Nerde oldugumun bir önemi yok, O'nu ilk gördügüm an dahi seviyordum sanki. Bir abarti vardi benim iliskimde zaten hep. Ben gereginden cok seviyordum ve O gereginden cok güzeldi. Ben her zaman O'na çok fazla yakindim, O ise zaten sikilmisti bunlardan. Fazla uzakti ya da bilmiyorum iste. Tek emin oldugum, gereginden fazla güzeldi.
Dürüsttü en azindan. Seni seviyorum diyebildigi günler de oldu. Senden çok sikildim dedigi günlerde. Ne yapsam bir yetersizlik vardi sanki. Ya da kendi komplekslerime yeniliyordum O'nun karsisinda. Elimde degildi. O'nun karsisindayken hiç bir sey yapamiyordum.
-Nasilsin?
+Seni seviyorum, seni seviyorum
-Nereye gidelim?
+Seni seviyorum, seni seviyorum
-Bu aksam neredeyiz?
+Seni seviyorum, seni seviyorum
Abarttigimi düsünüyorsunuz degil mi?
Basta demistim. Hep bir abarti vardi iliskimizde. Benim bu abartmalarima cevabi, O'nun öylece karsimda durmasiydi. "Beni her zaman sevebilecek misin?" derdi hep. O'nun hakkinda bana sorulcak en aptalca soruydu bence. Benim gitmemden korkuyordu. Ben daha kolumu zor oynatýyordum O'nu görünce.
Oysa O'nu birakip gitmek?
Bütün bunlari anlamis olacak ki O gitti... Bunu da demistim ya, dürüsttü. Kahretsin çok dürüsttü. Seni sevmiyorum demesi sarildigim bir atom bombasinin patlamasi kadar yakin bir aci verdi. Demesinden çok bunu diyebilmesi...
Gitmesinden korktugu bir insana git diyebilmesi. Çok zordu. Gidebildigim yere kadar gittim. Ne zaman O'ndan uzak olduguma emin olmak için arkami döndugumde hiç ilerleyemedigimi farkettim. Uzaklasamiyordum... Tabi ki bu O'nun da uzaklasamayacagi anlamina gelmezdi. Git dedigi ilk andan itibaren kaybolmustu. Ben ise O'na ait bir gölgeye hapsolmustum. O'na son baktigim yerde, O'na son dokundugum yerde öylesine bekliyordum.
Bir aci vardi hep. Abartmadigim tek sey buydu belki. Sonsuz bir aci vardi. Ve gayet gerçekti. Hep içimde, sonsuz bir aci vardi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder