31 Aralık 2011 Cumartesi

Yâre gidem yâre gidem

 Yâre gidem yâre gidem
Yâre gidem yâre gidem
Yareliyim yâre gidem
Bu derdimin dermanını
Almaya ben yâre gidem

Saçlarını ben öreyim
Buna dayanmaz yüreğim
Seni vermem Azrail'e
Ben öleyim ben öleyim

Yâr elinden yâr elinden
Yareliyim yâr elinden
Dermansız bir derde düştüm
Demanı var yâr elinden

Yöre: Kırşehir
Kaynak kişi: Neşet Ertaş
Derleyen: Neşet Ertaş
Notaya Alan: Adil Çelebi
Seslendiren:

30 Aralık 2011 Cuma

ŞEKER HAMURU ÇALIŞMALARIM









MALZEMELER
4 adet yumurta
3 kahve fincanı şeker
4 kahve fincanı un
1 Çay bardağı  su
1 fiske tuz
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
KREMASI
200 gram çikolata 
200 gram krema
2 paket krem şanti
1 su bardağı süü
İÇİ
1 adet kivi
1 adet muz
KEKİ ISLATMAK İÇİN  SÜT VEYA SULANDIRILMIŞ REÇEL
YAPILIŞI:
Oda ısısındaki yumurta, şeker ve tuz mikserle köpük köpük oluncaya kadar iyice çırpılır.1 çay bardağı  ılık su konup çırpmaya devam edilir,un, vanilya ve kabartma tozu birlikte elenerek karışıma ilave edilir tahta kaşıkla karıştırarak yağladığımız  kalıba  dökülerek ısıtılmış fırında 175 derecede 30 -35 dakika kadar pişirilir. 
Soğuyan kekimiz ortadan ikiye kesilir,  kayısı reçeli sulandırılıp  kek  ıslatılır,2 PAKET  kremşanti bir su bardağı soğuk süt ile hazırlanır ,
Kreme kaynatılmadan ısıtılır çikolatalar küçük parçalara bölünüp kremaya ilave edilir blendrla iyice karıştırılır ,soğuyup koyulaşan kremaya hazırladığımız krem şantiden 2 kaşık krem şanti ilave edilerek iyice karıştırılır, yarısından fazlası kekin üzerine dökülür,muz ve kivi dilimlenerek kremamızın üzerine yerleştirilir.  Diğer katıda reçel suyu ile ıslatılıp  pastanın  üzerine kapatılır ,Kalan krema pastanın üzerine dökülüp dolapta hafif dondurulur, .kreması katılaşan kekimizin üzerine krem şanti sürülerek şekillendirilir.
veya şeker hamuru ile kaplanıp süslenir 


Çok uzakta biri var (Yıllar)

 Çok uzakta biri var (Yıllar)
Çok uzakta bir ilkbahar gecesinde
Duygularım ellerine düştü yandı
Sevgiyi buldum onun sesinde
Seninim dediği eşsiz zamandı
Kaç geceler dolaşırken bahçelerde
Anlatırdı düştüğünü bir yıldızın
Şimdi bu ıssız ışıksız yerde
Şarkısı var sevdiğim kızın

Ardından yıllar geçti
Kalbimde aynı sızı
Nerdesin kaç ilkbahar geçti
Gecemin tek yıldızı

Yalvardım enginlerde
Sevgilim

Yabandan gel kara gözlüm yabandan aslanım hey hey

 Yabandan gel kara gözlüm yabandan aslanım hey hey
Yabandan gel kara gözlüm yabandan aslanım hey hey
Amman yörü yörü
Çapraz yörü yörü
Kostak yörü yörü
Yörü yörü yörü

Aldım haberini de garip çobandan imanım hey hey
Amman yörü yörü
Çapraz yörü yörü
Kostak yörü yörü
Yörü yörü yörü

Yaban ellerinden de özendim geldim aslanım hey hey
Amman yörü yörü
Çapraz yörü yörü
Kostak yörü yörü
Yörü yörü yörü

MUTLU YILLAR



Dostluğu , mutluluğu ,kıvancı, bereketi  ve huzuru paylaşarak çoğaltacağımız,
acıyı, tasayı ve kederi paylaşarak azaltacağımız,
insan olmanın onuruyla dimdik ve sevgi dolu yaşayacağımız mutlu bir yıl dilerim ...

29 Aralık 2011 Perşembe

The doors :)))










  I love doors !!!

Fotoğrafların hepsi bana aittir.Yer:TOLEDO İspanya

p.s.Toledoda binaların kapıları hepsi birbirinden farklı,bunlar çekebildiklerimin bir kısmı :)))

Köpürsün bâdeler, peymâneler, fevvâreler gelsin

 Köpürsün bâdeler, peymâneler, fevvâreler gelsin
Köpürsün bâdeler, peymâneler, fevvâreler gelsin
Süzülsün çeşm-i mestin, işveden bir nev-eser gelsin
Yeter hicrân-ı nâzın, gül dudakdan müjdeler gelsin
Semen tenden meşâm-ı câna, bûy-i neş'ever gelsin.

Beste: Osman Şükrü Şenozan
Güfte: ?
Makam: Neveser
Usûl: Yürük Semai
Form: şarkı
Seslendiren: Minür Nurettin Selçuk

Hüzzam Saz Semaisi (Dr. Cemil Özbal)

 Hüzzam Saz Semaisi (Dr. Cemil Özbal)
Hüzzam Saz Semaisi
Beste: Dr. Cemil Özbal
Makam: Hüzzam
Usûl: Aksak Semai
İcra;
M. Sadreddin Özçimi (Ney)
Ahmed Şahin (Ney)
Yavuz Akalın (Ney)
Nurullah Kanık (Ney)
Eymen Gürtan (Ney)
Kemâl Karaöz (Ney)
Özer Özel (Tanbur)
Fatih Zülfikâr (Kudûm, Bendir)

28 Aralık 2011 Çarşamba

Gönül verdim bir civâne




Gönül verdim bir civâne

Gönül verdim bir civâne
Derdinden oldum divâne
Gel efendim girme kâne
Ben seni vermem cihâne

Kaçma benden gönül sende
Oldukça bu cânım tende
İnsâf eyle kuzum sen de
Ben seni vermem cihâne

Beste: Sultan III.Selim (İlhâmî)
Güfte: Sultan III.Selim (İlhâmî)
Makam: Hüzzam
Usûl: Aksak
Form: Şarkı
İcra; Melihat Gülses

ŞEKER HAMURLU CUPCAKELERİM














MALZEMELER
4 adet yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
2 adet muz
 1,5 su bardağı şeker
3 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
5-6 adet kuru kayısı
2 yemek kaşıpı süt reçeli
YAPILIŞI
Yumurta ve şeker mikserle  5 dakika kaadar çırpılıp sıvıyağ ve süt eklenerek  bir iki dakika kadar daha çırpılır, elenmiş un, kabartma tozu ve vanilya  katılıp kaşıkla karıştırılır,
muzlar 2 kaşık limon suyu ile püre haline getirilir, kayısılar küçük doğranıp kek hamuruna katılır,  kağıt kalıplara dökülerek 180 derecede ısıtılmış fırında pişirilir . Pişen kekler soğuyunca üzerlerinden kapak kesilip süt reçeli veya herhangi bir marmelat veya sos sürülüp kesilen kapak kapatılıp şeker hamuru ile süslenir .


 

27 Aralık 2011 Salı

Ayrılık var çıkan falda

 Ayrılık var çıkan falda
Ayrılık var çıkan falda
Silindin sen rüyâlarda
Solar lâle, kanar güller
Seni bekler bu yollarda
Murâdımsın baharla gel

Gece sensiz deniz ağlar
Kederlenmiş siyah dağlar
Geçer aylar, geçer yıllar
Gönül yaslı kara bağlar
Sabahımsın seherle gel

Vefâ yoktur güzellerde
Denir, gelmez üzerler de
Sarardım bak esen yeller
Yazar hasret kaderlerde
Ne olursun hazanla gel

Beste:

Akşam olunca yarelerim sızlar


Akşam olunca yarelerim sızlar

Akşam olunca yârelerim sızlar
Derdim çoktur değmeyin bana kızlar
Bu aşkıma şahit olsun yıldızlar
Yeter Allah'ım çektiğim âh yeter
Bu ayrılık bana ölümden beter

İstemem artık bana göre yâr yok
Kimi sevdi isem derdi benden çok
Anladım ki bu sevdanın sonu yok
Yeter Allah'ım çektiğim âh yeter
Bu ayrılık bana ölümden beter

Beste: Nazif Girgin
Güfte: ?
Makam:

İçin için yanıyor yanıyor bu gönlüm

 İçin için yanıyor yanıyor bu gönlüm
İçin için yanıyor yanıyor bu gönlüm
Onu niçin arıyor, arıyor bu gönlüm
O bir vefâsızdı, o bir hayırsızdı
Neden gönül anıyor

Açık yeşildi gözü, güneş gibiydi yüzü
O çok güzeldi ama yalancının biriydi
Ah, Unut onu gönlüm, unut onu sen de

Neden niçin arıyor, arıyor bu gönlüm
Onu niçin soruyor, soruyor bu gönlüm
O bir vefâsızdı, o bir hayırsızdı
Neden gönül

26 Aralık 2011 Pazartesi

Kalbim İspanya'da kaldı !!!



Biz bu yaz İspanyaya gittik.Canım dostum,çocukluk arkadaşım Maria'nın misafiriydik.İşte yolculuk başlıyor.4 saate yakın sürüyor.Çok keyifli yolculuktu hele İtalyayı havadan görmek çok hoştu.

Burası Madrid ve Servantesin meşhur kahramanları-Donki Şot ve Sanço Pansa.Servantes bu eserini Türkiyede tutsak olduğu zamanlarda yazmış bunu biliyormuydunuz.


Aşkitoyla ben.Servantesin ayak ucundayız.Tam karşısında kocaman bir park var.Sokakta yaşayan öyle çok insan gördük ki burda.Çok şaşırdım.İşlek bir caddede bir mağazanın önünü mesken etmişler .Yatakları eşyaları,hatta seyyar tuvaletleri bile vardı.
İspanyanın plazaları(meydanları)çok ünlüdür.Burası plaza Mayor.Eskiden kervanların uğrak noktasıymış.


İspanyanın bir çok köşesinde böyle ilginç heykeller var-meet point (buluşma noktaları).Bu yakışıklıyla poz vermeden geçemedim.
Madridin her yerinde gösteri yapan insanlar var.İşslizlik hat safada olduğu için,herkez bir şekilde para kazanmaya çalışıyor.Arkada dev bir saray var.Gez gez bitiremedik.
Burası Toledo.Gördüğüm en şirin kasabalarda biri.Kale içinde inşa edilmiş.Hatta bizden bir kaç gün önce Papa ziyaret etmiş.Her yer taş binalarla dolu.Labirent gibi daracık sokakları var.Çok ilginç hepsi bir meydana çıkıyor.Bu da bir evin balkon manzarası.


Toledo sokakları

Kvazimodo ile sokakta buluştuk.Öpmeden olmaz :))))

Toledo katedrali .Kocaman ve içi muazzam dekore edilmiş.İçerde resim çekme yasağı vardı.Kraliçenin som altından tacı ve eşyaları sergileniyor.Ayrıca Rafael ve El Grego'nu eserleri var.Mühteşemlerdi.


Toledoda evler böyle şirin işte
Bu da yine Toledo katedrali.Bir sürü giriş kapısı var.Bu onlardan biri.



Bu İspanyanın meşhur "paella"sı.Aslında bir çeşit safranlı pilav.Tavada fırında pişiriliyor.Ben en çok deniz ürünlüsünü sevdim.Yemediğim bir çok şeyi tatma fırsatı bulduk.Çin mutfağını denedik.Bizimkine yakın buldum.Ayrıca  İtalyan lokantalarında da yemek yeme fırsatımız oldu.Bence İtalyan yemekleri 1 numara.Galiba benim favorim onlar ama İspanyanın yemekleri de çok güzeldi.Yalnız herşeyin içinde sarımsak vardı.Hatta Victoria Beckham İspanyadan ayrılırken bütün ülkeniz sarımsak kokuyor diye dalga geçmiş.Ne ayıp Viki.


Bu da benim can dostum kardeşim Maria.Bize sergilediği misafirperverlik ,çömertlik ve güleryüz için nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum..Te amo .Kalbim kaldı İspanyada.Senin yanında canım kardeşim !!!
Seneye Portekize tatile davet etti.Kim bilir kısmetse belki yine görüşürüz.

Devam edecek :))))))


HUGO CHAVEZ, STEVE JOBS VE SÜREYYA TAHSİN AYGÜN...


Geçtiğimiz günlerde 1. Kök Hücre Araştırmaları Kongresi, Kocaeli Üniversitesinin desteği ile Sapanca’da yapıldı. Kongrenin açılışında daha önce birçok yerde anlattığım ve 1950-60’lı yıllarda kök hücre araştırmaları yapan Türk Bilim Adamı Süreyya Tahsin Aygün’ü tanıtan bir konuşma yaptım.

Süreyya Tahsin Aygün, öğretim üyeliği döneminde bir öğrenci jürisine katılır. Geçme notu 5.0’dir ve not her iki öğretim üyesinin ortalaması alınarak hesaplanmaktadır. Süreyya Öğretmen ile beraber jüride olan meslektaşı öğrencilerden birine çok kızar.  Çünkü öğrenci sadece bilineni değil, konu ile ilgili hayallerini, projelerini ve umutlarını da anlatmaktadır. Jüri üyesi çok kızgındır.

-Ben sana öğrettiklerimi sordum hayallerini değil. Ne anlattıysam onu söyle bana, ne düşündüğünü söyleme...

Öğretmenin kızgınlığı yine de geçmez ve hızını alamaz. Notunu verir; eksi 1

Süreyya Tahsin Aygün ise meslektaşı ile aynı kanıda değildir, öğrenciyi ve hayallerini çok sevmiştir.

O da notunu verir; 11

Öğrenci sınıfı geçer.

Süreyya Tahsin Aygün’ün, Kocaeli Üniversitesinde düzenlenen bir toplantı da açılış konuşması olarak yer alması beni çok mutlu etti. Bu üniversitenin Tıp Fakültesini kuran öğretmenim Prof Dr Baki Komsuoğlu’da tıpkı Aygün gibi hayallerinin peşinden koşan biriydi çünkü.

Koşullar nedeniyle Baki Komsuoğlu ile çok uzun birlikte çalışamadık, ama hep birbirimizi aradık, anladık. Baki Komusoğlu’nu ölümünden bir kaç hafta önce görmüştüm. O hasta haliyle halen aklında gerçekleştirmek istediği hayalleri ve yaşama dair onlarca planı vardı. Şimdi ki rektör, Baki öğretmenin eşi Sezer Komsuoğlu’nu ne zaman görsem, Baki öğretmeni anımsarım, umudum tazelenir, bilim ve bilgiye heyecanım ve merakım ayaklanır. Bilimsel içeriği bu denli zengin bir kongrede Sezer Öğretmen ile karşılaşmak bu anlamda da çok güzeldi.

Kim ne derse desin;

Uygarlık, herşeyini Süreyya Tahsin Aygün, Baki Komsuoğlu gibi sıradışı kişilere ve onların hayallerine borçludur.

Bu önemli toplantıyı izleyen günlerde hayalperestlerin en büyüklerinden birini, Steve Jobs’u kaybettik.

Yeryüzünde bir çok kişi aslında onu pankreas kanseri sayesinde tanıdı.

Ya da tam tersi oldu, pankreas kanseri onun sayesinde gündeme oturdu. Pankreas kanserine yakalananlardan bir başkası da Hugo Chavez’dir.

Dünyayı değiştirme iddiası olan bu iki insanın ortak olan kötü kaderini bir kenara bırakılırsa tek ortak noktaları ‘hayalperest’ olmalarıdır. Birisi kapitalizmin yarattığı bir kahramandır, diğeri kapitalizme ve onun temsil ettiği herşeye karşıdır.  

Ama bir ortak noktaları daha oldu hastalık sayesinde. İkisi de deneysel tedavilere katılmak istedi. Birisi Küba’da, Brezilya’da derdine derman aradı, diğeri ABD’nin en seçkin kliniklerinde. Biri savaşı kaybetti, diğeri direniyor.

Kimi kaynaklar Hugo Chavez’in Amerika’daki klinik çalışmalara katılmak istediğini bile yazıyor.

Doğru mu bilmem, ama doğruysa yaptığında haklı mıdır?

Denebilir ki; yıllarca düşmanı olduğu bir sistemin kalesine gidip tedavi olmak, yıllarca inandığı ilkelere, destekçilerine ve yaşadığı yaşama ihanettir.

Ama şöyle de denebilir; Hastalık olunca, can derdi olunca herşey bir yanadır. Chavez’in de herkes gibi bu klinik çalışmalara katılma hakkı vardır.

Gerçekten de yanıtını bilmediğim bir soru bu.

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir TV programında LOSEV’in ideolojik yanından söz edildi. İtiraz ettim, bir de meslek sırrı verdim onlara.

‘Lösemi tedavisi İran’da da, Küba’da da, ABD’de de aynı protokoller ve tedavi prensipleri ile yapılıyor.’

Bilim her şeyin üstündedir.

Süreyya Tahsin Aygün’ün, Prof Dr Baki Komsuoğlu’nun, Steve Job’un, Hugo Chavez’in ortak noktasını anlayamayanlar hayalleri olmayanlardır.

Hayalleri olmayanlara mevki ve konumları ne olursa olsun acımak gerekir.

Nihavend Saz Semaisi (Gönlümün Melali) Ömer Altuğ

 Nihavend Saz Semaisi (Gönlümün Melali)
Nihavend Saz Semaisi (Gönlümün Melâli)
Beste: Ömer Altuğ
Makam: Nihavend
Usûl: Aksak Semai

Tanburamın ince kıvrak beli var

 Tanburamın ince kıvrak beli var
Tanburamın ince kıvrak beli var
Sırma saça benzer ipek teli var
Bülbül gibi söyler şakır dili var

Vur tellere yanık yanık çağlasın amân
Tanburamda deli gönül ağlasın amân

Fidan diktim bayırlara sel aldı
Bunca yıllık emekleri yel aldı
Ben büyüttüm nazlı yâri el aldı

Vur tellere yanık yanık çağlasın amân
Tanburamda deli gönül ağlasın amân

Beste: Sâdettin Kaynak

25 Aralık 2011 Pazar

Gurbet o kadar acı ki ne varsa içimde


Gurbet o kadar acı ki ne varsa içimde

Gurbet o kadar acı ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde

Ne bir arzum ne emelim, yaralanmış bir elim
Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde

Eriyorum gitgide, elveda her ümide
Gurbet benliğimi de bitirdi bir içimde

Ne bir arzum ne emelim, yaralanmış bir elim
Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde.

Beste: Yıldırım Gürses
Güfte:

Gördüm seni bir gün yeni açmış güle döndüm


Gördüm seni bir gün yeni açmış güle döndüm

Gördüm seni bir gün yeni açmış güle döndüm
Coştum şakıyıp aşk okuyan bülbüle döndüm
Bak ayrılığın şimdi karanlık kucağında
Bir bağrı yanık boynu bükük sümbüle döndüm

Beste: Sadettin Kaynak
Güfte: Ali Rızâ Sağman
Makam: Uşşak
Usûl: Nim Sofyan
Form: Şarkı
Seslendiren: Zeki Müren

Hastasın zannım vefâ mahzunusun


Hastasın zannım vefâ mahzûnusun

Hastasın zannım vefâ mahzunusun
Söyle gönlüm sen kimin meftûnusun
Derd-i aşkın şüphesiz mecnûnusun
Söyle gönlüm sen kimin meftûnusun

Beste: Şevki Bey
Güfte: Mehmet Hafîd Bey
Makam: Uşşak
Usûl: Curcuna
Seslendiren: Arif Özgülüş

Siyâh ebrûlerin durûben çatma




Siyâh ebrûlerin durûben çatma
Siyâh ebrûlerin durûben çatma
Gamzen oklarını âşıka atma
Sana gönül verdim beni ağlatma
Benim gözüm nûru gönlüm sürûru

Öğüttür verdiğim tut benim sözüm
Severim demeye tutmadı yüzüm
Âh efendim benim âh iki gözüm
Benim gözüm nûru gönlüm sürûru

Yemeden içmeden küllî beriyim
Senden ayrılalı cansız diriyim
Sînem üstünde bir kuru deriyim
Benim gözüm nûru gönlüm sürûru

Gözlerin hayran bakarmış görmeyip ısrarımı


Gözlerin hayran bakarmış görmeyip ısrarımı

Gözlerin hayran bakarmış görmeyip ısrarımı
Bilmiyor avare gönlün öldüren kalp ağrımı
İstemem bir aşk yeter ben şimdi buldum yârimi
Her sevişmek bir sefer yakmak demektir bağrımı

Beste: Şerif İçli
Güfte: Hikmet Münir Ebcioğlu
Makam: Uşşâk
Usûl: Devr-i Hindî
Form: Şarkı
Seslendiren: Safiye Erdeğer

Yılbaşı için hediye önerisi :)))(benim yaptıklarım )


Minik bir "Rudolf"
Boynunda atkısı ,ağzında çiçeği pembe minik bir zuzu
Yılbaşı kuşu
"Kardan adam"keçe broş

Noel çocuğu keçe broş

Bunlar yılbaşı için yaptığım cicişler.Yılbaşı hediye önerisi olarak size sunmak istedim.Ürünlerimin devamı ve bunlar için pasajıma bir TIK yapmanız yeterli :)))Şimdiden herkese mutlu ,bereketli ve sağlık dolu bir yıl diliyorum !!!