1 Mayıs 2012 Salı

EL YIKAMAK İYİDİR


Doktor Ignaz Philipp Semmelweis, yaklaşık 150 yıl önce  Viyana’da çalıştığı hastanede ebelerin yaptırdığı doğumlarda anne ölüm oranlarının doktor veya tıp öğrencileri tarafından yapılan doğumlara göre çok daha düşük olduğunu fark etti. Semmelweis, yüksek anne ölüm oranını, doktorların  otopsi sonrası  ellerini yıkamadan  doğumlara girmesine bağladı. Bu saptamayı takiben kendi kliniğinde  uyguladığı sıkı bir el yıkama kampanyası sonrası anne ölüm oranı üç hafta içinde %22 den %3 e kadar düştü.  Bu çalışma sonucuna dayanan  Semmelweis, tüm hekimlere ellerini yıkamalarını önerdi ancak bu  öneri o çağın doktorları tarafından onur kırıcı olarak algılandı ve zavallı Semmelweis’in dışlanmasına neden oldu. Oysa günümüzde el yıkamanın gerekliliğini tartışmaya bile gerek yoktur ancak halen el yıkamanın öneminin ve yönteminin tam anlatılamaması bir sorun oluşturmaya devam etmektedir. Nitekim ABD’de “Centre for Disease Control (CDC)”, 2002 yılında yayımladığı rehberde konunun önemine dikkat çekmektedir.

Yapılan çalışmalar, iyi yıkanmamış ellerden uzaklaştırılamayan mikroorganizmaların kişiden kişiye taşınabildiğini ortaya koymaktadır.  Nitekim Chicago’da yapılan ciddi bir çalışma,  ellerini uygun yıkamayan sağlık çalışanlarının %41’de patojen mikroorganizmalardan önemli bir kısmının  7  güne dek  taşınabildiği ve bulaşabildiğini göstermiştir.  El yıkamadaki ana amaç elde mevcut olan mikroorganizmaların infeksiyon oluşturamayacak düzeylere indirilmesidir.  Su ve sabunla doğru yıkamayla ellerin üzerinde olan ve bulaşmadan asıl sorumlu  cildin geçici florasının  tamamının temizlenebildiği iyi bilinmektedir. El yıkamada aşağıda sıralanan noktaları bilmek önemlidir.

1-    El yıkama sabun, deterjan veya dezenfektan kullanılarak yapılmalıdır. Sadece su kullanmak yeterli dekontaminasyon  sağlayamaz.

2-    El  yıkamada ılık su kullanılmalıdır. Sıcak su elleri tahriş eder ve mikroorganizma girişine zemin hazırlar.

3-    El yıkanırken tüm takıların çıkartılması uygundur.

4-    Sabunun kuru tutulması önemlidir. Sabun kabının drenaj sağlayacak biçimde olması gerekir. Uygun koşullarda kullanılmayan sabunlarda  da patojen mikroorganizmaların ürediği unutulmamalıdır. Likit sabun kullanılıyorsa sabun kapları tam olarak boşaldığında temizlenip kurulandıktan sonra yeniden doldurulmalıdır. Bu önerilere uyulmadığı taktirde buralarda üreyen mikroorganizmalar infeksiyonun bulaşmasına neden olur.

5-    Etkili bir el yıkama işlemi 30 sn ile 1 dakikalık sürede gerçekleştirilir. Eller çok kirli ise bu süre 2-5 dakikaya dek uzayabilir.

6-    Eller sabun veya deterjanla bileklere kadar köpürtülmelidir

7-    Sabunun suyun altına tutularak köpüklerden temizlenmesi sağlanmalıdır. Köpük, sabunda mikrorganizma yerleşimini kolaylaştırabilir

8-    Tüm yıkama işlemi boyunca eller dirseklerden aşağıda tutulmalıdır. Böylece kirli suların parmak uçlarından lavaboya direk akışı sağlanmış olur.

9-    Eller yıkandıktan sonra mutlaka durulanmalı ve iyice kurulanmalıdır. Çünkü eller  ıslak veya nemli kalırsa bakteri bulaşması kolaylaşır.

10-Yıkama sonrası parmak araları ve avuç içleri iyice kurulanmalıdır. El kurulamada doğru seçenek kağıt havlu kullanılmasıdır. Kumaş havlular nemli kalabildiğinden kontamine olabilirler. Sıcak hava püskürten kurutma sistemlerinin zaman kaybına neden olması, yeterince kurulama yapamaması, gürültülü olması ve dolaşan havanın kontaminasyonu yolu ile yıkanmış ellere yeniden mikropların yerleşebilmesine neden olması yüzünden önerilmemektedir. Kağıt havlu ile el kurulamanın ortalama süresi 7-9 sn olmalıdır. Kağıt havlu kurulamanın yanı sıra mekanik temizlemeyi sürdürür.

 Unutulmamalıdır, “doğru el yıkama” infeksiyonlardan korunma ve yayılmasını önlemede son derece ucuz ve etkili bir yöntemdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder