13 Ağustos 2009 Perşembe

Son


Nokta koyma ihtiyacı hissettim,
Üzerinden geçtiğim kelimelere
Yazdığım bir kitabın sonu olacak belki
Veyahut küçük bir leke,
Nereden geldiğini belki hiç hatırlayamayacağım.
Sonsuz olmak istedin sen bende
Bir nokta değil,
Bir virgül belki.
Yarım...
Bitmeyecek bir ömür,
Sıkılmaya müsait.
Bitmesin diye yenmeyen bir yemeğin çürümesi gibi,
Uzun...
Özne olmak istedim ben.
Uyurken hatırladığın, başını ağrıtan
Sonunu getirmek istemediğin bir masal
Özleyebildiğin bir insan, uzaklardan geçen bir gemi.
Patlamış mısır kasesinde,
O sonda kalan yanmış taneler gibi,
Tatlı ve acı.
İstenen ama bıktıran.
Sıkan ama sevilen.
Bir nokta koymak istedim bugün.
Benim konuşmalarıma,
Sana sapladığım kelimelere,
Senin içinde yaşayan bana,
Bende ki Sana,
Sadece sana.
Şimdi camın önünden geçen,
Ne cins olduğunu anlayamadığım kuşa.
Asla anlayamadığım davranışlarına,
Ellerine, yüzüne, dudaklarına.
Masumca yanımda uyurken,
Nefes alırken göğsünde yarattığın dalgalara.
Sabahları kalkarkalkmaz,
Körmüşcesine çarptığın sehpama.
Senin izini taşıyan o koltuğuma.
Sokaktaki o kör kediye,
Seni tırmalasa dahi verdiğin o ekmek adına.
Sana yazabildiğim o basit notalar birliğine,
Gitarıma, müzik hayatıma.
Senin yüzünden sevdiğim filmlere, aktörlere.
Senden sonra,
Senin etkindeyken,
Senin izini taşıyan,
Tüm sevdiğim Kadınlara.
Bir nokta koymak istiyorum ben.
Kendime belki,
Sadece seninle ilgili...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder