9 Kasım 2013 Cumartesi

10 KASIM DEĞİL 19 MAYIS SONRASI NE DEDİLER?

Her yıl 10 Kasım günü Atatürk öldüğünde hakkında yazılanları konuştuk hep. Bu yıl bir değişiklik yapalım ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında İstanbul medyasında neler yazıldı onlara bir göz atalım dedim.
Evet bugün 10 Kasım Gazi Mustafa kemal Atatürk’ü anmakta yarar var...

Yunanlılar ölçüsüz ödünler istiyorlar, millicileri ezmek için ölçüsüz ödün vermek yerine daha çok iç ayaklanmalara güvenelim…
İngiliz Büyükelçiliği Baştercümanı , 23 Eylül 1920,

Bir patırtı, bir gürültü. Beyannameler, telgraflar… Sanki bir şey oluyor, bir şey olacak… Ayol şuracıkta her işimiz her kuvvetimiz meydanda. Dört tarafımız açık. Dünya vaziyetimizi biliyor. Hülyanın, blöfün sırası mı?. Hangi teşkilat, hangi kuvvet, hangi kahraman ?. Hülyanın bu derecesine, uydurmasyonun bu şekline ben de dayanamayacağım. Bari kavuklu gibi ben de sorayım
- Kuzum Mustafa, sen deli misin ?.   
Refik Halit Karay

Yalnız Fransızlar Türklerin dostudur
Ferda gazetesi, 20 Nisan 1920, Adana

İngiltereye olan muhabbetimize, Amerikaya olan saygımız halel getirmez.
Türkçe gazetesi, 16 Aralık 1918,  İstanbul

Siyasette hangi yol ?... İngiltere şimdiye kadar hiç iflas etmemişti, edemez. Çıkarlarımızı İngilterenin müttefikleriyle bize açacakları ana siyasette görüyoruz… 
Refi Cevat, Alemdar gazetesi, 6 Ocak 1919,  İstanbul

İngilizleri bekliyoruz. Türkler kendi güçleriyle adam olmaz. İngilizler elimizden tutarak bizi kurtaracak. İngiliz Mandası için İstanbulda 24 saat içinde 40.000 imza toplandı…..
Refi Cevat, Alemdar gazetesi, 21 Nisan 1919,  İstanbul

Müttefiklerin kararlarına itaat etmek lazımdır
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah Gazetesi, İstanbul

Manda ister himaye, ister vesayet anlamında alınsın istiklalle bağdaşmaz, sözleri karşısında hayrete düştük. Bir millet güvendiği bütün şahsiyetleri iktidara getirdiği halde yararlanamazsa, bir memlekette kuvvet ve para olmazsa ne yapar ?..  Başka bir çare varsa ayıp değil ya, öğrenmek istiyoruz. Bu devlet yaşamak için İngilterenin vesayetini kabul etmelidir…
Refi Cevat, Alemdar Gazetesi, 19 Ağustos 1919,  İstanbul

Manda ile istiklal birbirine zıt değildir. Manda tam istiklali sağlar .
Rauf Ahmet, İstiklal Gazetesi, 7 Haziran 1919,  İstanbul

Sultan Vahdettin, Mustafa Kemali kovarak adam etti
Ferda gazetesi, 16 Nisan 1920,  İstanbul

Mustafa Kemal Samsuna gidince bir takım örgütler kurmaya başlamış...  Kışkırtıcı sözler söylemiş. Erzurumda yaptığı kongre Anayasaya, Meşrutiyete baş kaldırmadır
Sabah gazetesi, 2 Ağustos 1919,  İstanbul

Mustafa Kemal ne yaptı ?. İsyan….
Peyam-ı Sabah gazetesi, 15 Nisan 1920, İstanbul

Kemal macera peşinde dolaşıyor....  Samsunda yönetimin işine karışmakla başladı. Onun Anadoluda takındığı tutum İttihatçılığın hasta ruhudur.
Türkçe gazetesi, 6 Ağustos 1919,  İstanbul

Varlığı yıkmaktan ibaret olan bu şaka (hezele) amaçlarına ulaştı.(...) Bunlar ne istiyorlar?
Mesuliyet  gazetesi, 7  Eylül 1919,  İstanbul

İdam, idam, idam !... Mustafa Kemal cezasını bulacak !..
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 25 Nisan 1920, İstanbul

Kuyucu Murat Paşa Celalilere nasıl davranmışsa Kuvayı Milliyeye de öyle davranmak gerekir...
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 20 Nisan 1920, İstanbul

Padişahımızdan adalet bekleriz. Bu canilerin cezası çabuk ve şiddetle verilmelidir..…..
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 29 Nisan 1920, İstanbul

Mustafa Kemalin ordusu haydutlardan, yağmacılardan, sabıkalılardan kuruludur..…..
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 12 Temmuz 1920, İstanbul

Hükümet önce Anadoluyu Mustafa Kemallerden o ipsiz sapsız, akılsız, fikirsiz zorbalardan temizlemelidir..…..
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 12 Temmuz 1920, İstanbul

Para, dolap, dalavere sayesinde Ankarada iktidarı ele aldılar… Cinayetler işlediler...
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 4 Mart 1920, İstanbul

Ankaradaki adamlar ufak bir aşireti bile yönetemezler..…..
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 21 Şubat 1921, İstanbul

Hiddet ve şiddet, şarlatanlık ve şaklabanlık beş para etmez...  Harp olmazsa Ankara kahramanları yaşayamazlar, küflenirler ve sönerler...
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 23 Kasım 1921, İstanbul

Mustafa Kemal ve hem paralarının idamı gereklidir...
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 13 Mayıs 1920, İstanbul

Ankara yöneticilerinin Yunanlılara hala meydan okumalarına çılgınlıktan başka bir sıfat verilemez. Yunanlılarla aramızda akılca da, ilimce de, kuvvet bakımından da bu kadar fark varken onlarla muharebeye girişilemez … 
Ali Kemal, Peyamı Sabah Gazetesi,  İstanbul

Tehlike üzerimize doğru yürüyor. İzmiri, Edirneyi kılıçla, kuvvetle kurtarmak, Yunanlıları denize dökme tasavvuru, bir rüya idi, bir hülya oldu. Ankaranın iç ve dış siyaseti iflas etmiştir….
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah Gazetesi, İstanbul

Mukadderatımızı Ankaraya bırakmamalıyız...
Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesi, 1 Ocak 1922, İstanbul

Padişahın ve benim yegane ümidimiz, Allahtan sonra İngilteredir
Sadrazam Damat Ferit, İngiliz Amiral Calthorpea , 30 Temmuz 1919

Görüyorsunuz, ben size bu çocukça bir çılgınlıktır dememiş miydim? Bir büyük devlet, böyle bir şeyi nasıl kabul eder …
Vahdettinin Dışişleri Bakanı İzzet Paşa, Temmuz 1921, İstanbul  

Osmanlı İmparatorluğunun 15 yıl süreyle İngiliz Sömürgesi olması...  
Sultan Vahdettinin kendi el yazısı ile yazdığı ve Damat Ferit aracılığı ile İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthropea ilettiği tasarının özeti, 30 Mart 1919

… isyan halinin devamı, daha korkunç hallere sebep olabileceğinden, bu kargaşalıkların bilinen tertipçileri ve teşvikçileri hakkında kanun hükümlerinin uygulanmasını ve (…) bütün memlekette asayiş ve düzeni sağlayacak önlemlerin hızla ve kesinlikle alınmasını…   
Sultan Vahdettinin Damat Feriti yeniden Sadrazamlığa getiren görevlendirme yazısından
 “ Padişahın izni olmadan işgalcilere karşı duranları, asker ve para toplayanları tek veya topluca öldürmek, din gereği ve görevidir !. Milliyetçileri öldürenler gazi sayılır, bu yolda ölenler şehit…   
Sultan Vahidettin’in Şeyhülislamı Dürrizade Abdullah’ın fetvasından

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder