25 Mayıs 2011 Çarşamba

St. Jean Kilisesi (Aziz Yahya Kilisesi) / Selçuk


Sanırım ilk önce St. Jean kimdir bunu bilmek gerekiyor. 
St.Jean Hz. İsa'nın arkadaşı ve havarisidir. Hz. İsa çarmıha gerilmeden önce annesini St. Jean'a teslim etmiştir. St. Jean, İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Meryem Ana'nın Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak Kudüs'ten kaçırmış ve şimdiki Selçuk'a getirmiştir. St. Jean, çağın en büyük kenti durumundaki Efes'i kendine hedef seçmiş, Meryem'i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir. St. Jean'ın her gün gizli gizli onu ziyarete gittiği ve yiyecek içecek götürerek yokladığı bilinmektedir.Meryem Ana tam 101 yaşına kadar Bülbül Dağındaki bu yerde yaşamış ve burada ölmüştür. St. Jean Meryem Ana'yı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere gömmüştür. Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Meryem Ana'nın bulunduğu yere Hıristiyanlarca "Haç" şeklinde bir kilise inşa edilmiştir. Bu ev papalık tarafından 1967 yılında Hıristiyanlığın kutsal bir yeri olarak ilan edilmiştir.


St. Jean Kilisesi hakkında bilgi;
Kilise, Selçuk Kalesi’nin bulunduğu Ayasuluk Tepesi’nin güney eteğindedir. M.S. II. yüzyıla ait bir hristiyan efsanesine göre Hz.İsa’nın 12 havarisindan biri olan Saint-Jean, ölümünden sonra Ayasuluk Tepesi’ne gömülür. Mezarı üzerine 4. yüzyılda ahşap çatılı bir kilise inşa edilir. Bizans İmparatoru Justinien döneminde (527-565) ilk kilisenin yerine eşi görülmemiş bir yenisinin yapılması için harekete geçilir.
Haç planlı yapıya batıda geniş bir avludan girilmekteydi. Doğu-batı ekseninde uzanan yaklaşık 130 m. uzunluğundaki yapının ana mekânı 6 büyük kubbeyle kaplıydı. İki kat üzerine inşa edilen bu görkemli kilisenin sütun başlıklarında İmparator Justinien ve karısı İmparatoriçe Theodora’nın monogramları bugün halâ görülebilmektedir. Saint-Jean’ın mezarı ana kubbe altında yer alıyordu. Ortaçağ boyunca Azizin mezarından kalkan tozların şifa özelliğine inanan hristiyanlar burayı bir hac mekânına dönüştürmüşlerdi.

Kişisel görüş ve notlar;
St. Jean kilisesi gerçekten de şu anda bulunduğu durumda bile göz kamaştırıyor. Selçuk'un dingin havasının da etkisiyle insan kendini huzurlu hissediyor (en azından ben öyle hissettim). Bunların yanısıra burada da karşımıza çıkan sorun insanlarımızın tarihe (ve müslümanlarınki dışında kutsal sayılan mekanlara) gösterdikleri saygısızlık ve restorasyon adı altında katledilen tarihi eserler. Saygısızlık derken,  elde çekirdek yiye yiye kabuklarını yerlere atan, ayinler düzenlenen kutsal bir mekanda köpek gezdiren, ortalık yerlere tuvaletlerini yapan insanlardan bahsediyorum. Dünyaca ünlü tarihi mekanlarda bu tip görüntülere rastlamadığımız, önemli arkeolojik buluntulara çanak-çömlek (yenikapı buluntuları) demediğimiz, bizde bunlardan çok var nasıl olsa bir tanesi de olmasın ne olur? (allinoi) zihniyetine sahip olmayacağımız günlerin gelmesi çok uzak görünse de, daha iyi günlerin gelmesini içtenlikle diliyorum...


Not: Et sevenler için Selçuk'ta çöp şiş yemeleri ve Şirince de şarap içip, el yapımı sabunlardan almalarını tavsiye ederim...
Diğer fotoğraflar için bkz Fotoğraflar - Aziz Yahya Kilisesi Fotoğrafları 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder