Beyonce Drunk In Love Şarkı Çevirisi ft. Jay-Z
[Intro: Beyoncé]
I've been drinking, I've been drinking
İçip duruyorum, içip duruyorum
I get filthy when that liquor gets into me
Likör iştiğimde edepsizleşiyorum
I've been thinking, I've been thinking
Düşünüp duruyorum, düşünüp duruyorum
Why can't I keep my fingers off you, baby?
Neden parmaklarımı üstünden çekemiyorum?
I want you, na na
Neden parmaklarımı üstünden çekemiyorum?
Why can't I keep my fingers off you, baby?
Neden parmaklarımı üstünden çekemiyorum?
I want you, na na
Seni istiyorum
[Verse 1: Beyoncé]
Cigars on ice, cigars on ice
Viski bardaklarının üstünde pürolar
Feeling like an animal with these cameras all in my grill
Penceremde tüm bu kameralarla, bir hayvan gibi hissediyorum
Flashing lights, flashing lights
Parylan ışıklar, parlayan ışıklar
You got me faded, faded, faded
Beni uyuşturuyorsun, uyuşturuyorsun
Baby, I want you, na na
Bebeğim seni istiyorum
Can't keep your eyes off my fatty
Gözlerini popomdan alamıyorsun
Daddy, I want you, na na
Babacık, seni istiyorum
Drunk in love, I want you
Aşk sarhoşuyum, seni istiyorum
[Hook: Beyoncé]
We woke up in the kitchen saying
Mutfakta uyandık ve
"How in hell did this shit happen?"
"Bu halt nasıl oldu?" diyoruz
Oh baby, drunk in love we be all night
Ah bebeğim, aşk sarhoşu olacağız, tüm gece
Last thing I remember is our
Hatırladığım son şey
Beautiful bodies grinding off in that club
Bizim güze bedenlerimizin, klüpte sallanmasıydı
Drunk in love
Aşk sarhoşu
[Bridge: Beyoncé]
We be all night, love, love
Olacağız tüm gece, aşk, aşk
We be all night, love, love
Olacağız tüm gece, aşkım, aşkım
[Verse 2: Beyoncé]
We be all night, and everything alright
Olacağız tüm gece, ve her şey mükemelle
No complaints for my body, so fluorescent under these lights
Bedenimden şikayetim yok, bu ışıklar altında floresan gibi parlıyorum
Boy, I'm drinking, walking in my l'assemblage
Oğlum içiyorum, kendi içki meclisimde yürüyorum
I'm rubbing on it, rub-rubbing
Üstünde sürtünüyorum, sürtünüyorum
If you scared, call that reverend
Korktuysan, pederi ara
Boy, I'm drinking, get my brain right
Oğlum içiyorum, aklımı topluyorum
Armand de Brignac, gangster wife
Armand de Brignac içiyorum, ganster karısıyım
New sheets, he sweat it out like washed rags, he wet it up
Yeni çarşaflar, kullanılmış halvlu gibi ıslatıyor, ıslatıyor
Boy, I'm drinking, I'm singing on the mic 'til my voice hoarse
Oğlum içiyorum, sesim acıyana kadar mikrofonda söylüyorum
Then I fill the tub up halfway then riding with my surfboard
Sonra küveti yarısına kadar doldurup, sörf tahtamı sürüyorum
Surfboard, surfboard
sürf tahtamı, sörftahtamı
Graining on that wood, graining, graining on that wood*
Tahtanın üstünde salınıyorum, salınıyorum
I'm swerving on that, swerving, swerving on that big body Benz*
Sürüyorum, sürüyorum büyük Benz'in içinde
Serving all this, swerv, surfing all of this good, good
Hepsini sunuyorum, sürüyorum, sörf yapıyorum, iyi iyi
[Hook]
[Bridge]
[Verse 3: Jay-Z]
Hold up
Bekle
That D'USSÉ is the shit if I do say so myself
Dussé içkisi harika, öyle diyorsam öyledir
If I do say so myself, if I do say so myself
Ben bir şey diyorsam öyle diyorsam öyledir
Hold up, stumble all in the house tryna backup all that mouth
Bekle, evde tökezliyip duruyoruz, ağzını toplamaya çalışıyorsun
That you had all in the car, talking 'bout you the baddest bitch thus far
Arabadaki olaydan bahsediyorsun, bu zamana kadarki en kötü olayını
Talking 'bout you be repping that 3rd, wanna see all that shit I heard
Yarışmada 3. gelmenden bahsediyorsun, duyduklarımı öğrenmek istiyorsun
Know I sling Clint Eastwood, hope you can handle this curve
Clint Eastwood'u öldürürüm, umarım bununla başaçıkabilirsin
Foreplay in the foyer, fucked up my Warhol
Salonda sevişiyoruz, tablomu mahvettim
Slid the panties right to the side
İç çamaışrlarını aşağa çekiyorum
Ain't got the time to take draws off, on sight
Çekmeceyi kapatmak için vaktimiz yok, görür görmez
Catch a charge I might, beat the box up like Mike
Mike (Tyson gibi) dövüşerek, ceza yiyebilirim
In '97 I bite, I'm Ike, Turner**, turn up
Zamanında çok çapkındım, Ike Turner'ım, sesi aç
Baby no I don't play, now eat the cake, Annie Mae
Bebeğim, oynamıyorum, kekini ye dedim sana
Said, "Eat the cake, Annie Mae!"**
"Kekini ye, Annie mae"
I'm nauseous, for y'all to reach these heights you gon' need G3
Bu kadar yükseğe çıkmanız için, G3 uçağa ihtiyacınız olacak
4, 5, 6 flights, sleep tight
belki G4, G5,G6 uçakları, sıkı uyuyun
We sex again in the morning, your breasteses is my breakfast
Sabah yine sevişeceğiz, senin göğüslerin benim kahvaltım
We going in, we be all night
Başlıyoruz, tüm gece böyle olacak
[Bridge]
[Verse 4: Beyoncé]
Never tired, never tired
Hiç yorulmam, hiç yorulmam
I been sippin, that's the only thing keeping me on fire, me on fire
Yudumlayıp duruyorum, benim ateşli tutan tek şey bu, ateşli tutan
Didn't mean to spill that liquor all on my attire
İçkiyi kıyafetimin her yerine dökmek istememiştim
I've been drinking, watermelon
İçiyorum, karpuz
(I want your body right here, daddy, I want you, right now)
(bedenini burda şimdi istiyorum, babacık, seni istiyorum, şimdi)
Can't keep your eyes off my fatty
Gözlerini kalçamdan alamıyorsun
Daddy, I want you
Babacık, seni istiyorum
[Bridge]
*sevişmek anlamına gelen metaforlar
**Eşini döverek öldüren bir şarkıcının sözleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder