ÜNİVERSİTE SINAVLARINDA BAŞARILI OLABİLMEK İÇİN ÇOK SORU ÇÖZMELİSİNİZ...
1. Çok soru çözmelisiniz
2. Ödev ve tarama testlerinde, yayınlarımızda yer alan çok sayıda soru size yeterince malzeme sağlayacaktır.
3. .. Önce kitaplarınızdaki ve öğretmeninizin derste anlattığı çözümlü örnekleri inceleyin.
4. Bilginin çözümde nasıl kullanıldığını inceleyin.
5. Çok sayıda kolay soru çözmekten çekinmeyin. Bu, bilgiyi pekiştirir, işlem becerisini artırır.
6. Çözemediğiniz bir soru olduğunda hemen vaaz geçmeyin.
7. Notlarınıza ve kaynaklarınıza geri dönüp onlardan benzer örnekler arayın.
8. Sorunun çözümü için farklı yaklaşımlar üretmeye çalışın.
9. Bilğilerinizi yeniden gözden geçirin.
10. Yine çözemezseniz not alın, öğretmeninize sorun.
11. Konuyu öğrenirken amaç, soruları doğru çözmektir.
12. Sınavda da soruları doğru ve hızlı çözmeniz gerekecektir.
13. O halde dersanemizin yaptığı tüm deneme sınavlarına katılın ve haftalık aylık tekrarlarınızda zamana karşı yarışacak soru çözün
UNUTMAYIN ÖĞRENDİKLERİNİZİ UNUTACAKSINIZ...
ÖĞRENDİKLERİNİZİ UNUTMAMAK İÇİN TEKRARLAMALISINIZ.
Tekrar bir anımsama yoludur. Daha önce öğrenilenler tekrar yoluyla anımsanır. Özel bir yetenek söz konusu değilse öğrenmenin temeli tekrara dayanır. Düzenli tekrar yapmayan öğrenci, öğrendiği bilgilerin çok azını hatırlayacağı için, bilgiler arasındaki bağlantıyı kurmakta zorlanır ve öğrencinin verimi düşer. Bu yüzdende öğrenmek için harcanan gayret boşa gider.
Tekrar yaparken beynin ilk ve son şeyleri daha iyi hatırladığını unutmayın. Buna göre anımsamayı arttıracak şekilde zamanınızı organize edebilirsiniz. Örneğin aralıksız dört saat çalışmak yerine, bu dört saati birer saatlik birimlere bölerseniz daha çok “ilk ve son” durumları yaratır ve daha kolay hatırlarsınız.
Hiç tekrar yapılmazsa öğrenilenlerin %80 unutulur. Öğrenmek için ders başında çok vakit geçirmek değil, verimli çalışmak ve çok sayıda tekrar yapmak önemlidir. UNUTMAMANIN TEK İLACI PERİYODİK TEKRARLARDIR.
Tekrarlar notların gözden geçirilmesiyle ve yayınlarımızdaki, ödev testlerimizdeki, tarama testlerimizdeki soruların çözümüyle yapılmalıdır. Tekrarlar, haftalık çalışma planınızda belirtilmelidir.
ÜNİVERSİTE SINAVLARINA HAZIRLANIRKEN SÜREKLİ BAŞARISIZ OLACAĞINIZI DÜŞÜNMEK BAŞARINIZI ENGELLER... “Eğitim cesaret ve mutluluğu yitirirse bir işe yaramaz” Pestallozzi
OLUMLU OLUN. Gerçekçi ve olumlu tutum; istekli, iyimser, canlı, yapabilirim odaklıdır ve her durumdan en iyi sonucu çıkarmak için tüm fırsatlara açıktır.
KENDİ KENDİNİZE KONUŞUN.
Ama olmsuz değil. Kendi kendinizin antrenörü olun.
BAŞARISIZ OLMAKTAN KOKMAYIN VE CESARETSİZLİĞE KAPILMAYIN
Başarılı ve başarısız her insan korkar. Ancak başarılı insanlar korkularıyla yüzleşe bilirler. Yüz denemeden birinde, bir kez bile başarmışsanız “başardınız” ve bu başarıyı yeniden yakalaya bilirsiniz.
BAŞARISIZLIĞA KARŞI NA YAPMALIYIZ?
Önemli olan yere düşüp düşmemek değil, tekrar ayağa kalkıp kalkmamaktır. Lombardi
BAŞARISIZLIKLA İLGİLİ ŞU ÜÇ NOKTAYI UNUTMAYIN:
1. Başaramamak “yenilmiş olmak” demek değildir. Denemeye devam ettiğiniz sürece kendinizi asla yenilmiş olarak görmeyin.
2. Başarısızlıklardan ders alır almaz onları unutun.
3. Başarısızlık, siz izin verdiğiniz sürece “son” değildir. Başarısız olmanız yeteri kadar hazırlıklı olmadığınızı gösterir.
Başarısızlığı bir gelişme fırsatı, öğretici bir deneyim ve başarı yolunda bir basamak olarak görün. Başarısız olsanız bile çok çalışmaya, sabırlı ve kararlı olmaya devam edin.
Başarısızlık bir köprüye benzer. Bazı insanlar bunun ortasında durup aşağıya atlarlar, bazıları ise köprünün diğer ucunda yepyeni bir kara parçası olduğunu anlarlar. Siz sadece yürümeye devam edin. Ve bir gün kendinizi başka bir köprünün üzerinde bulursanız korkmayın. Önemli olan yürümeyi bırakmamak ve nereye gitmek istediğinizi bilmektir.”
ÜNİVERSİTE SINAVI KİŞİLİGİNİZİ DEGERLENDİRMEK İÇİN DEĞİLDİR. Üniversite sınavı kişiliğinizin değerlendirilmesi değil, bilgilerinizin değerlendirilmesidir. Bu sınavda başarılı olmanızın, sınav için gerekli olan bilgileri iyi öğrendiğiniz, başarısız olmanız iyi öğrenmediğinizin bir göstergesidir.
Sınav kaygısına karşı tek silahınız, konulardaki bilginiz ve sınav tekniğindeki yetkinliğinizdir. Sene içerisinde , planlı çalışma ve düzenli düzenli test çözümü sayesinde kendisini yetiştirmiş bilinçli bir öğrencinin sınav kaygı düzeyi de düşük olacaktır.
Öğrenmeyi gerektiren derslerin birikip ağırlaşması, beklentilerin artması ve bütün bunların altından nasıl kalkacağınızı bilememeniz, üzerinde bir yük oluşturarak sizi bıkkınlık noktasına getirebilir.
Zamanla her öğrencinin karşılaştığı bu durum, aslında son derece normaldir. Gereksiz olan, bu duygular karşısında çaresizliğe ve ümitsizliğe kapılarak mücadeleyi bırakmaktır.
Sınavda başarılı olmak için gerekli düzeyde kaygıya zaten gerek vardır.
Sınava hazırlık döneminde ve sınavda, geçmişteki başarısızlıklarınızı değil başarılarınızı düşünün. Kendinize değerinizin altında bir değer biçmeyin. Size hiçbir yararı dokunmayacak bu gibi düşüncelerden uzak durun. Geçmişteki başarısızlıklarınızdan kaynaklanan bir kaygı için, bu hatalara takılıp kalmak yerine, onlardan ders alarak hatayı tekrarlamaktan kaçının. Aynı nedenlerin yeni bir başarısızlığa yol açmasına izin vermeyin.
Bir araştırmaya göre; kaygı duyduğunuz şeylerin %40’nın hiç gerçekleşmediği, %30’unun geçmişte kaldığı, %12’sinin başkalarıyla ilgili ve bizi ilgilendirmeyen şeyler olduğu, %10’unun hayal ürünü olduğu, ancak %8’inin endişelenmeye değer şeyler olduğu ortaya çıkmıştır.
Kaygıyla başa çıka bilirsiniz. Onun sizi yenmesine izin vermeyin. Telaşla hareket etmeyi bırakın ve yaşamınızın denetimini elinize alın.
Endişe ve kaygı, çoğu zaman küçük bir şeye bile büyük bir gölde verir. ÜNİVERSİTE SINAVI BİR ÖLÜM KALIM SAVAŞI DEĞİLDİR.
Beklentilerinizin çok yüksek oluşu, korkularınızı arttırır. Kendi kendinize gereksiz baskılar yaratmayın. Bu sınavda başarılı olmak hayatınızın tek ve son amacı değildir. Her insanın kapasitesi farklıdır. Bu yüzden kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın.
Siz sadece kapasitenizi sonuna kadar zorlayın ve elinizden geleni yapın... Kendinize güvenin, cesaretinizi kaybetmeden çalışın... Göreceksiniz başarıya ulaşacaksınız.
Unutmayın! Sahip olduğunuz her şeye bir bedel ödediğiniz gibi, kazanmak istediğiniz başarının da bir bedeli vardır ve bu bedel sizin için çalışmak olmalıdır. Biri Thales’e sordu: “Sana göre dünyada devamlı olan şey nedir?” “Ümit” diye cevap verdi Thales. “Zira beni en son bırakan odur.”
ÜNİVERSİTE SINAVINA HAZIRLANIRKEN BAŞARISIZ OLMANIZA YOL AÇACAK EN BÜYÜK TEHLİKE TEMBELLİKTİR.
Kendinize uygun bir çalışma programı yaptınız. Düzenli besleniyor ve iyi uyuyorsunuz. Ulaşmayı çok istediğiniz bir hedefiniz var, ama...Bir türlü ders çalışmaya başlayıp, konsantre olamıyorsunuz.
Vakit geçirmek için resimlere ve şekillere anlamsızca bakıyorsunuz. Bedeniniz ve zihninizin gevşemiş. Sadece size ilginç gelen konular üzerinde çalışıyorsunuz. Eğlence arar gibi bir havanız var. Bir bahaneyle ders çalışmamak için fırsat kolluyorsunuz. Dersten derse, konudan konuya atlıyorsunuz. Çalışırken hayallere dalıyorsunuz. Önemli kavramları atlıyor, öğrenmeyi sonraya erteliyorsunuz.
Gözünüz bazen cümlelere saatlerce takılı kalıyor. Bazen de sabırsızlıkla atlaya atlaya okuyorsunuz.
Gelişi güzel karalama yapar gibi not tutuyorsunuz.
Tekrarlarınızı düzenli olarak yapmıyorsunuz.
Hatırlama işini rastlantılara bırakıyorsunuz.
Sonra çalışmak size zor geliyor ve ŞİMDİ HİÇ KEYFİM YOK DİYEREK çalışmayı tamamen bırakıyorsunuz.
1. Çok soru çözmelisiniz
2. Ödev ve tarama testlerinde, yayınlarımızda yer alan çok sayıda soru size yeterince malzeme sağlayacaktır.
3. .. Önce kitaplarınızdaki ve öğretmeninizin derste anlattığı çözümlü örnekleri inceleyin.
4. Bilginin çözümde nasıl kullanıldığını inceleyin.
5. Çok sayıda kolay soru çözmekten çekinmeyin. Bu, bilgiyi pekiştirir, işlem becerisini artırır.
6. Çözemediğiniz bir soru olduğunda hemen vaaz geçmeyin.
7. Notlarınıza ve kaynaklarınıza geri dönüp onlardan benzer örnekler arayın.
8. Sorunun çözümü için farklı yaklaşımlar üretmeye çalışın.
9. Bilğilerinizi yeniden gözden geçirin.
10. Yine çözemezseniz not alın, öğretmeninize sorun.
11. Konuyu öğrenirken amaç, soruları doğru çözmektir.
12. Sınavda da soruları doğru ve hızlı çözmeniz gerekecektir.
13. O halde dersanemizin yaptığı tüm deneme sınavlarına katılın ve haftalık aylık tekrarlarınızda zamana karşı yarışacak soru çözün
UNUTMAYIN ÖĞRENDİKLERİNİZİ UNUTACAKSINIZ...
“Hepimizin yanımızdan hiç ayırmadığı biricik not defteri, bellektir” Oscar wılde
ÖĞRENDİKLERİNİZİ UNUTMAMAK İÇİN TEKRARLAMALISINIZ.
Tekrar bir anımsama yoludur. Daha önce öğrenilenler tekrar yoluyla anımsanır. Özel bir yetenek söz konusu değilse öğrenmenin temeli tekrara dayanır. Düzenli tekrar yapmayan öğrenci, öğrendiği bilgilerin çok azını hatırlayacağı için, bilgiler arasındaki bağlantıyı kurmakta zorlanır ve öğrencinin verimi düşer. Bu yüzdende öğrenmek için harcanan gayret boşa gider.
Tekrar yaparken beynin ilk ve son şeyleri daha iyi hatırladığını unutmayın. Buna göre anımsamayı arttıracak şekilde zamanınızı organize edebilirsiniz. Örneğin aralıksız dört saat çalışmak yerine, bu dört saati birer saatlik birimlere bölerseniz daha çok “ilk ve son” durumları yaratır ve daha kolay hatırlarsınız.
Hiç tekrar yapılmazsa öğrenilenlerin %80 unutulur. Öğrenmek için ders başında çok vakit geçirmek değil, verimli çalışmak ve çok sayıda tekrar yapmak önemlidir. UNUTMAMANIN TEK İLACI PERİYODİK TEKRARLARDIR.
Tekrarlar notların gözden geçirilmesiyle ve yayınlarımızdaki, ödev testlerimizdeki, tarama testlerimizdeki soruların çözümüyle yapılmalıdır. Tekrarlar, haftalık çalışma planınızda belirtilmelidir.
ÜNİVERSİTE SINAVLARINA HAZIRLANIRKEN SÜREKLİ BAŞARISIZ OLACAĞINIZI DÜŞÜNMEK BAŞARINIZI ENGELLER... “Eğitim cesaret ve mutluluğu yitirirse bir işe yaramaz” Pestallozzi
OLUMLU OLUN. Gerçekçi ve olumlu tutum; istekli, iyimser, canlı, yapabilirim odaklıdır ve her durumdan en iyi sonucu çıkarmak için tüm fırsatlara açıktır.
KENDİ KENDİNİZE KONUŞUN.
Ama olmsuz değil. Kendi kendinizin antrenörü olun.
BAŞARISIZ OLMAKTAN KOKMAYIN VE CESARETSİZLİĞE KAPILMAYIN
Başarılı ve başarısız her insan korkar. Ancak başarılı insanlar korkularıyla yüzleşe bilirler. Yüz denemeden birinde, bir kez bile başarmışsanız “başardınız” ve bu başarıyı yeniden yakalaya bilirsiniz.
BAŞARISIZLIĞA KARŞI NA YAPMALIYIZ?
Önemli olan yere düşüp düşmemek değil, tekrar ayağa kalkıp kalkmamaktır. Lombardi
BAŞARISIZLIKLA İLGİLİ ŞU ÜÇ NOKTAYI UNUTMAYIN:
1. Başaramamak “yenilmiş olmak” demek değildir. Denemeye devam ettiğiniz sürece kendinizi asla yenilmiş olarak görmeyin.
2. Başarısızlıklardan ders alır almaz onları unutun.
3. Başarısızlık, siz izin verdiğiniz sürece “son” değildir. Başarısız olmanız yeteri kadar hazırlıklı olmadığınızı gösterir.
Başarısızlığı bir gelişme fırsatı, öğretici bir deneyim ve başarı yolunda bir basamak olarak görün. Başarısız olsanız bile çok çalışmaya, sabırlı ve kararlı olmaya devam edin.
Başarısızlık bir köprüye benzer. Bazı insanlar bunun ortasında durup aşağıya atlarlar, bazıları ise köprünün diğer ucunda yepyeni bir kara parçası olduğunu anlarlar. Siz sadece yürümeye devam edin. Ve bir gün kendinizi başka bir köprünün üzerinde bulursanız korkmayın. Önemli olan yürümeyi bırakmamak ve nereye gitmek istediğinizi bilmektir.”
ÜNİVERSİTE SINAVI KİŞİLİGİNİZİ DEGERLENDİRMEK İÇİN DEĞİLDİR. Üniversite sınavı kişiliğinizin değerlendirilmesi değil, bilgilerinizin değerlendirilmesidir. Bu sınavda başarılı olmanızın, sınav için gerekli olan bilgileri iyi öğrendiğiniz, başarısız olmanız iyi öğrenmediğinizin bir göstergesidir.
Sınav kaygısına karşı tek silahınız, konulardaki bilginiz ve sınav tekniğindeki yetkinliğinizdir. Sene içerisinde , planlı çalışma ve düzenli düzenli test çözümü sayesinde kendisini yetiştirmiş bilinçli bir öğrencinin sınav kaygı düzeyi de düşük olacaktır.
Öğrenmeyi gerektiren derslerin birikip ağırlaşması, beklentilerin artması ve bütün bunların altından nasıl kalkacağınızı bilememeniz, üzerinde bir yük oluşturarak sizi bıkkınlık noktasına getirebilir.
Zamanla her öğrencinin karşılaştığı bu durum, aslında son derece normaldir. Gereksiz olan, bu duygular karşısında çaresizliğe ve ümitsizliğe kapılarak mücadeleyi bırakmaktır.
Sınavda başarılı olmak için gerekli düzeyde kaygıya zaten gerek vardır.
Sınava hazırlık döneminde ve sınavda, geçmişteki başarısızlıklarınızı değil başarılarınızı düşünün. Kendinize değerinizin altında bir değer biçmeyin. Size hiçbir yararı dokunmayacak bu gibi düşüncelerden uzak durun. Geçmişteki başarısızlıklarınızdan kaynaklanan bir kaygı için, bu hatalara takılıp kalmak yerine, onlardan ders alarak hatayı tekrarlamaktan kaçının. Aynı nedenlerin yeni bir başarısızlığa yol açmasına izin vermeyin.
Bir araştırmaya göre; kaygı duyduğunuz şeylerin %40’nın hiç gerçekleşmediği, %30’unun geçmişte kaldığı, %12’sinin başkalarıyla ilgili ve bizi ilgilendirmeyen şeyler olduğu, %10’unun hayal ürünü olduğu, ancak %8’inin endişelenmeye değer şeyler olduğu ortaya çıkmıştır.
Kaygıyla başa çıka bilirsiniz. Onun sizi yenmesine izin vermeyin. Telaşla hareket etmeyi bırakın ve yaşamınızın denetimini elinize alın.
Endişe ve kaygı, çoğu zaman küçük bir şeye bile büyük bir gölde verir. ÜNİVERSİTE SINAVI BİR ÖLÜM KALIM SAVAŞI DEĞİLDİR.
Beklentilerinizin çok yüksek oluşu, korkularınızı arttırır. Kendi kendinize gereksiz baskılar yaratmayın. Bu sınavda başarılı olmak hayatınızın tek ve son amacı değildir. Her insanın kapasitesi farklıdır. Bu yüzden kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın.
Siz sadece kapasitenizi sonuna kadar zorlayın ve elinizden geleni yapın... Kendinize güvenin, cesaretinizi kaybetmeden çalışın... Göreceksiniz başarıya ulaşacaksınız.
Unutmayın! Sahip olduğunuz her şeye bir bedel ödediğiniz gibi, kazanmak istediğiniz başarının da bir bedeli vardır ve bu bedel sizin için çalışmak olmalıdır. Biri Thales’e sordu: “Sana göre dünyada devamlı olan şey nedir?” “Ümit” diye cevap verdi Thales. “Zira beni en son bırakan odur.”
ÜNİVERSİTE SINAVINA HAZIRLANIRKEN BAŞARISIZ OLMANIZA YOL AÇACAK EN BÜYÜK TEHLİKE TEMBELLİKTİR.
Kendinize uygun bir çalışma programı yaptınız. Düzenli besleniyor ve iyi uyuyorsunuz. Ulaşmayı çok istediğiniz bir hedefiniz var, ama...Bir türlü ders çalışmaya başlayıp, konsantre olamıyorsunuz.
Vakit geçirmek için resimlere ve şekillere anlamsızca bakıyorsunuz. Bedeniniz ve zihninizin gevşemiş. Sadece size ilginç gelen konular üzerinde çalışıyorsunuz. Eğlence arar gibi bir havanız var. Bir bahaneyle ders çalışmamak için fırsat kolluyorsunuz. Dersten derse, konudan konuya atlıyorsunuz. Çalışırken hayallere dalıyorsunuz. Önemli kavramları atlıyor, öğrenmeyi sonraya erteliyorsunuz.
Gözünüz bazen cümlelere saatlerce takılı kalıyor. Bazen de sabırsızlıkla atlaya atlaya okuyorsunuz.
Gelişi güzel karalama yapar gibi not tutuyorsunuz.
Tekrarlarınızı düzenli olarak yapmıyorsunuz.
Hatırlama işini rastlantılara bırakıyorsunuz.
Sonra çalışmak size zor geliyor ve ŞİMDİ HİÇ KEYFİM YOK DİYEREK çalışmayı tamamen bırakıyorsunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder