28 Eylül 2012 Cuma

İnce ayrıntılar büyük anlamlar doğuruyor

 İlk önce şu parçayı dinleyerek yazıya başlayınız efenim,


 Akşam karanlığında araba ile giderken, sadece ışık direkleri ile aydınlanan yoldaki ışık süzmelerinin arabanın üzerinden geçip gitmesini seviyorum ben. Bir an gözüne gelir sonra hemen gider ardından diğeri.

Sarı saçlı beyaz tenli insanları seviyorum, tabi esmer kızıl falan görünce tekmelemiyorum tabi ama sarı saçlı beyaz tenli insanlara karşı zaafım var sorsa anında bankamatik kredi kartı şifremi veririm

Yaratıcı hediyeler almayı seviyorum, genelde b.k gibi hediyeler aldığımdan olsa gerek dünyada ki en öküz sevgilileri bulabilme yeteneğimi seviyorum.

Bir gece vakti elimde durmaktan gazı tadı kaçmış bira ile boş boş dalıp gitmeyi seviyorum. Kendimi kaybediyorum şuursuzlaşıyorum.

Günün son sigarasını seviyorum. Sigaranın o en saf en acı en tatsız hali o zaman ortaya çıkıyor aceleyle içiyor kendisinden tiksiniyorum sonra sabahında tekrar seviyorum.

Yalnızlığı seviyorum ama tibette keşiş olmak istemiyorum.

Seni seviyorum (böyle dedim ki herkes üstüne alınsın okurlarda bir heyecanlanma panik olsun)

Panik deyince panik osman diye bir arkadaş vardı lakabı panik ti haliyle adamda hep bir hüzün heran dünyaya göktaşı düşecekmiş gibi bir bakışı vardı insan hayatını sorguluyordu panik osmana bakınca

Seni seviyorum (gene dedim ki daha bir panik hezeyanına girin)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder