2 Haziran 2011 Perşembe
Sütlü Nuriye - Paylaşılamayan Lezzet
İznik'te Köfteci Yusuf'un yerinde otururken, yan sokağın karşısındaki çinicinin üstünde kocaman bir ilan dikkatimizi çekiyor. SÜTLÜ NURİYE!
Derken bunun bir tatlı olması gerektiğine karar verip, her ne kadar neden çinicinin üzerine asıldığını anlayamasak da, kallavi köftelerimizi, ortaya bol salata, piyaz ve yoğurtlarımızı kişi başı 8.35 liraya afiyetle mideye indirdikten sonra bizzat yerinde araştırmak üzere harekete geçiyoruz.
Enfes sütlü Nuriyelerimizi yedikten, çaylarımızı içtikten ve dükkanın önüne çıkıp "Sütlü Nuriye burada!" diye cümle alemle paylaştıktan ve kırk kişiyi küçücük dükkana doldurduktan sonra öğreniyoruz ki Nuriye tatlısı ya da sütlü versiyonu Türkiye'de paylaşılamayan bir lezzetmiş...
Annemin yemek tariflerini yazdığı defterinde "İki yumurtalı Ayla pastası" şeklinde hısım akrabadan, arkadaşlarından aldığı tarifler bulunurdu. Muhtemelen benzer bir hikayesi olan Nuriye tatlısının da ünü bütün Türkiye'yi sarmış... Diyarbakır'lı arkadaşlarımız "Nuriye öz be öz Diyarbakır tatlısıdır!" der ve hiç bir itiraz kabul etmezlerken, öğreniyoruz ki dükkan sahibi aslen Konya'lıdır, Sütlü Nuriye bir Selanik tatlısıdır ve Manisa Valiliği bir Manisa lezzeti olduğunu resmen tescil ettirmek üzere çoktan başvuruda bulunmuştur bile...
Ben taraf tutmuyorum... Hepsinin de tadına bakarım! Siz hala tatmadınız mı? Öyleyse bir dahaki sefere tarifini de yazarım...
Kıssadan hisse: Siz siz olun, kendi eseriniz olan bir pasta, tatlı, yemek tarifini eşe dosta dağıtmadan önce marka tescil, patent alın... Bunun yarını da var...
Fotoğraf: Mutfak, Bursa Yenişehir Şemaki Evi Müzesi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder