20 Eylül 2013 Cuma

Toplum ve İnsana Attığı Acımasız Yumruklar IV

Not: Efenim uzun zamandır dönüş yazısı için düşünürken bir çok kişinin sevdiği ve olumlu yorum yaptığı Toplum ve insana attığı acımasız yumruklar serimizin yeni bir kısmı ile karşınızdayım. Hoşgeldim diyorum ve başlamadan daha önceden bu seriye ait bir yazı okumamışsanız öncekileri okuyup buna geçmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. 
Not2: Şiddet pistir kakadır.
Not3:Kaka futbolcudur.

Toplum ve İnsana Attığı Acımasız Yumruklar 1
Toplum ve İnsana Attığı Acımasız Yumruklar 2
Toplum ve İnsana Attığı Acımasız Yumruklar 3

PANDALARI TARTIYA KOYARAK ÜZÜP AŞAĞILAYANLARA KAFAM GİRSİN

Bölüm 4 - İğneyi Kendime Çuvaldızı Jonathan a Sapladım

Yazıya başlamadan önce açıyoruz şu şarkıyı moda giriyoruz.

   Hatırlarsanız bundan önceki yazılarda tüm b.ku topluma attık. Şerefsizin tekidir dedik herşey onun suçu dedik hatta toplum bizi kullanır biz boş bir kağıtmışcasına üzerimize karakterimizi yazar dedik. E peki hırsızın hiç mi suçu yok? (mi leri doğru yazdım mı bilmiyorum hatta burdaki mi yi bile doğru yazdığımdan emin değilim)

   Arkadaşım sana bir sır vereceğim sıkı dur. Aslında biz var ya biz şerefsizin önde gideniyiz. Şaşırdın değil mi? Oysa sen ne temiz insandın. Daha geçen teyzeyi karşıdan karşıya geçirmiştin? ondan önce bakkaldan 2 ekmek alıp uçlarını masum masum kemiren sen değil miydin? Savaş karşıtı gösterilere katılan, eylemlerde koşan, öksüz balinalar için para toplayan , aktivistin önde bayrak sallayanı öte yandan insanları güldüren sosyal hayata bir yer sahibi olan sen değilmiydin? evet işte sana sesleniyorum efenim, ruhunuzun ardına saklanamazsınız evet ne yazık ki hepimizin içinde" evet ben senin babanım " demeyi bekleyen bir darth vader var.

    Şu ana kadar biz hep toplum baskısını suçladık. Dedik ki bizim enerjimizi emiyor, yönlendiriyor, matriksvarı her bir tarafımıza kablosunu sokmuş sanal mutluluklara götürüyor diye. Peki bizim hiç özgür irademiz yok mu bu konuda.

    Var efenim. Kocaman bir özgür irademiz, ideamız, ideolojilerimiz, düşüncelerimiz, hedeflerimiz ve umutlarımız var. Sabah simit attığımız martımız var (çok pis dağıldım toparlayamıyorum ne martıymış arkadaş gene ona geldi konu) Toplum denilen ve daha önce bir sürü tanımını yaptığımız hede sizin kendi benliğinizi kaybetmenize yol açar. İsteklerinizi bitirir. Milyonlarca yola sahip olan hayatınızı 3-4 yola sıkıştırıp gel burdan birinden git der. Peki sen ne yaparsın? Kolayına gelir toplumun sana hazırladığı o tekdüze yoldan gitmek. Nebahat teyzenin oğlu doktor olmuş derler sende doktor olursun. Bizde 8 de yemek yenir derler 7:59 da masaya oturursun. Kariyerini işini evleneceğin insanı belirler toplum sende hıı tamam der kabul edersin.

   Kolay yolu seçmeyiniz efenim. Hep zor olanın ve ulaşılamaz olduğunu düşündüğünüz şeyin peşinden koşunuz. Kendinizi hor görmeyiniz ki daha öncede demiştim en süpermen en batman en kaslı güçlü ve ünlü insan sizsiniz. O televizyonda gördüğünüz castin bibır, cenifır lopez,cibilli ibo sizi eğlendirmek için ordalar. Egonuzu her zaman üstte tutunuz. Çünkü toplum yeri geldiği zaman egonuz için bir çukur açıp sizi de onunla beraber oraya gömecek.

    Hayata hazır olun. 40 yaşındayım daha ne hazırlığı demeyin. Her gün yeni bir başlangıç her gün yeni bir engel ve her gün yeni bir nutella.

    Çok fazla kişisel gelişim yazarı moduna girdim farkındayım. Neyse en başta hatalarınız kabul edin. Kayıp yere düşen adama elinizi uzatmadan önce güldüğünüzü, sevgilinizi terkederken aynı anda mesaj attığınız diğer yedekleri, yalan söylediğiniz insanları, kariyerinizde bir yere gelmek adına üzerine ister istemez bastığınız iş arkadaşlarınızı, sevgilinize seni seviyorum diyememenizi sağlayan o gururunuzu, internette gizli gizli izlediğiniz şiddet videolarını, karınız veya kocanız uyurken izlediğiniz porno filmleri, absürd tabuları, sosyal mecrada kendinize yer bulma çabanızın size getirdiği ukalalığı,kendinizi kabul edin.

   Ardından oturun ve düşünün. Hep diyorum düşünmek çok basit bir kelime ama nedense uygulama geçince seks ten ileri gidemeyen bir olgu. Düşünün efenim. Çok düşünün, yatmadan önce, sabah kalktığınızda dişinizi fırçalarken ben ne yapıyorum deyin.

Ne yapıyorum?

 nereye gidiyorum?

En kötü zeki müren dinleyiniz. İyi gelir.

Efenim daha sonra tekrar görüşmek üzere uzun aralar vermemek dileğiyle.(kendimi vinçıstır lordu gibi gördüm bugun)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder