1 Ekim 2013 Salı

Paket

Paket

Kalabalık bir gazeteci grubuyla dün Ankara'daydık! Rotasını değiştiren BÜYÜK TÜRKİYE'ye doğru koşan başkent yeni bir reformun müjdesini verecekti!

Hedef hem içerideki hem dışarıdaki halktı!

Yıllarca unuttuğumuz ilgilenmediğimiz, aşağıladığımız, ötekileştirdiğimiz, acı çektirdiğimiz, dinlemediğimiz, daha doğrusu ADAM YERİNE koymadığımız insanlardı!

Büyük devletler büyük düşünür ve herkesi kucaklardı! Eski Türkiye bunu yapmamak için kurgulanmıştı.

Kurumlarımız, siyasetimiz, askerimiz, MİT'imiz, bürokrasimiz ve en önemlisi SERMAYEMİZ Anadolu'nun kendini hatırlamaması için KODLANMIŞTI!

Başbakan Erdoğan'ın söylediklerini herkes yazıp değerlendirecek!
Ben izin verirseniz söylemediklerini, bizimle paylaşmadıklarını anlatmaya çalışayım...

Çünkü PAKETTEKİ en önemli hamle söylemediği kesimle ilgiliydi!
Açık açık söyledikleri bizlere kadar gelirken şifreli sözleri Londra'yı bitiriyordu!

Zaten paketin ilk ve son olmaması BARONLARA vurulacak en güzel darbeydi!

Nasıl mı?

Anlatalım...

Londra'dan yönetilen MASONİK hareket ile Padişah Abdülhamit gideceğini gördü. Kendini savunabileceği bir enstürüman ararken yönünü PETROLE çevirdi!

Çünkü kendisi, rejimi ya da temsil ettiği HANEDAN nedeniyle gitmiyor sadece Ortadoğu'yu İngilizler'e bırakmadığı için altı oyuluyordu!

Bunu içerideki yabancıların asıl kimliğinden çıkarabiliyordu!

Alman mühendis Paul Groskoph ve Habip Necip Efendi'nin yönettiği ekip, 1901'de Padişah'a bölgenin petrol denizi olduğunu raporla sundu! 65 ÖZEL NOKTA tespit edildi! Bu noktaların tümü bugün petrol saçmaktadır!

Türkler'in bölgeden çıkması için hem bölgenin İstanbul'a düşman edilmesi hem de içeride ayrılıkların körüklenmesi gerekiyordu!
Öyle de oldu!

31 Mart Olayı ile İngilizler kesin olarak gelip Ortadoğu'nun iplerini ele geçirdi. 1. Dünya Savaşı rötuşların yapılmasına imkan verdi!

Bu saatten sonra Türkiye'de HAÇLI kırmızı mavi İngiliz Bayrağı dalgalanmasa da hakimiyet onlardaydı!

Hiç bırakmak istemediler! Almaya kalkana da faturayı feci şekilde ödettiler.

Erdoğan'ın birkaç kez altını çizdiği "kara miras" 27 Nisan 1960 darbesinin ürünüydü! 1960 yılında hiç ortalarda görünmeyen Londra içerideki kuvvetleriyle ayağa kalkmak isteyen Ankara'yı çökertti!

Siyaset, hukuk, sendikalar, üniversiteler, kışla, sermaye gibi ülkeye hayat veren tüm yapılar onların kontrolüne girdi!

GEZİ'ye destek yağdıran SOL da o günlerin mirasıydı! İngiliz MI6'in yani KRALİÇE'nin istihbaratı tarafından yaratılan SOL Türkiye'yi kurtarmak için sokaklardaydı!

Medya ve sanat dünyası da onların emrindeydi...

Erdoğan dün Mustafa Kemal, Menderes, Özal ve Erbakan'ın ismini andı! Çünkü adı anılmayan isimler öyle ya da böyle BUCKİNGHAM'ın kontrolündeydi!

Başbakan isimleri bilerek atlayıp Londra'ya "Attığınız her adımı biliyoruz. Bunu bertaraf etmek için buradayım!" mesajı veriyordu!

Aslında PAKET Kraliçe'nin ve içerideki adamlarının hüznüydü!

1960'ta MENDERES'i götüren manşetlerle Gezi'den sonra Erdoğan için atılan manşetlerin benzeşmesi asla ve kat'a tesadüf değildi!
SİSTEM işliyor Londra ve Musevi BARONLARIN istemediği kişiler hedefe konuluyordu!

Kürt'ten düşman, namazında niyazında olan birinden tehdit, para kazanmaya çalışan Anadolu insanından YEŞİL sermaye, başörtüsüyle okumak isteyen kız çocuğundan rejim düşmanı çıkaran bunlardı!

Sermaye, medya ve DIŞİŞLERİ bunlarda olduğu için ANADOLU çocuğu başını kaldırıp "Ne oluyor?" sorusunu soramıyordu!

Cuma namazında yakalansan REJİM karşıtı oluyordun! Siyasi hayatın bitiyordu!

Çünkü ellerindeki güçle vurdukları damga 3 nesil çıkmıyordu!

Başbakan'ın PAKETİ tanıtırken ısrarla "Prangalardan kurtuluyoruz!" demesi bu nedenleydi!

Açık açık kürsüden Londra'ya ateş açamayacağı için diplomatik bir lisanla sadece onların anlayabileceği şekilde konuşuyordu!

Emin olun açıklanmayan ve atılan çok ama çok önemli adımlar daha var!

OLMALI!

Çünkü Türkiye kendi kabuğunu kırmaya başladıktan sonra Londra, Kürtler'in Kuzey Irak'ta hakkı olan petrolü çıkarmasına ve satmasına izin vermiyor!


Ankara, kardeşiyle bütünleşmek ve hakkı olanı almak için 110 yıl sonra bölgeye dönüyor!

Kendi kimliğiyle kendi benliğiyle...

ANADOLU'da kim nasıl yaşıyorsa öyle yaşamaya devam edecekti! Herkes herkese saygılı olacaktı!

Çünkü ayrılıklarımız ve farklılıklarımız düne kadar kullanılmıştı!
Ankara işi sıkı tutuyor!


PAKETTEN Kraliçe'ye bir hediye düşmedi!

Eee onlarda şimdiye kadar aldıklarıyla yetinsinler!
ÜZGÜNÜZ!

Ergün Diler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder