Yazın sıcakları kendini göstermeye başlamıştı. Sınava neredeyse bir ay kalmıştı. Bir senelik çalışmamızın neticesini bir ay sonra görecektik. Çalıştığım kurumda bireysel görüşmeleri azaltıp grup rehberlik etkinliklerine ağırlık vermeye başlamıştım. Üniversitelerin, mesleklerin tanıtımı, sınav taktikleri, kaygı kontrolü gibi yöntemleri seminerler şeklinde vermeye başlamıştım.
sıcakları kendini göstermeye başlamıştı. Sınava neredeyse bir ay kalmıştı. Bir senelik çalışmamızın neticesini bir ay sonra görecektik. Çalıştığım kurumda bireysel görüşmeleri azaltıp grup rehberlik etkinliklerine ağırlık vermeye başlamıştım. Üniversitelerin, mesleklerin tanıtımı, sınav taktikleri, kaygı kontrolü gibi yöntemleri seminerler şeklinde vermeye başlamıştım.
“Son Bir Ay Kala Nelere Dikkat Edelim?” konulu semineri vermemin üzerinden henüz iki gün geçmişti. Hastalığı sebebi ile dershaneden bir ay uzak kalmış bir öğrencim kapımı çaldı. Verdiğim semineri kaçırmıştı. Aynı soruyu bana tekrar yöneltti:
- Hocam son bir ay kala nasıl çalışmalıyım? İyice panikledim. Bana yardımcı olur musunuz?
- Tabi ki Nesrin. Hele bir otur bakalım.
Birkaç gün önce seminerde anlattıklarımı yeniden anlatmak durumundaydım. Aynı şeyi farklı kişilere defalarca anlatmak beni sıkmıyordu. Bilakis, insanların hayatlarının kalitesinin artmasında binde bir bile katkım olsa bu beni memnun ediyordu.
- İlk önce şunu çok iyi bilmelisin ki Nesrin, bir ay bizim için uzun bir zaman. Sen de biliyorsun ki basketbolda beş dakika uzun bir dilimdir, maçın sonucu bu süre içinde değiştirilebilir, mağlubiyet galibiyete çevrilebilir. Aynısı bizim içinde geçerli. Burada önemli olan nokta senin kendini tüm ruhunla kazanmaya adaman. Yani bu dönem seni bir kapma alacağız. Cep telefonunu, televizyon, spor, siyaset artık senden uzak olacak. Çünkü geleceğin söz konusu Nesrin. Ve yukarıda saydıklarımın hiç birisi sanırım geleceğinden daha önemli değil.
- Evet hocam haklısınız.
- Demek ki ilk bilmemiz gereken şey, kendimizi bir kampa almak. Dış dünya ile olan iletişimi en aza indirmek.
- Anladım hocam.
- Şimdi sana nasıl ders çalışman gerektiğinden bahsedeceğim. Anlattıklarımı not alırsan emin ol söylediklerim aklında çok daha fazla kalacak.
Nesrin bir kâğıt kalem çıkardı ve beni dikkatle dinlemeye hazırlandı.
- İstersen nasıl çalışmamız gerektiğinden başlayalım.
- Başlayalım hocam.
- Deneme yaklaştığı için son bir ay bol denemeye girmekte fayda var Nesrin. Gerçi biz size haftada bir deneme yapıyoruz ama sen bunu iki, üçe çıkarabilirsin. Deneme sonuçlarını bir forma işlemen ve takibini yapmak çok önemli. Hangi derslerde eksiğin olduğunu bu sonuçlardan anlayacağız.
- Tamam hocam. İlk anahtar: Bol deneme
- Kesinlikle. Diğer bir dikkat etmen gereken konu da geçmiş senelerde çıkmış soruları çözmek. Herkes biliyor ki bu sene çıkacak sorular geçmiş soruların bir benzeri olacak. Son 10 yılın sorularını çözmek sana büyük bir tecrübe kazandıracaktır. Hatta diyebilirim ki, son bir ay sadece son 10 yılın sorularını incelesen ve o soruların çözüm mantığını ve nasıl çözüldüğünü öğrensen, bu senin kazanman için çok rahatlıkla yetecektir.
- Evet hocam ikinci anahtar: Geçmiş yılların sorularını çöz.
- Ayrıca son bir ay akıllı hareket dönemidir. Önünde bitirmen gereken konular varsa onlardan eleme yapabilirsin. Eğer hedefin sınavda çıkan tüm soruları doğru cevaplamaksa o zaman tüm konulara çalışabilirsin. Kısacası her konuyu çalışmana gerek yok Nesrin. Seni hedefine ulaştıracak netleri biliyorsun. Seni bu netlerin biraz üzerine çıkaracak tarzda konulara ağırlık vermen çok önemli. Diğer bir ifadeyle, tüm konulardan azar azar bilmektense seçtiğin 6-7 konuda uzmanlaşmak daha mantıklıdır.
- Tam anlamadım hocam.
- Şöyle anlatayım: Diyelim ki sana İstanbul’u gezmek için bir gün süre verdiler. Ne yaparsın? Tüm tarihi yerleri gezmeye mi çalışırsın yoksa gezilecek birkaç yer belirler ve bu yerleri adam gibi tadını çıkara çıkara mı gezersin?
- Tabi ki birkaç yerini seçer orayı gezerim hocam.
- Benim demek istediğimde bu. Tüm konuları bitirmek hedefin olmasın. Seni hedefine ulaştıracak kadar konu seç ve onları çalış. Bu arada puan getirisi fazla olan derslere ağırlık vermen gerektiğinin zaten farkındasın.
- Şimdi anladım hocam. Üçüncü anahtar: Akıllı hareket edip alan daraltacağım. Ve bu alanlarda uzmanlaşacağım.
- Şimdi de sana birkaç deneme taktiği söyleyeceğim.
- Evet hocam.
- Son bir ay kala denemelerde zamanlamaya dikkat etmek seni rakiplerinden bir adım öne geçirebilir. Hangi derse ne kadar zaman ayırdığını ve ne kadar zaman ayıracağını belirlemek yapacağımız ilk iş. Diğer önemli işimiz ise denemeleri 15-20 dakika erken bitirecek şekilde kendimizi ayarlamak. Gerçek sınavda işler ters gitse bile bu 15 dakika sana müthiş avantaj kazandıracak. Daha önce seminerde anlattığım, denemelere başarılı olduğun bir alandan başlaman, turlama tekniği kullanarak yapamadığın soruları sınavın sonuna bırakman, optik forma kodlama yaparken birer birer ya da hepsini birden değil de sayfa sayfa kodlama yapman seni denemede başarılı kılacaktır. Dershanenin farklı yerlerinde ve farklı sıralarda denemeye girmek diğer sınav teknikleri arasında gösterilebilir.
- Bunları hatırlıyorum hocam, daha önce biraz bahsetmiştiniz.
- Bu bahsettiklerimi uyguluyorsan çok güzel. Son olarak sana beslenme ve sağlıkla ilgili yapman gerekenleri söyleyeyim ve bitirelim olur mu?
- Olur hocam.
- Fizyolojinin psikolojiyi ilgilendirdiği artık bilinen bir gerçek. Dişi ağrıyan bir kişi etrafa gülücükler saçamaz. Bu yüzden son bir ay kala fizyolojimize ya da sağlımıza dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu amaçla aşırı yağlı, tuzlu, şekerli gıdalardan uzak durabiliriz. Meyse ve sebze ağırlıklı beslenmek, gece yatmadan önce bir elma yemek, sabah kalktığımızda bir avuç üzüm almak kendimizi zinde ve dinç hissetmemize yol açar. Bunun yanında sabahları ve akşamları hızlı tempoda yürüyüş yapmak son bir ay üzerimizde oluşan baskıyı hafifletebilir. Sakatlayıcı oyunlardan, risk içeren davranışlardan uzak durmak bence çok önemli. Ufak bir sakarlık – Allah göstermesin – bir senemizin boşa gitmesine sebep olabilir.
Bu dönemde diğer dikkat etmemiz gereken şey de uyku. Sınavdan bir gün önce yatağa kaçta gireceksek o saatte yatağa girmeye başlamalıyız. Yatışımız en geç ama en geç 01.00 olmalı. Günlük 6-8 saat arası temiz uyku bu süreçte dinlenmiş olmamızı sağlar. Kısacası uykumuz da düzene girmeli.
- Bu kadar mı hocam?
- Şimdilik bu kadar Nesrin. Bunlara dikkat etsen yeter.
- Teşekkür ederim hocam.
- Rica ederim Nesrin.
Mehmet Teber
Rehber Eğitimci/p>
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder