Rotamız Yunanistan!
Yakın mesafedeki Kavala ve Thassos umduğumuzdan çok daha iyi bir seçim oldu hafta sonu kaçamağı için. Her ne kadar cuma akşamı başlayan yolculuğumuz pazar akşamı dönüşe geçişimizle sonlanmış olsa da biliyorduk ki, bu bizim Kavala’ya son gidişimiz olmayacaktı.
Karayolundan gitmeyi tercih ettik. İstanbul – Tekirdağ – Keşan - İpsala üzerinden Dedeağaç (Alexandrapolis) ve daha sonra Kavala’ya varmış oluyorsunuz. İpsala Gümrük kontrollerine takiben 2 saat sonra Kavala’daydık.
Liman bölgesinde çok iyi ve hizmet kalitesine göre çok da makul olan Air Galaxy’de konakladık. Cuma gecesi vardığımız otelden cumartesi sabahı yola çıkarak arabalı feribotların kalkış noktası Keramoti’ye gittik. (4 yolcu + araç tek yön 36 EUR) Kavala merkezden Keramoti yaklaşık 45 dakika, feribot ile de Thassos’a 40 dakikada geçmiş olduk. Buralarda araçla olmanızda fayda var. Zira gezilecek çok fazla koy ve görülecek çok güzel manzaralar var. Ayrıca toplu taşımanın pek de yaygın olmadığını gördük. Biz de araçla olduğumuz için Thassos adasını çepeçevre turladık, hoşlandığımız koylarda durup yüzdük ve daha sonra tekrar devam ettik. Deniz suyu sıcaklığını bizim Kuzey Ege koyları gibi düşünmeyin, son derece ılık, girerken asla titremiyorsunuz. Deniz pırıl pırıl ve hafif dalgalı.
Plajlardan Potos'u ve Psili Ammos'u yürekten öneriyoruz. Plajı, denizi yemekleri gayet başarılı. Gerçi gurme lezzetler beklemeyin, ancak menüdekileri hakkıyla sunuyorlar.
Dolaşırken muhtelif koylarda yerleşik bir çok tesis görüyoruz, gayet de popüler gözüküyor. Thassos'ta konaklamak da iyi bir fikir olabilir. Feribotu kaçırmamak için fazla oyalanmayıp devam ediyoruz. Kavala’ya son feribot akşam 21.00’de.
Akşam yemeği Kavala’da yenecek.
Gitmeden önce bloglarda sıkça gördüğümüz Panos Zafira‘dayız. Ana yemek değil de ara sıcak ve meze sipariş ederek tamamen doyduk. Ahtapot, kalamar dolma, karışık kızartma tek kelimeyle muhteşemdi. Fiyatlar gayet makul, muamele çok iyi. Yunanlıların tam bir Türk dostu olduğunu düşünmeye başlıyoruz. Esnafın bir çoğu çat pat da olsa Türkçe biliyor, menüler Türkçe geliyor. Kendimizi hiç de yabancı hissetmiyoruz.
Pazar günü Kavala’da ufak bir şehir turu (kale, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Konağı vb.) sonrası limana 4-5 km mesafedeki beachlerden (Batis Multiplex) birine gidiyoruz. 1 EUR gibi komik bir giriş ücreti ödeyip akşama kadar burada kah yüzerek kah bir şeyler içerek ve müzik dinleyerek keyifli vakit geçiyoruz. Tesis, geniş bir alana kurulmuş ve her şey düşünülmüş, özellikle çocuklu aileler için de harika bir alternatif olabilir.
Akşam yemeği için gene bloglarda sıkça rastladığımız Orea Mitilini'ye gitmeye karar veriyoruz, ancak son anda çark edip kendimizi gene Panos Zafira‘da buluyoruz. Lezzet yoğun yemek sonrası doygunluğun ve kazıklanmamışlığın getirdiği mutlu bir ruh hali ile İstanbul’a doğru yola koyuluyoruz.
Kavala – Thassos deyince akla ne gelir diye sorarsanız, güzel yemekler, harika koylar ve pırıl pırıl deniz, güleryüzlü Yunan insanı. Bu bölge için iki gün yeterli, ancak gidince dönmek isteyeceğinizi sanmıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder