30 Eylül 2012 Pazar

ÖĞRETMEN, ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN KUTSİYETİ

 

 Ercan Kurban 

Eğitimci-yazar


“Güneşin buz tuttuğu yerde yanan bir alev görürsen, bil ki o, senin için yanan kalbimdir öğretmenim.” Mübalağa içeren bir söz değil mi? Her ne kadar abartılı olsa da bu ifade, bir duygunun masum bir tarzda sözle anlatımıdır. Bu söz, bir öğrencinin öğretmenine yazdığı mesaj. Sözün içinde sevgi var, sıcaklık var, samimiyet var. Bana çok orijinal geldi.
Hayatını insanlığın istikbaline adayanlar öğretmenlerdir. Öğretmenlik mesleği kutsaldır. Peygamber mesleğidir. Efendimiz (aleyhisselam) : “Ben öğretmen olarak gönderildim.” (İbni Mâce, Mukaddime, 17) buyurmaktadır. Bu meslekten daha âli bir meslek düşünülebilir mi? Zira öğretmenlik mesleği, tüm mesleklerin piridir. İçtimai hayatta insanlara millî, mânevî, insanî, ahlâkî, sosyal ve kültürel değerleri öğreten öğretmendir.  Öğretmen, mesleğinin kutsiyetinin farkında olduğu için hiçbir beklentiye girmeden, aşkla şevkle yapar işini…
 Öğretmenlik sorumluluk ister, onun yükü çok ağırdır. Zira o, nesli eğitir, nesle yön verir, ruhları şekillendirip muhatabının kulağına iyiyi, güzeli, doğruyu fısıldar. O, bir modeldir. Yol gösterici, ufuk açıcı rehberdir. İnsanlığa hakkı hakikati öğreten manevi mimardır. Gençliğe ideal aşılayıp gerçek sanatkârı hatırlatan bir liderdir. Hakka götürmeye vesile olan gönül eridir.  Hz. Ali’nin (r.a.): “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.”  sözünde anlatmaya çalıştığı bahtiyardır öğretmen. Yine Hazreti Ali’nin (r.a.): “Bilgiyle dirilenler ölmez.” dediği şanslı kişidir. Zira o, nesli bilgiyle diriltendir. Cehaletin düşmanıdır öğretmen. Onun savaşı cahillerledir. İnsanlığın en büyük probleminin bilgisizlik olduğunun şuurundadır. Hz. Osman’ın (r.a.): “Cehalet öyle binektir ki, üzerine binen zelil olur, arkadaşlık yapan yolunu kaybeder.” sözünden ders alır öğretmen. Sadi’nin şu sözüne kulak verir: “Bilgisiz bir kimse, savaş davuluna benzer, sesi çok, içi boştur.” Onun en büyük ülküsü kalp ve kafa izdivacını gerçekleştirebilen bir nesil yetiştirmektir. Gayeyi hayaline ulaşmak için çalışır, çalışır, çalışır… “Başarı tatlıdır ama çoğunlukla ter kokar.” sözündeki mananın sırrını çözmeye çalışır, hedefine ram olma aşkıyla ter döker.
Hâsılı öğretmeni ve icra ettiği işin güzelliklerini kelimelerle ifade etmek kolay değil, cümlelerimiz kifayetsiz kalabilir. Biz eğitim öğretim sezonuna girerken eğitimcinin öncelikle yapması gereken birkaç hususu dillendirmeye çalışalım.
 Bu günlerde yeni bir aşk yeni, bir heyecan var öğretmenlerde. Yeni eğitim öğretim yılı 17 Eylül Pazartesi günü başlayacak.  Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri ise 10 - 14 Eylül tarihlerinde uyum eğitimine alınacak.  Genelgeye göre, bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında 2012 - 2013 eğitim öğretim yılı 17 Eylül 2012 Pazartesi günü başlayacak. Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin eğitim ve öğretime hazırlanması 10 - 14 Eylül 2012 tarihleri arasında yapılacak. Birinci yarıyıl 25 Ocak 2013 Cuma günü sona erecek, öğrenciler 28 Ocak - 8 Şubat 2013 tarihleri arasında yarıyıl tatiline girecek. İkinci yarıyıl ise 11 Şubat 2013 Pazartesi günü başlayacak ve 14 Haziran 2013 Cuma günü sona erecek. 2013 - 2014 eğitim ve öğretim yılı ise 16 Eylül 2013 Pazartesi günü başlayacak. Önümüzdeki eğitim öğretim döneminin takvimi bu şekilde, öğretmen yeni bir heyecanla eğitim sezonuna girerken öncelikle hangi çalışmaları yapmalı?
Öğretmenlik özel ihtisas ister, kendini yenilemeyen, teknolojiyi takip etmeyen, çağı okuyup gereğini yapmayan öğretmen, mesleğini istenilen düzeyde icra edemez. Eğitim sürecine girmeden önce öğretmenin yapması gereken çalışmaları genel hatlarıyla şu şekilde sıralayabiliriz.
1.Bakanlığın akademik takvimini almalı, takvimin üzerine gün gün, saat saat kendi yapacağı çalışmaları sıralamalı,
2.Bakanlığın yapmış olduğu değişiklikleri, bakanlığın www.meb.gov.tr  sitesine girerek okumalı, branşıyla ilgili değişiklikleri çıkarıp dosyalamalı,
3.Branşıyla ilgili müfredatı altını çizerek inceleyip gereğini yapmak için gereken planlamayı yapmalı,
4.Yıllık planını zümre arkadaşlarıyla paylaşacak şekilde önceden hazırlamalı, son hali zümrede şekillenmeli,
5.Çalıştığı kurumun akademik takvimine uymalı, fikir ve projeleriyle katkıda bulunmalı. Okutacağı sınıfı ve veya sınıfları okul idaresinden öğrenip öğrenci ve velilerin listelerini, iletişim bilgilerini almalı,
6.Branşıyla ilgili teknolojik yenilikleri araştırıp gerekli olan araç gereçlerin listesini oluşturup okul idaresinden talep etmeli,
7.Dünya genelinde eğitim öğretimde ne gibi değişikler olmuş araştırıp okumalı
8.Branşıyla ilgili eserleri taramalı, bu eserlerin bir listesini çıkarıp öncelik sırasına göre okuma planına almalı ve okuyup notlar tutmalı, tarihi kadimden bu yana branşıyla ilgili sahada kimler hangi çalışmaları yapmış, hangi eserleri yazmış bunları tek tek araştırıp öğrenmeli. “Merak, ilmin anahtarıdır.” sözünü asla unutmamalı,
9.MEB’in ve çalıştığı kurumun açmış olduğu kişisel gelişim programlarına ve hizmet içi eğitip programlarına katılıp notlar tutmalı, anlatılanları uygulama sahasında icra edebilecek şekilde planlamalı, içselleştirecek şekilde hazırlanmalı,
10.Teknolojiyi kullanma konusunda yetersizliği varsa kurslara katılarak eksiğini tamamlamalı,
11.Çalıştığı kurumun kurumsal kimliğini, vizyonunu, misyonunu, uygulamalarını, başarılarını, projelerini öğrenmeli,
12.Okul zümresine iyi bir hazırlık yaparak katılmalı, zümreye projeleri ve orijinal fikirleriyle katkıda bulunacak şekilde hazırlanmalı,
13.Eğitim öğretimle ilgili yeni metot teknikleri araştırıp öğrenmeli, bilmediğini meslekte tecrübe sahibi olan meslektaşlarına sorarak öğrenmeli, gerekirse uzmana başvurup eksiğini mutlaka telafi etmeli,
14.Okul idaresinin bilgisi dâhilinde velilerini ve öğrencilerini arayıp okula davet etmeli, eğitim öğretim planından, yapacağı faaliyetlerden, gezilerden, projelerden velileri ve öğrencileri haberdar edip onları da planlamanın içine dâhil ederek yıllık çalışma planını oluşturmalı.  Tanışmadığı veli ve öğrenci varsa onlarla okullar açılmadan önce mutlaka tanışmalı, gelmeyen veli ve öğrenci varsa gerekirse veli ziyareti yapmalı, veli müsait değilse telefonla mesajla veya iletiyle veliyi bilgilendirmeli,
15.Sınıfını eğitim öğretime hazır olacak şekilde düzenlemeli,
16.Öğrencilere ilk gün sürprizi yapmayı planlayarak öncelikle kendisini ve dersini sevdirecek bir çalışma yapmalı,
17.Eğitim sitelerine girerek inceleme yapmalı, başarılı ve marka olmuş eğitim kurumlarını gezip sistemleri hakkında bilgi almalı, üniversitelerdeki eğitimcilerle iletişime geçmeli, tecrübelerinden ve bilgilerinden istifade etmeli, öğrendiklerini, yenilikleri bulunduğu kurumda imkânları ölçüsünde uygulamak için planlama yapmalı,
18.Meslekte yeniyse rehber öğretmenine sormalı, meslekte eskiyse ve içinden çıkamadığı problemler varsa daha tecrübeli eğitimcilere müracaat edip onların bilgi ve tecrübelerinden istifade etmeli, sorup öğrenmeli, “Öğrenmezsem problem devam eder.” demeli, bilmediğini öğrenip eksiğini tamamlamalı,
19.Öğretmen klasörünü tamamlamalı, bilmesi ve tutması gereken dosyaları hazırlamalı,
20.Motive olmuş bir şekilde, öğretmenlik heyecanını kaybetmeden ilk günü beklemeli, tebessümün bir sadaka olduğunu unutmadan yüzünden tebessümü eksik etmemeli,
Yukarıda sıraladığımız maddelerin eğitimcilere bir hatırlatma babından faydalı
olması dileği ve recasıyla eğitim camiasının yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder