30 Haziran 2010 Çarşamba
En kücük bir ses bile sanki gök gürültüsü...
29 Haziran 2010 Salı
VİYANA ARALIK'08
Budapeşte'den Viyana'ya hızlı trenle geçtik.Yolculuk yaklaşık 3 saat sürdü.Otelimiz Hotel Kunsthof.Şehir merkezine biraz uzak ama çok yakınlarında metro istasyonu var.Şık ve temiz.
Stephansdom Viyana'nın en önemli ve hareketli caddelerinden biri olan Karntnerstrasse üzerindeki heybetli katedral.137 metre yükseklikte.Tepesine asansörle çıkabilirsin.Eğer kondisyonun iyiyse 343 basamaktan oluşan merdivenleri de deneyebilirsin.Ama önce adam başı 4 euro vermelisin.Noel öncesi olduğu için meydan çok keyifli.Devasa ışıl ışıl bir çam ağacı, noel kıyafeti giymiş belediye flarmoni orkestrası,sokak sanatçıları, kalabalık, kalabalık,kalabalık....
Spanische Reitschule İspanyol Binicilik Okulu .Sadece mimarisi için bile ziyaret etmek gerek.Lipizzanner atları yıl boyunca burada gösteri yapar.Biletler internet üzerinden temin edilebilir.Daha ucuz bir seçenek de atların sabah egzersizlerini seyretmektir.Ama bu antrenman biletleri gösteri sabahı 9'da satışa çıkartılıyor.Egzersiz salı-cumartesi sabah 10'da.Kaçırmamak gerek.
- 3-4 katlı Swarowski kristal mağazalarını gez.Aynı küpeleri Türkiye dutyfreeden daha ucuza aldım,haberiniz olsun.
- Fayton turu olmazsa olmazlardan.Buz gibi havada uzun yürüyüşün ardından polar battaniye altında şehir turu çok keyifli.Stephans katedralinin hemen yanından kalkıyor. 35 dakika tur 65 euro.Hadi bir de fayton turu yap.
- Figlmüller'de schnitzel ye ama mutlaka rezervasyon yaptır.İllaki tabaktan taşan dev gibi porsiyon yemek zorunda değilsin yarım porsiyon da sipariş edebiliyorsun.
- Gitmeden internetten Spanische Reitschule lipizzanner atlarının gösterisine bilet al,
- Cafe Sacher'de çatlayana kadar sacher turta ye,yetmedi eve paket yaptır.Çok şık ahşap kutular içerisinde küp şeklinde turtalar hediyelik olarak satılıyor.
- Graben Strasse'de sıcak punch iç, wurst(sosis) ye,
- Demel Pastanesi'nde karaorman pastası ye yanında portakal likörlü kahve iç,
- Mozart Kugeln çikolatalarından hediyelik al,
- Belvedere Sarayı'nda Gustav Klimt'in Öpücük eserinin seni büyülemesine izin ver
Celil Boğazı: Türkiye Çöllerinde Heykel Tepeler
Türkiye'de çöl mü var: Konya Ovasında, Kulu yakınlarında, Celil Boğazında, Hasan Dağı'nın lavlarından, rüzgarın ve yağmurların milyonlarca yılda yonttuğu heykel kayalar...
Kuraklık: Konya Ovasında kurumuş Samsam Gölü yatağı...
Bereket: Yeryüzünde buğdayın, ekmeğin ve insanlığın öyküsü...
Kulu - Kozanlı Gölünde Doğal Yaşam
Bulutları takip ediyorum yağmura ulaşmak için...
Öte yandan hiç araba kullanamıyorum ben. Öyle yeteneksizim ki zor parkediyorum. ha yok böyle iki arabaın arasına olsa hadi neyse dicem daha düz bir kaldırıma paralel parkedemiyorum adam gibi. hep bi iki karış kalıyor onuda kapıım diye bi ileri bi geri yarım saat uğraşıyorum.
Eşşek kadar oldum yeni yeni kullamaya başladım araba birde evimin yolunu zor buluyorum sapakları kaçırıyorum falan. Her eve dönüş bir macera benim için. Sanki beni alıorlar yerime şuurunu kaybetmiş birini koyuyorlar hadi eve sür bakalım diyorlar. Arkadaşın kullandığı arabayla kadikoy belediyesinin yuvarlağının orda direğe çarpmak dışında bir kaza geçirmedim daha bakalım bekliyoruz hala. Olmadı kediye çarpmayayım diye pazara giren adamlardan olcam galiba.
Düşündüm gps lazım bana. Ondan alcam birtane yoksa yolları bulamıyorum bu istanbulda. Şirket arabasına da gps takmak öküzlükmü olur onu bilemicim artık. Sıkıldım len sapak kaçırmaktan. Eve gidiyorum diye malatyadan çıkıcam bir gün..
Neyse efenim daha sonra tekrar görüşürüz kendinize iyi davranın kendinizi gaza verin süperim cok iyiyim süpermenim süpırgörlüm falan diye... hayat gazdan ibaret çünkü unutmayınız...
28 Haziran 2010 Pazartesi
Double-headed monster
There is nothing to express, nothing with which to express, nothing from which to express, no power to express, no desire to express, together with the obligation to express.Samuel Beckett – Three Dialogues, 1949.
The writer finds himself in the increasingly ludicrous condition of having nothing to write, of having no means with which to write it, and of being constrained by the utter necessity of always writing it.Maurice Blanchot – Faux Pas, 1943.
25 Haziran 2010 Cuma
KARIŞIK KIZARTMA
MÜCVER
MALZEMELER
4 adet kabak (veya dolma yaptığımız kabakların içleri
3adet yumurta
1 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
Tuz, karabiber, pulbiber
1 çay bardağı rendelenmiş taze kaşar peyniri
Maydanoz, 5 -6 adet taze soğan, nane
YAPILIŞI
Kabaklar rendelenir, tuz serpilip biraz bekletilir, saldıkları su sıkılır, içine un, yumurta, , maydanoz, nane, küçük doğranan taze soğanlar, kabartma tozu,baharatlar ve kaşar peyniri eklenerek karıştırılıp kızgın yağa kaşıkla konulup düzleştirilip kızartılır.
NOT: HER ZAMAN YAPTIĞIM MÜCVERE BU SEFER KABARTMA TOZU VE KAŞAR EKLEYEREK YAPTIM ÖZGÜL ARKADAŞIM YAPMIŞTI ÇOK BEĞENMİŞTİM ÖZGÜL ARKADAŞIM TEREYAĞDA KOYMUŞTU BEN YAĞDA KIZARTILACAĞI İÇİN TERE YAĞ KOYMADIM PUF PUF KABARDILAR ÇOKTA LEZZETLİYDİLER.
24 Haziran 2010 Perşembe
23 Haziran 2010 Çarşamba
Kapı
Hararet nardadır, sacda değil!
Keramet baştadır, tacda değil!
Her ne ararsan kendinde ara,
Kudüs'de, Mekke'de, Hac'da değil! ... Hacı Bektaş-ı Veli, 13.yy
22 Haziran 2010 Salı
21 Haziran 2010 Pazartesi
Out of this World (1953)
Out of this world for next few weeks! I will be away from my computer for the next couple of weeks so this will have to hold you until July.
Out of this world is a play activity book with games, jokes, comics etc. It also includes essays (1-5 pages in length) and illustrations about the solar system, space stations, space suits and the history of the rocket.
17 Haziran 2010 Perşembe
16 Haziran 2010 Çarşamba
Book of Space Adventures (1963, 1964, 1965, 1966)
Like other annuals these had a mixture of fiction and non-fiction materials. My favorite aspect of them however is the covers. The covers capture different aspects of the space race as fantasy turned to reality.
1964 Book of Space Adventures #2: The Latest Developments in the World Space Programmes. London : Atlas Publishing and Distributing Co. Ltd. (93 p.) 27 cm.
Contains factual articles about the history of spaceflight, satellites, manned exploration of space, the Apollo missions, and future spacecraft. Illustrated with photographs of spacecraft and missions.
15 Haziran 2010 Salı
10 Haziran 2010 Perşembe
NY World's Fair "Rocket Port" (1939)
http://astoundingartifacts.blogspot.com/2010/05/botstock-vii-vintage-space-toy_29.html
This postcard captures a future moment to me. The 1939 Rocket Port. Who knew back then that they were only 22 years from the first manned launch. It must have seemed like the fantasy to watch as Chrysler explained how we would travel in the future.
As you can read, the rocket port was part of the history of transportation exhibit. I really have nothing more to say about this except: THIS IS SO COOL.
BUDAPEŞTE ARALIK'08
Halen eski günlerin izlerini silememiş olan Macaristan 2004 yılında Avrupa Birliği'ne üye olmuş.Macaristan'ın en güzel şehri ve başkenti olan Budapeşte,her ne kadar ben ilişkilendiremesem de doğunun Paris'i olarak adlandırılmaktadır.Şehir, Tuna Nehri tarafından Buda ve Peşte olarak ikiye bölünüyor.Tarih meraklıları Buda'ya eğlence düşkünleriyse Peşte'ye...
BUDA BÖLGESİ
- Kale Tepesi (Budai Var) ve Kraliyet Sarayı (Budavari Palota). Biz zaten Buda 'da olduğumuz için kaleye yürüdük.Yalnızca o bölgede yaşayanların ve kalede bulunan Hilton Oteli'nde konaklayanların araç girişine izin var.Bu arada Hilton Oteli'nin aynalı dış cephesi eski şehirle tam bir tezat oluşturuyor.Neyse biz daracık sokaklardan ve merdivenlerden tırmanarak kaleye ulaştık.Burası eski Macar Kraliyet Sarayı'nın da bulunduğu tarihi bölge.Yanyana sıralanmış eski şirin evler ,arnavut kaldırımlı sokaklar,şık restaurant ve cafeler.Kraliyet Sarayı asırlarca yerlebir edilip tekrar inşa edilmiş olup halen Budapeşte'nin Buda bölgesinin vazgeçilmez simgesidir.
- Matthias Kilisesi (Matyas Templom) Kilisenin kule külahı, kale tepesinden yükselir.Özellikle vitray pencereleri ve çinili çatısı görülmeye değer, tadilattaydı,içini gezemedik.
- Balıkçılar Burcu (Halaszbastya) Balıkçılar Burcu'nda çekilmiş fotonuz yoksa Budapeştedeydim diyemezsiniz. Turistik fotoğraflarda ilk sırayı alan kale, Matyas Kilisesi'nin hemen arkasındadır.Buradan kemerler arasından Tuna Nehri manzarası özellikle de hava karardıktan sonra muhteşem.
- Fortuna Utca Eski şehirde yeralan, pastel renkli evlerin bulunduğu sevimli sokağı atlamayın derim.Birbirinden güzel restaurantlar var.Tabelaların zerafetine dikkat. Özellikle Pierrot Cafe'de aklımız kaldı ama akşama başka bir yere rezervasyonumuz var.
- Gül Baba Türbesi Kavuğunda hep gül taşıyan, Macarlar tarafından çok sevilen Türk dervişinin türbesinin bakımını Türk Konsolosluğu yapıyormuş.
- Gellert Tepesi Kale bölgesi,Tuna üzerindeki en güzel manzarayı sunsa da Kraliyet Sarayı'nın hemen güneyindeki Gellert Tepesini atlamamak gerek.Burada bulunan Özgürlük Anıtı da şehrin her tarafından görülebiyor.Anıt Sovyetlerin ,Budapeşte'yi Alman işgalinden kurtarmasını sağlayan Sovyet askerlerinin anısına dikilmiştir.Her ne kadar Sovyet hakimiyetini temsil ettiği için halk kaldırılmasını istese de bu saatten sonra mümkün değildir.
- Parlamento Binası(Orszaghaz) Hükümet toplantılarının yapıldığı gösterişli bina.Macaristan İmparatorluğu'nun büyüklüğünün sembolü olması amacıyla inşa edilmiş bence amacına da ulaşmış.Peşte bölgesi'nin simgesi.
- Andrassy Ut ve VaciUtca Ana alışveriş caddeleri.Alacak pek bir şey yok ama şenlikli yerler. Sokaklarda pazar yerleri kurulu.Yılbaşı süsleri,hediyelik eşyalar,yiyecek standları,sıcak şarap v.s.Yoruldukça sıcak şarap molası verdik.Karanfilli,sıcacık,miissss. Bardağı HUF 100.Heryerde kapuska ve lahana dolması var.Görüntüsü sucuğa benzeyen domuz ciğerinin yanına yaklaşmayın derim.Biz yandık siz de yanmayın. Berbattı.
- Kahramanlar Meydanı (Höröstere) Macar tarihi kahramanlarının anıtları bulunan meydan, şimdilerde gençlerin kaykay cenneti konumunda.
- Terör Evi (Terror Haza) Andrassy Utca 60 numaralı bina.Budapeşte'de en etkilendiğim yer.Çatıda " Terror " yazan bir çıkıntı var.Güneş ışıkları vurduğunda Terror yazısı binanın duvarına yansıyor.Nazi yanlısı partinin 2.Dünya Savaşı'nda faaliyet gösterdiği binaymış.Yahudi katliamını unutmamanızı sağlıyor.
- Zincir Köprüsü (Szechenyi Lanchid) Budayla Peşteyi bağlayan ilk ve en güzel köprü.Akşamları ışıl ışıl,mutlaka fotoğrafını çek.
- Margit Köprüsü ve Margaret Adası Şehrin tam ortasında ,Margit ve Arpat köprülerinin arasında bulunan ada 2 km uzunluğunda 500 m eninde.Keyifli bir yer.Margit köprüsünden karaya bağlı.
- NewYork Cafe Asırlık pastane.İlgi alanımız,mutlaka görmeliyiz.Onlarca çeşit hot chocolate var.Acı biberli,çilekli ve amarettolu hot chocolate denedik.Hepsi birbirinden güzeldi.Herbiri 6 euro www.newyorkcafe.hu
- Esztergom Tuna Nehri'nin önemli kasabalarından biri, Budapeşte'ye uzaklığı 47 km Macaristan'ın dinsel merkezi konumunda.Kasaba büyük bir katedral ve kaleden ibaret.Burayı enteresan ve görülmeye değer kılan tek şey Macaristan'la Slovakya'yı birbirine bağlayan köprünün buradan geçmesi.Dünya üzerinde birbirine köprüyle bağlı iki ülke ,hayli ilginç.
- Visegrad Mevsim kış olduğundan keyifsizdi.Ama eminimki baharda nehir kenarı büyüleyicidir.Hava muhalefetinden,manzaranın muhteşem olduğunun söylendiği Visegrad tepesine çıkmadık.Aklımda kalan görüntü, gösterişsiz tek tip kominizm etkisindeki evler ve doğası.Visegrad-Esztergom 23 km
- Szentendre Macaristan'ın en şirin kasabası.Biz gittiğimizde Noele hazırlık yapılıyordu.Baharda festivaller oluyormuş,sokak çalgıcıları,hediyelik eşya standları kuruluyormuş.Burada marzipan (acıbadem ezmesi) müzesi bulunmakta.Çeşit çeşit çikolatalı marzipanlar satılıyor.Vişneli ve likörlüleri enfessss.Çikolatalara toplam HUF 5800 verdik.Küçük cafelerden birinde oturup Macaristan'ın geleneksel içkisi olan Palinka içtik.Meyveli brendi olan Palinka oldukça sert bir içki.Erikli Palinka denedik.Soğukta çok iyi geldi.2 palinka,2 kahve,2 pasta toplam HUF 2300 Visegrad-Szentendre 22 km. Budapeşte-Szentendre 20 km
- Tuna Nehri'nde tekne turu yap,Buda ve Peşte'yi seyreyle,
- Akşam Zincirli Köprü'nün poz poz fotoğraflarını çek.
- Fortuna Utca' da keyif yap,
- Benim için Gerbeaud Cafe'de (www.gerbeaud.hu) caffe latte eşliğinde bir dilim Dobos Cake ye,Newyork Cafe'de acıbiberli hotchocolate iç.
- Güzel restaurantlardan birinde av etlerini tat,çigan müziği eşliğinde eğlen.
- Bir dahaki sefere Szechenyi kaplıcalarına gir mutlakaaaaaa.Biz ısınmak için devamlı viski içerken adamlar açık havuzda yüzüyorlardı.
9 Haziran 2010 Çarşamba
8 Haziran 2010 Salı
Wonders: "A Trip to Mars" (1975)
I am not sure how to describe this one in any other terms than "too cool/strange to miss!" Wonders was one of those school readers. It had a number of different stories, poems and articles for kids to read at school. One of the articles was "A Trip to Mars". It illustrated how a teenager created photographs of a mission to Mars using models.
Whitney, Alma. Wonders. New York : Macmillan, 96 pg. It was issued as one of 3 volumes as part of the New MacMillan reading Program.
It is hard to know what to show first but I will start with the mission pictures and then go on to some of the behind the scenes.
I find these images wonderful. Many of us probably tried to make our own space ships and staged mock landings. Since this was publsihed in 1975 I hope it inspired some kids to make models and plan for what was coming next.