29 Haziran 2010 Salı

Bulutları takip ediyorum yağmura ulaşmak için...

Son bir kaç gündür bölgesel bir yağmur var. Çizgi filmlerdeki gibi ıslanmak için bulutun altına girmeniz gerekiyor sanki. Arabayla tuzla ve avcılar arası yol yaptım dün. Pendikdeyken arkadaş aradı bakırköyde çok yağmur var dedi bakırköye geldim hiç birşey yok ardından biri aradı avcılarda yağmur var dedi avcılarda günlük güneşlik. Sanki yağmuru kovalıyormuşcasına bir gaza geldim. İstanbulun çoğu bölgesinde yağmur yağmış dün ama ben o kadar yol yapmama rağmen hiç birine rastlayamadım.
Öte yandan hiç araba kullanamıyorum ben. Öyle yeteneksizim ki zor parkediyorum. ha yok böyle iki arabaın arasına olsa hadi neyse dicem daha düz bir kaldırıma paralel parkedemiyorum adam gibi. hep bi iki karış kalıyor onuda kapıım diye bi ileri bi geri yarım saat uğraşıyorum.
Eşşek kadar oldum yeni yeni kullamaya başladım araba birde evimin yolunu zor buluyorum sapakları kaçırıyorum falan. Her eve dönüş bir macera benim için. Sanki beni alıorlar yerime şuurunu kaybetmiş birini koyuyorlar hadi eve sür bakalım diyorlar. Arkadaşın kullandığı arabayla kadikoy belediyesinin yuvarlağının orda direğe çarpmak dışında bir kaza geçirmedim daha bakalım bekliyoruz hala. Olmadı kediye çarpmayayım diye pazara giren adamlardan olcam galiba.
Düşündüm gps lazım bana. Ondan alcam birtane yoksa yolları bulamıyorum bu istanbulda. Şirket arabasına da gps takmak öküzlükmü olur onu bilemicim artık. Sıkıldım len sapak kaçırmaktan. Eve gidiyorum diye malatyadan çıkıcam bir gün..

Neyse efenim daha sonra tekrar görüşürüz kendinize iyi davranın kendinizi gaza verin süperim cok iyiyim süpermenim süpırgörlüm falan diye... hayat gazdan ibaret çünkü unutmayınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder