22 Nisan 2012 Pazar

Mavi Yolculuk

Mavi Yolculuk benim mutlaka her sene 1 hafta yaptığım tatillerden biri. Teknolojiden olabildiğince uzak (gerçi son bir iki yılda i phone ve i pad'ler sayesinde bu biraz imkansız olsa da televizyon olmadan kafa dinlemek bile yeter) geçirilen bu bir hafta insanı neredeyse tüm olumsuzluklardan arındırıyor. Mavi yolculuğa ilk kez çıkacaklara yada çıkmayı isteyip, karar veremeyenlere biraz fikir vermek istedim bu yazıyla. Buyrun bakalım mavi yolculuğa...

- Mavi yolculuk hazırlıkları mart hatta şubat ayından başlıyor. Neden mi? İyi bir tekne bulmak isterseniz bu aylarda araştırmaya, rezervasyona başlamanız gerekiyor çünkü. Eğer sağlam bir tanıdığınız yoksa yaz aylarında haftalık tekne bulmak imkansız. (Tabi bu grup olarak gidecekler için geçerli. Tek yada sevgiliniz/eşinizle gidecekseniz kamara kiralamak daha kolay). Ben yıllardır arkadaş gruplarımla gittiğim için tanıdığım insanlarla olmak daha keyifli geliyor bana.
- Açıkçası tekne ne kadar büyükse doğal olarak rahatlığı da o kadar artıyor. Araştırma döneminde teknenin ve kamaraların görsellerini mutlaka görün. Her ne kadar ben geceleri hiç kamarada uyumasam da geniş ve normal sifonlu tuvaleti olan kamaralar tercihim (teknelerde kamaraların tuvaletleri sifonlu ve pompalı olarak iki çeşit. Pompalı tuvaletlerin çok da rahat olduğunu söyleyemeyeceğim doğrusu)
- Kamarada uyuyan arkadaşlarım da oluyor mavi yolculuklarda ama gece güvertede uyumaktan daha keyifli hiçbir şey yok. Yıldızların altında çekilen o uyku en iyi dediğimiz uykumuzdan bile daha güzel oluyor. Ama bu rahatlık için yapmak gereken şeyler de var tabiki. Güvertede gündüz güneşlenilen minderler üzerinde uyunuyor ama nem çekmemek için alta mutlaka birşeyler sermek gerekiyor. Ben bunun için yoga matı kullanıyorum. Üzerine de çarşaf serince hem daha yumuşak oluyor hem de nem çekmiyor. Üstüme de pike niyetine uyku tulumu seriyorum. (Özellikle Decathlon mağazasında çok uygun fiyata hem matlar hem de uyku tulumları satılıyor).
- Mavi yolculuk için tıklım tıkış bir bavul hazırlamaya da gerek yok. Günlük ihtiyaçlar ve kozmetikler hariç 2 çift terlik, bolca şort ve t-shirt, yedek mayo-bikini ve ekstra havlu yeter de artar bile (Koylar arası giderken bazen havlular ve kuruması için asılan mayolar uçabiliyor maalesef)
- Mavi yolculuk için belirlenen rotaların neredeyse hepsine gittim ama bence en güzel rota Hisarönü-Selimiye gibi koyları içeren Marmaristen başlayan rota. Diğer rotalar da çok güzel ama Göcek - Ölüdeniz vs. taraflarında bütün koylar çok kalabalık oluyor... (Bu arada Marmariste Caferoğlu teknelerini herkese öneririm.)
- Yolculuk sırasında çok önemli şeylerden biri de yemek. Eğer arkadaş grubunuzla gidecekseniz tavsiyem alışverişinize grubunuzla karar verip, Migros sanal marketten yapmanız. Yapılan alışverişi Migros arabaları tekneye kadar getiriyor. Alışverişi kendiniz yaparsanız istediğiniz yemeği aşçıya yaptırabilirsiniz.
- Bulmaca kitapları, Agatha Christie ve Stephen King kitapları ise benim teknede favorilerimden...
- Bir de bir akşam mürettabatla beraber yemek yemek hem tekne çalışanlarını çok mutlu ediyor hem de keyifli bir anı oluyor. Tekne çıkışında da verilen bahşişler sonraki yıllarda yapılacak gezilerde iyi bir ilişki kurmaya bir adım oluyor...

Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Havaların ısınmaya başlamasıyla tatiller de başlıyor. Şimdiden herkese iyi tatiller...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder