11 Eylül 2013 Çarşamba

Devletini seven Alevi'ye düşman olan Aleviler

Devletini seven Alevi'ye düşman olan Aleviler

“Cami ile cem evi aynı bahçe içinde olsun; ayrı gayrı olmasın” dendin ya hani…

Hani, Alevi ve Sünnilerin "Anasırı İslam dairesi içerisinde görülmesi gerekir" dendi ya hani…

Hani Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan İzzettin Doğan da cem evi ve caminin temel atma törenine katıldı ya hani…

Tuttular, "devletin Alevi'si olmayacağız" diyerek Tuzluçayır'ı, Okmeydanı'nı, Gazi Mahallesi'ni savaş alanına çevirmeye kalkıştılar..!

İki gündün sosyal medya aracılığıyla örgütlenip, başta Tuzluçayır olmak üzere Alevi vatandaşların yoğun olduğu bölgelerde kitlesel eylem düzenlemeye çalışan marjinal gruplar umduğunu bulamıyor.

Zira "Gezi provokasyonu"nda olduğunun aksine bu kez doğrudan materyalist Alevi örgütleri ön safta devlet ile çatışıyor.

Bu çatışmayı kitlelere yaymak için çaba sarf ediyorlar.

"Neredesiniz çapulcular, faiz lobisi sizi ikna mı etti?" türünden twitlerle serzenişte bulunuyorlar.

Zira bu kez çok "açık"ta kaldılar ve aklı selim hakim geldi.

"Bu olup bitenin aslı astarı nedir" diye düşündüğümüzde önümüzde iki gerçek apaçık duruyor.

Bunlardan ilki, Gezi'deki "çiçek çocukları" iktidar tarafından en azından şu aşamada ikna edilmiş görünüyor.

Zira "Ağaç nöbeti" adı altında CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün başını çektiği grubun ODTÜ'deki eylemi de çok marjinal kaldı.

Hele ki "ODTÜ'de cemaat istemiyoruz" türünden ifadelerle başörtülü öğrencilere yönelik "faşist" eylemi düzenleyenlerin kimliklerini de öğrenince son eylemlerin nasıl bir marjinal yapının işi olduğu ortaya çıkıyor.

İkincisi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi ömrünün liderlik bölümünün bitmek üzere olduğu gerçeğinin biliniyor olmasıdır.

Burayı biraz açalım..!

Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olduğundan bu yana teşkilatlarda çok önemli değişiklikler yaşandı ve kadrolar Alevi siyasetçilere teslim edildi.

CHP'nin ulusalcı kanadını son derece rahatsız eden bu durum karşısında yıllarca "Derin CHP'ye destek veren İstanbul sermayesi harekete geçti."

Kılıçdaroğlu'nun mesebî taassubunu kıramayan çevreler, son Tuzluçayır olaylarında da ortaya çıktığı gibi materyalist Alevilerin "şiddet yanlısı" olduğunu görmüş oldu.

İzzettin Doğan'ın bile Aleviliğini sorgulayan ve ihanet ile suçlayan marjinaller, Tuzluçayır gibi yerlerde eylemlerini sürdürüyor.

Elbette devlet yasal olmayan örgütlerle ve yapılarla mücadelesini sürdürecek.

Lakin, mütedeyyin Alevileri de küstürmeden, incitmeden bu işleri yapacak; yapmalı..!

Gerçek şu ki bu kez materyalist ve illegal Alevi örgütleri çok "açıkta" yakalandı.

Cemevi ve camiyi aynı avlu içinde görmek bu milletin evlatlarını mutlu etmez mi?

Hasan Öztürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder