Türkiye'yi Tanımamak Ancak Kemalist Olmakla Mümkün.”
Engin Ardıç, parasını Atatürkçü Düşünce Derneği'nin verdiği İngiliz The Times gazetesinde yayımlanan, sömürge valisi üslubuyla Başbakan Erdoğan'a yazılmış mektupta imzası bulunanları eleştirirken malumu da ilan ediyor.
Zeki, çevik ve ahlaklı değiller mi?
Daha önceleri neredeydiniz? Bu soru, The Times gazetesine o ünlü ilanı verenlere kaç gündür soruluyor... Mısır'da darbe yapılıyor, kan gövdeyi götürüyor, sizden tık çıkmıyor. Suriye'de insanlar katlediliyor, umurunuzda değil. Türkiye sizin için önemli ama.
İlanınız, hem de tutuculuğuyla ünlü bir İngiliz gazetesinde yayınlanıyor. Der Spiegel dergisinden sonra The Times da "Erdoğan karşıtı Avrupa basını" safına geçiyor. Hayrola, Almanya ile İngiltere Erdoğan'ı devirme kararında birleşiyorlar mı?
Bunu en iyisi, bu ülkelerden hangisinin gizli servisi hesabına çalıştığı pek bilinemeyen "karanlık Türk Marksist ve Kemalist'lerinden" birilerine sormalı! (Türk gizli servisi hesabına çalışan Türk Marksist'leri konumuzun dışındadır.)
Hem Marksist hem Kemalist, ikisi birden nasıl oluyor? Oluyor efendim, oluyor.
Dilber yıldız Vanessa Redgrave mesela, hem Troçkist hem Kemalist...
Dilber dedik, altmışlı yıllarda öyleydi, şimdi 76 yaşında.
Yaşı tutuyor: Bizim 27 Mayıs darbesinde 23, 12 Mart darbesinde 34, 12 Eylül darbesinde 43, 28 Şubat darbesinde de 60 yaşındaydı hatun...
Hiç sesinin çıktığını duymamıştık. O darbeler, ilandaki kendi deyimiyle "Türkiye'nin kurucusu Atatürk'ün doğrultusunda" sayıldığından herhalde. (Çünkü Türkiye, Atatürk'ün doğrultusundan çıkmış, Ortadoğu'yla falan ilgilenir olmuş. En kısa zamanda Erdoğan'ı devirip ülkenin ayağını oralardan kesmek şart. Eylül ayında yeni bir ayaklanma çıkarmak ilginç olabilir!)
Sir Ben Kingsley'in de yaşı tutuyor, asıl adı Krişna Pandit Bhanji olan bu değerli sanatçı, azınlıkların, ezilenlerin, sömürülenlerin temsilcisi olarak tanınıyor (yoksa V.S. Naipaul ya da Salman Rüşdi gibi İngiliz efendilerine biat etmiş bir tür "yeni Gungadin" olarak mı?)
Klasik müzik seven leydiyi ya da dış politika meraklısı lordu tanımıyoruz, bizim için önemli de sayılmazlar. Lakin, değerli sanatçı Susan Sarandon'un da yaşı tutuyor, kendisi 66 yaşında... Yani bol bol vakti olmuş daha önce Türkiye'deki insan hakkı ihlallerine eğilmeye...
Değerli sanatçı Sean Penn? Bakın o daha süt kuzusu sayılır, 53 yaşında. Bizim darbelerde çocuktu, bilememiştir.
Fazıl'ı hiç saymayın, Fazıl 43 yaşında... 12 Mart darbesinde süt emiyor, 12 Eylül'de de Beyer metodundan kromatik gamları çalışıyordu, babasının gözetiminde...
İstanbullu bir Rum dostumuz, Yunanistan'a yerleşmek zorunda bırakılmış Hıristo Elmacıoğlu bize mektup yazmış, demiş ki: "Bu herifler Kemalistler zamanında azınlıklara yapılan baskılarda, bizi yurt dışına zorlayan hükümetlerin zamanında ve cemaatlerin mülklerine hükümet tarafından el koyulduğu vakit neredeydiler? Sesleri hiç çıkmamıştı. Galiba film çeviriyorlardı!"
İlahi Hıristaki... Adamlar bizatihi Kemalist... Ne mutlu bize ki, yalnızca on yılda her yaştan on beş milyon genç yaratmakla kalmamış, Hollywood'da bile Kemalist yetiştirmişiz.
Yeşilköy'de uçaktan inip Taksim Meydanı'nın yolunu bulamazlar, taksici de sevinir, "bizim oğlanın nişan parası çıktı" diye, Sultanahmet üzerinden geze geze giderler.
Galiba Türkiye'yi "tanımamak" da ancak Kemalist olmakla mümkün. Öyle olmasaydı "CHP seçim kazanacak" demezdi birçok şaşkın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder