İstanbul’un Zaptı 1204, Robert De Clari, (Çeviren: Prof.Dr.Beynun Akyavuş), Türk Tarih Kurumu, 2000, Ankara
1096 - 1272 yılları arasında sekiz sefer halinde 176 yıl süren haçlı seferlerinden dördüncüsünü, yani İstanbul’un Fransız Hıristiyan hacılarıyla Venedikliler tarafından ele geçirilişi.
Zamanının en büyük donanmasını teşkil edecek olan Venedikliler ile bu donanmayı kiralayacak olan Fransızlar bu donanma ile Mısır, Babilon veya İskenderiye’ye gitmek üzere anlaşıyorlar. Ancak hazırlanan donanmanın sahibi olan Venediklilere Hıristiyan hacılar anlaşmalarındaki bedelin büyük bir bölümünü ödeyemeyince bu borcu ödemek için yine Venedikliler ile anlaşarak öncelikle Dalmaçya’da Zara denen bir şehri ele geçiriyorlar. Buradan elde edilen ganimetler hacıların borcunu ödemeye yetmez.
Venedikliler bu borçların ödenmesi için Konstantinopolis (İstanbul) ‘in eski imparatoru IV Aleksios’un oğlu II İsaakiosu ile anlaşarak İstanbul’ un işgalini sağlamayı, zindanda olan eski imparator IV Aleksios ve onun oğlu olan II İsaakiosu tahta geçirmeyi teklif ederler. II İsaakios ile anlaşma yapılır. Anlaşmaya göre II İsaakios tahta geçince Venedikliler ve hacılara iki yüz bin mark vereceğini, filonun bir yıllık masrafını üzerine alarak kutsal topraklara onlarla birlikte sefere çıkacağını ve kutsal topraklarda hayatının sonuna kadar on bin asker bulunduracagını ve Konstantinopolisten sefere katılacaklara bir yıllık erzaklarını vereceğini teahhüt eder.
Fransızlar karadan, Venedikliler ise denizden saldıracak şekilde planlarını yaparak şehire taarruza başlarlar. Savaş sonunda eski imparator III. Aleksios Konstantinopolisi bırakarak kaçar. İsaakios imparatorluğu ele geçirerek Venedik ve Fransızlara söz verdiği paranın bir miktarını ödemekle birlikte önemli bir kısmını ileri bir tarihte ödemek üzere söz verir. Ancak sözünde durmaz. Venedik ve Fransızlar’ın israrı üzerine borcunu ödemeyeceğini belirtir. Bunun üzerine haçlılar tekrar İstanbula saldırıya geçerler. Haçlılar daha başarıya ulaşmadan Murzuplos adında bir hain tarafından imparator İsaakios ve babası yataklarında boğularak öldürülürler.
İmparatorun öldürülmesinden sonra Murzuplus tahta geçer. O da haçlılara alacaklarını ödemez. Venedik ve Fransızlar tekrar İstanbul’a saldırırarak büyük bir mücadele sonunda şehri ele geçirirler. İstanbul’ un ele geçirilmesiyle beraber savaşçılardan bütün ileri gelenlerle zenginler toplanır ve küçük rütbelilere verdikleri sözü yerine getirmeyerek şehrin en iyi evlerine yerleşirler. Tüm ganimetleri toplamak ve muhafaza etmek üzere güvendikleri Venedikli ve hacılardan onar kişiyi görevlendirirler. Kitapta Elde edilen ganimet görülünce haçlılar dünyadaki en zengin kırk şehirde bile İstanbul’da ele geçirdikleri o servet kadarının bulunamayacağı söylenmekte, dünya servetinin üçte ikisinin İstanbul’ da üçte birinin ise orda burada bulunduğu belirtilmektedir. İşgal sonrası zenginlerin ele geçirilen serveti orduya ve bu servetin kazanılmasına yardım eden fakir şovalyelere pay etmeyerek yağma yaptıklarından da bahseder.
Böylece haçlılar 13 Nisan 1204 tarihinde Bizansı zaptederek Doğu Latin İmparatorluğunu kurmuş; Baudouin IX ‘ ncu imparator ilan edilmiştir. İstanbul’ un zaptını yağma, tahribat, işkence ve zulümler takip etmiş, göz kamaştıran zenginlik masal olmaya başlamiş, 1204 te kurulan imparatorluk 1261 de son bulmuştur.
Venedikliler bu borçların ödenmesi için Konstantinopolis (İstanbul) ‘in eski imparatoru IV Aleksios’un oğlu II İsaakiosu ile anlaşarak İstanbul’ un işgalini sağlamayı, zindanda olan eski imparator IV Aleksios ve onun oğlu olan II İsaakiosu tahta geçirmeyi teklif ederler. II İsaakios ile anlaşma yapılır. Anlaşmaya göre II İsaakios tahta geçince Venedikliler ve hacılara iki yüz bin mark vereceğini, filonun bir yıllık masrafını üzerine alarak kutsal topraklara onlarla birlikte sefere çıkacağını ve kutsal topraklarda hayatının sonuna kadar on bin asker bulunduracagını ve Konstantinopolisten sefere katılacaklara bir yıllık erzaklarını vereceğini teahhüt eder.
Fransızlar karadan, Venedikliler ise denizden saldıracak şekilde planlarını yaparak şehire taarruza başlarlar. Savaş sonunda eski imparator III. Aleksios Konstantinopolisi bırakarak kaçar. İsaakios imparatorluğu ele geçirerek Venedik ve Fransızlara söz verdiği paranın bir miktarını ödemekle birlikte önemli bir kısmını ileri bir tarihte ödemek üzere söz verir. Ancak sözünde durmaz. Venedik ve Fransızlar’ın israrı üzerine borcunu ödemeyeceğini belirtir. Bunun üzerine haçlılar tekrar İstanbula saldırıya geçerler. Haçlılar daha başarıya ulaşmadan Murzuplos adında bir hain tarafından imparator İsaakios ve babası yataklarında boğularak öldürülürler.
İmparatorun öldürülmesinden sonra Murzuplus tahta geçer. O da haçlılara alacaklarını ödemez. Venedik ve Fransızlar tekrar İstanbul’a saldırırarak büyük bir mücadele sonunda şehri ele geçirirler. İstanbul’ un ele geçirilmesiyle beraber savaşçılardan bütün ileri gelenlerle zenginler toplanır ve küçük rütbelilere verdikleri sözü yerine getirmeyerek şehrin en iyi evlerine yerleşirler. Tüm ganimetleri toplamak ve muhafaza etmek üzere güvendikleri Venedikli ve hacılardan onar kişiyi görevlendirirler. Kitapta Elde edilen ganimet görülünce haçlılar dünyadaki en zengin kırk şehirde bile İstanbul’da ele geçirdikleri o servet kadarının bulunamayacağı söylenmekte, dünya servetinin üçte ikisinin İstanbul’ da üçte birinin ise orda burada bulunduğu belirtilmektedir. İşgal sonrası zenginlerin ele geçirilen serveti orduya ve bu servetin kazanılmasına yardım eden fakir şovalyelere pay etmeyerek yağma yaptıklarından da bahseder.
Böylece haçlılar 13 Nisan 1204 tarihinde Bizansı zaptederek Doğu Latin İmparatorluğunu kurmuş; Baudouin IX ‘ ncu imparator ilan edilmiştir. İstanbul’ un zaptını yağma, tahribat, işkence ve zulümler takip etmiş, göz kamaştıran zenginlik masal olmaya başlamiş, 1204 te kurulan imparatorluk 1261 de son bulmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder