22 Kasım 2012 Perşembe

TOSCANA-BOLOGNA EYL,11



Bir film seyrettim .' Under the Tuscan Sun ' Diane Lane'in başrolünde oynadığı.Film İtalya'nın Toscana bölgesi'ndeki Cortona kasabasında geçiyor.İşte bu filmle birlikte Cortona beni çarptı diyebilirim.İtalya'ya defalarca daha gidebilirim,çok seviyorum.Ama bu filmi seyredince işte burada yaşamak çok isterdim, dedim.Dolayısıyla Cortona'ya gidip görmem şart oldu.Toskana planları yapıldı.Gezimize Bologna'dan başlayıp Milano'da sonlandırmaya karar verdik.Eğer zamanımız yeterse ki yetti daha önce yaptığımız İtalya göller bölgesi turumuza sığdıramadığımız Maggiore Gölü'ne de gideceğiz.





TOSKANA..Her mevsim farklı bir güzellikte yaşanıyor bu bölgede.Floransa,Toskana'nın en büyük kenti. Meşhur Pisa Kulesi' de bu bölge içinde.En çok bilinen yer Siena ama diğer küçük kasabalar  Toskana ruhunu daha çok yansıtıyor,onun kadar turistik olmadıklarından olsa gerek. Toskana bölgesi, sunduğu manzaralar ve halkının sanata düşkünlüğüyle biliniyor.Selvi ağaçları,üzüm bağları,ayçiçekleri,zeytinlikler ve toskana tarzı evler ilk aklımıza gelen görüntüler.




Toskana'da Agriturismo denen çiftliklerde konaklama çok yaygın.Biz konaklayamadık ama tatil sonunda eğer Toskana turuna çıkıyorsan mutlaka agriturismoda kalmalısın dedik.Buralar zeytinyağı,şarap ve peynir üretimi yapan,kendi hazırladıkları sebze ağırlıklı yemekleri sunan ve konaklama imkanı veren çiftlikler.







BOLOGNA
Bologna, kırmızı çatılı,şirin İtalyan kenti.Otele yerleştikten sonra ilk olarak ana meydan Piazza Maggiore'ye kendimizi attık.Meydanın ortasında Fontana Di Nettuno-Neptün çeşmesi.,çeşmenin solunda Palazzo Del Podesta (kemerleri harika) ve San Petronio Bazilikası.

:)
PİAZZA MAGGİORE
Biz bu meydanda yapılacak en keyifli şeyi yaptık.Merdivenlere oturup mini etek ve topuklu ayakkabılarıyla ellerinde sigara, köpeklerini gezdiren hatunları,fotograf çekme telaşındaki turistleri ,onlara bakıp eğlenen bizim gibi yerlere serilmiş, gençleri seyrettik.Avrupa'nın yaşayan en eski üniversitesi bu şehirde.O kadar yorgunduk ki merdivenlerde uyumamak için kendimizi zor tuttuk.
Biraz daha gezelim tabana kuvvet diyerek daracık arka sokaklara attık kendimizi.Rengarenk meyvelerini dizmiş manavlar, görsel şölen sunan bizi adeta kendine doğru çeken şarküteriler.Çeşit o kadar fazla ki içeriye girince neye saldıracağını şaşırıyorsun.Tezgahtarlar bu durumdan hiç rahatsız olmuyorlar merak etmeyin bir o kadar rahat, sıcakkanlı ve davetkarlar.
Ayrıca dikiş makinasıyla anında havluya,terliğe,kemere isim işleyen dükkanlar da  bize çok ilginç geldi.Daha önce görmemiştim.



FONTANA Dİ NETTUNO
Eğik kuleler Torre Degli Asinelli (uzun olan) ve Torre Degli Garisenda (kısa olan) yı da gördükten sonra bu kadar gelmişken kulelerin altındaki dondurmacı Galeteria Gianni'den birer dondurma yemek lazım.
EĞİK KULELER


ŞEHRİN KEMERLERİ

VENEDİK PENCERESİ:))





Bologna'nın altından kanallar geçiyor.Via Piella 18 no'daki küçük pencereden bakınca Venedik'teymiş gibi hissediyorsun.Oldukça komik bir deneyim oldu.Venedik penceresi:)
Kentin enteresan ve kendine özgü havası kemerlerinden geliyor.Kötü hava şartlarından korunmak amacıyla yapılmış.
Ristorante Diana Piazza Maggiore yakınlarında,Bologna'nın en eski ve en iyi restaurantlarından biri.Bologna'nın zengin mutfağını mutlaka tatmak gerek.Rezervasyon şart.
Bologna Hotel Atlantic oda kahvaltı euro 98

MONTEPULCİANO

VİNO NOBİLE Dİ MONTEPULCİANO
Bologna'dan  Montepulciano'yo geçtik.Deniz seviyesinden 605 m.yükseğe kurulmuş.Toskana'nın en yüksek kasabalarından biri.Burası Vino Nobile Di Montepulciano şaraplarının merkezi.Kasabaya girişte demir kapı tokmakları ,ziller, kulplar satan çok enteresan bir dükkan var.Kaçırmayın derim.


MONTEPULCİANO
CAFFE POLİZİANO
Caffe Poliziano, 1858 'den beri kasabada.Kasaba kadar ünlü.Eğer öğle yemeği alacaksan terasta oturabiliyorsun aksi takdirde içeridesin.Ama bizim gibi şansın yaver giderse sadece iki masası olan küçücük balkonda yer kapabilirsin.:).Pastalar enfes görünüyordu ama biz buraya kadar gelmişken tabiki Vino Nobile içmeyi tercih ettik.Manzara güzel,şarap harika.
Bu güzel moladan sonra yola devam sırada Pienza var.
MONTEPULCİANO

PİENZA
Orta Toskana'daki Montepulciano ve Montalcino arasındaki ortaçağ kasabalarından biri.Val d'Orcia- Orcia Vadisi'nin göbeğinde.Vadi muhteşem silüetiyle gözkamaştırıcı.Pienza ,Rönesans döneminde Papa II.Pius tarafından tamamen yeniden yaptırılmış.Papa aynı zamanda doğduğu yer olan Pienza'yı örnek bir rönesans kasabası yapmaya çalışmış.Duomo ve hemen yanındaki saray Palazzo Piccolomini kasabanın görülecek yerleri.Sarayın avlusundan Monte Amiata'nın sık ormanlarla kaplı manzarası görülebilir.
Bütün yol boyunca Trattoria da Fiorella'da yiyeceğimiz pici - bir çeşit ev yapımı kalın spagett - yi düşünürken 14h30 'da kapandığını siesta vakti olduğunu öğrenip hayal kırıklığına uğradık.
Pienza aynı zamanda pecorino peyniri ile ünlü.Biraz ağır kokulu bir çeşit koyun peyniri.Kasabadaki  peynircilerden tadabilir ve alabilirsiniz.



PİENZA:))


PİENZA


TRATTORİA LA FİORELLA
PECORİNO
MONTALCİNO
Brunello şaraplarının merkezi.Tıpkı diğer kasabalara benziyor. Meydandaki 1888 yılından kalma Caffe Fiaschetterria'da  birer kahve içtik.Akşamüzeri,kasaba sakinleri meydanda sohbette.Enotecalardan Brunello tadıp alabilirsiniz.Biraz mola verdikten sonra asıl durak Cortona:))))

MONTALCİNO
CORTONA
İşte tatilimizin ana çıkış noktasındayız.Hiç yanılmamışım,çok etkilendim.Cortona ,Toscana'nın en eski kasabalarından biri.Hiç bozulmadan bütün tarihi güzelliğiyle kasabayı korumuşlar.Roberto Benigni'nin o muhteşem filmi La Vita e Bella'da burada çekilmiş.Ana meydandaki , Palazzo Comunale'nin merdivenleri akşamüstü oyalanmak için ideal.Diğer bir meydan da bulunan Duomo'nun ise kapısı görülmeye değer.Via Janelli isimli kısacık sokaktaki evler ortaçağdan kalma,evlerin özelliğiyse güçlü iskelelerin üzerindeki çıkmaları.Cortona'daki  bütün ara sokaklara girin, evlerin özellikle  kapılarının fotoğrafını çekin ki bu güzelliği dönüşte hiç unutmayın ,akşamüstü meydandaki merdivenlere oturup bağıra çağıra sohbet eden kentin yaşlılarını seyredin,sanat galerilerini hiç atlamayın,leziz yemekleriyle Trattoria La Grotta 'nın veya Ristorante İl Pino 'nun keyfini  çıkartın,günbatımını ise kaçırmayın.Biz burada bir gece muhteşem bir otelde konakladık.Hotel Villa Marsili.Odalar bu ortaçağ kasabasıyla uyumlu güzellikte,çalışanlar çok sempatik ve ilgili,ikramlar baştan çıkartıcıydı.Bizim için tatilin sebebi olan Cortona tatilin de anlamı oldu.Hotel Villa Marsili oda kahvaltı euro 130.


CORTONA'DA AKŞAM




PALAZZO COMUNALE

SİENA
Şehrin kalbi, yelpazeye benzetilen Piazza del Campo.Burada tarihte palio at yarışları yapılırmış.Halen heryıl temmuz ayında düzenlenen geleneksel palio yarışları İtalya'nın en ünlü festivallerinden biri.Bu dönemde meydan mahşeri kalabalık oluyormuş.Ben fotoğraflarını gördüm binlerce insan Campo meydanına doluşmuş. Siena, şimdiye kadar gezdiğimiz tüm kasabalardan çok daha büyük ve gösterişli bir kent.Campo meydanında herkes yerlere yatmış vaziyette.Kimi uyuyor,kimi yemek yiyor kimiyse kitap okuyor,güneşleniyor.Bizde ortama uyduk, yayıldık birgüzel ve etrafı seyre daldık.Meydanın yukarısında heykellerle süslü çeşme, Fonte Gaia yeralıyor.Tüm heybetiyle Palazzo Pubblico,belediye sarayı ve kulesi Torre del Mangia da meydanda.102 metrelik çan kulesi İtalya'nın 2.en yüksek kulesi.Tepesine 505 basamakla çıkılıyor,tabi çıkabilirsen.Mermer cephesiyle Duomo başka bir meydanda bizi karşılıyor.İtalyanın da en görkemli katedrallerinden.17 bölgeye ayrılmış olan kentin herbir bölgesini temsil eden hayvan sembolü var.
Osterria Le Logge 'de zorda olsa yer bulup yemek yiyebildik.İngilizce menuleri yok,garson yardımcı oluyor seçiminizde.Öğlen yemeğinin üzerine meydandaki caffelerden birine oturup kalabalığı seyrettik ve çok sert bir likör olan grappa içtik.Bol zencefil ve tarçınlı Toskana'ya has bir tat olan badem ezmesi ricciarelli tattık tabiki.
Buraya kadar gelip de Cafe Nannini'de ayaküstü espresso içmemek çok ayıp olur doğrusu.Meşhur bademli kurabiyeleri cantucci den bir kutu yolluk alıp yola devam.
Siena... dar sokaklar,ortaçağdan kalma evler,birbirinden güzel kapı tokmakları,pencereler,panjurlar.....
FONTE GAİA
PİAZZA DEL CAMPO
DUOMO
RİCCİARELLİ 

SİENA
BÖLGEYİ TEMSİL EDEN HAYVAN FİGÜRÜ























SAN GİMİGNANO
Ortaçağ'da Roma'ya  giden hacılar bu kasabada mola verirmiş.Daha sonra haç rotası değişmiş ve nüfusu yarıya inmiş.Kalanlar kasabayı gerçekten  iyi korumuşlar.Şu an tam bir ortaçağ kasabası görünümüde olan San Gimignano turizm ve şarap üretimi sayesinde gelişmiş.Kentin siluetinde uzun kuleler dikkat çekiyor.Orjinalinde 76 adet olan kulelerden geriye sadece 14 tane kalmış.Bu penceresiz kuleler sahiplerinin servetini ve gücünü temsil edermiş.Torre Grossa'nın tepesinden görülen manzara çok hoş özellikle gün batımında.Ana meydan Piazza del Duomo'da yeralan Palazzo Vecchio del Podesta'nın kulesi Torre della Rognosa ise kasabanın en eskisidir.Via San Matteo ve Via San Giovanni  şarap ve diğer bölgesel ürünlerin satıldığı kalabalık sokaklar.Piezza della Cisterna'da 13.ve 14.yüzyıldan kalma palazzolarla çevrili. Ortasında 13.yüzyıldan kalma meşhur kuyu var.Kuyu civarı herzaman kalabalık.Palazzo del Popolo belediye sarayı ise bir diğer görülecek yer.Bir gece San Gimignano'da kaldık.Otelimiz kasabaya 3 km uzaklıkta üzüm bağları içinde Hotel Pescille.oda+kahvaltı euro 91.
Toskana olduğumuzu bu üzüm bağları arasında hissettik.Aslında agriturismolarda kalmak gerek.
SAN GİMİGNANO































Ristorante Il Pino,Restaurant çok sevimli ve sıcak bir ortam.Yan masamızda oturan İtalyanların yediklerinden gözümüzü alamadık.İşi biliyorlardı fakat onlara uysak mide fesatı geçirirdik.
Önden Toskana'nın en meşhur yemeklerinden, bir çeşit yoğun sebze çorbası Ribollita,sonrasında pici, spagettiden biraz daha kalın makarna,caprice salatası ki yediğim en leziz mozerellaydı.Fasulye çok yaygın bu mutfakta,yemeklerde ve salatalarda çok kullanıyorlar.Birde şarküteri tabaklarından bahsetmeden geçemeyeceğim ve de ravioli.




PİSA
İtalya sembollerinden biri olan Pisa Kulesi'nin bulunduğu Batı Toscana'daki şehir.Pisa Kulesi Campo Dei Miracoli ( Mucizeler Alanı )  nin yeşilliklerinde tüm ihtişamıyla eğik bir şekilde sizi karşılar.Bu meydanda kuleyle beraber vaftizhane,mezarlık ve duomo'da bulunmakta.Kalabalığı takip ederseniz meydana çıkarsınız. Herkes Pisa Kulesi'ni fon yaparak enteresan fotoğraf çektirmek derdinde.İnsanlar şekilden şekile giriyor,kimi Pisa Kulesi'ni itiyormuş gibi yapıp fotoğraf çekmeye çalışıyor,çeşitli açılar ayarlıyor,kimi sırtına almış, kimiyse ayaklarıyla itermiş gibi yapıyor.Bir sürü turistik acaiplik, garabet.Bizde birkaç fotograf çalışması yaptıktan hemen sonra acilen buradan kaçıyoruz.


CAMPO DEİ MİRACOLİ




















VİAREGGİO

Lüks yatların yanısıra balıkçı teknelerinin de demirlendiği limanıyla, sakin bir liman kenti.Bizim için buranın önemi başka.Tüm tatil boyunca belki de şimdiye kadar yediğimiz en güzel yemeklerden birini burada yedik.Buraya sadece La Darsena Trattoria'da yemek yemek için bile tekrar gelirim.Deniz ürünleri spagetti ki hayatımda böyle lezzetlisini yemedim,midyeli spagetti ve günün balığını tattık.Bu bölgeye yolunuz düşerse günün balığını Liguria tarzı yani odun ateşinde ağır ağır patates ve renkli biberler eşliğinde pişirmelerini isteyin.


Toskana' ya gitmişken...

*Antipasto tabağı ye,Chianti Classico iç.
*Agriturismo'da konakla
*Cortona'da gün batımını kaçırma
*Viareggio La Darsena Trattoria'da Liguria tarzı pişmiş günün balığını ye,
*Şarap tadımlarına katıl
*Bol bol peynir ye,gelirken bavulunu Chianti Classico,Brunello ve Vino Nobile di Montepulciano şaraplarıyla doldur,
*Viareggio yakınlarındaki Pietrasanta ve Fonte Dei Marmi ,İtalyan zenginlerin sayfiye yeri, geziye eklenebilir.
*Pisa yakınlarındaki Lucca gezilebilir.Bizim zamanımız yetmedi ama bir bisiklet kiralayıp gezmek eğlenceli olurdu.Toskana'nın en düz kenti ...
*Araba kiralayacaksınız mümkün olan en küçük arabayı kiralayın.Park sorunu var.Arabalar surların dışına bırakılıyor.İçeriye sadece orada yaşayanlar girebiliyor.
*Bu tura Toskana'nın en büyük şehri Floransa'yı da mutlaka dahil etmek gerek.Biz daha önce gittiğimiz için bu sefer pas geçtik.
*Dario Cecchini İtalya'nın en meşhur kasabı.Bistecca alla Fiorentina yemek gerek.Panzano in Chianti'de.Floransa'ya 40 km.uzakta.
*Ortaçağ kasabalarında fazla zaman geçirince insan biraz deniz görmek istiyor.En azından bize öyle oldu.Turunuzu deniz kenarı batı Toskana kasabalarıyla biterebilirsiniz.
*Biz Toskana turu sonrası göller bölgesi yaptık.Daha önce gidemediğimiz Maggiore Gölü ve Lugano Gölü .Çok da iyi oldu.Ama daha doğru olan program tura Livorno 'dan Liguria bölgesine doğru devam etmek Daha önce yazmıştım o bölgeyi.Benim İtalya'da en çok sevdiğim bölge.Ordan Milano'da tur sonlandırılabilir.
Kısaca...
İtalya benim olsun kainat sizin:)








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder