu uzun süre internette tutmak olduğunu belirten Güneş, bunun etik olmadığını belirterek, internet bağımlılığı nedeniyle 16 yaşındaki bir çocuğun bilgisayar başında altına kaçırdığı bir vakayla karşılaştığını aktardı.

Güvenli internet için resime tıklayınız...

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Adem Güneş’in çözüm önerileri şöyle oldu:
1-      Anonim kullanım kaldırılmalı.
2-      ‘İnterneti kullan-çık’ modeli yaygınlaştırılmalı
3-      Sahte anahtar kelimeler ile kullanıcıyı yanıltmak etik suç olarak kabul edilmeli.
4-      Yaş sınırlandırması evet-hayır ile değil gelişmiş teknolojik imkanlar ile (yüz tanıma) gerçekleştirilmeli.
5-      Web sitelerine ‘tavsiye’ veya ‘uygunsuz içerik’ butonları eklenmeli.
6-      İlköğretim çağında ödev ve araştırmalar için internete yönlendirme olmamalı ya da kontrollü yönlendirme yapılmalı.

ZİHEN KİRLİLİĞİ
Seminerin öğleden sonraki bölümünde konuşan Yard. Doç. Dr. Yakup Çetin, televizyon, internet, reklam panoları gibi algıyı yoğun çeken materyallerin zihin kirliliği yarattığını belirterek, geçmişte insanların 1 sayfayı 1 defa okuduğunda anladığını şimdi ise 1 sayfayı 20 defa okumak gerektiğini belirtti.

MÜSTEHCENLİK NÖROLOJİK SİSTEMİ BOZUYOR
Beynin gördüğü her şeyi kaydettiğini söyleyen Yrd. Doç. Çetin, müstehcen resimlerin insan zihninde nörolojik sistemi bozduğunu, hormonları değiştirdiğini ve zihni zayıflattığını belirtti.
Bilgisayar oyunlarındaki şiddetin, şiddeti normalleştirdiğini de söyleyen Çetin, cinsel ve şiddet içerikli görüntü izleyenlerin hatırlama oranlarında ciddi bir düşüş olduğunu dile getirdi.

CİNSEL HAZ NEDENİYLE ÖLEN FARE
Fareler üzerinde yapılan bir deneyden bahseden Yrd. Doç. Çetin, kurulan düzenekle düğmeye basarak cinsel haz alan farenin, yemek yemek yerine sürekli cinsel haz düğmesine bastığını ve bu nedenle açlıktan öldüğünü söyledi.

SİBER ZORBALIK
İnternetin Diğer Yüzü semireninin konuşmacılarından Doç. Dr. Osman Tolga Arıcak, ‘Siber Zorbalık’ konusunu açıkladı.
Siber Zorbalık çeşitleri; “e-mail, Cep telefonu, Çağrı cihazı, Kısa mesaj, Karalayıcı kişisel web siteleri, Karalayıcı online kişisel oylama web siteleri” olarak açıklayan Arıcak, İstanbul’da yaptıkları bir araştırmadan örnekler verdi.

RAKAMLARLA SİBER ZORBALIK
İstanbul’da 4 okulda yaşları 12-19 arasında değişen 269 öğrenciyle yapılan araştırmanın sonuçlarını paylaşan Arıcak, ‘Siber Zorbalık’ın Türkiye’de de yaygın olduğunu  söyledi.
Yapılan araştırmadan bazı veriler şöyle:
- Öğrencilerin %30.2’si internette şifrelerini diğer kişilerle paylaştıklarını belirtmiştir.
- Öğrencilerin % 36.1’i internette istenmeyen davranışlarla karşılaştıklarını belirtmiştir.
- Öğrencilerin % 23.7’si cep telefonuyla rahatsız edildiklerini belirtmiştir.
- Öğrencilerin %28’i istenmeyen SMS aldıklarını belirtmiştir.
- Öğrencilerin %49.4’ü siber zorbalık yapanların yakalanabileceklerini düşünüyor.
 -Öğrencilerin %40.1’i bu tür davranışlara maruz kaldığında kimden yardım isteyeceğini biliyor.

Sonuç
- Kızların %10.4’ü ve erkeklerin %13.4’ü hem siber zorba hem de siber mağdurdur.
- Öğrencilerin %35.7’si (%19 erkek ve %16.7 kız) siber zorbadır.
- Öğrencilerin %5.9’u (%2.6 kız ve %3.3 erkek) siber mağdurdur.