Tarihine gelince;
Nice M.Ö 500'lerde Yunanlılar tarafından kurulmuş. M.Ö. 200'ler gibi de romalıların hakimiyetine geçmiş. Uzun yıllar İtalyanların hakimiyeti altında kalan şehir 1860 yılında Fransızların eline geçmiş.
Ama bu güzel yeri sadece Fransız ve İtalyanlar değil, herkes hakimiyet altına almaya çalışmış. Bunlardan biri de Osmanlılar.
Osmanlıların attığı top güllelerinden birisi
Nice'de gezilecek yerler
Açıkçası Nice'i yıllardır Fransız sosyetesinin gözde tatil yeri diye duya duya gözümde çok büyütmüşüm. Gerçekten de çok güzel ama gidip de tatil yapamayacak pahalılıkta bir yer değil (aynısı Cannes için de geçerli ama orayı bu kadar sevmedim) Türkiye'ye döndükten sonra baktığımda kalınabilecek gayet keyifli ve uygun fiyatlı oteller buldum booking.com'da. Hatta eşimle özellikle bir yaz buraya tatile geliriz diye plan bile yaptık. Nice tatil şehri olmasının yanı sıra müzeleriyle de ünlü. Sahili bizim sahillerimiz gibi kum değil taşlık ama deniz pırıl pırıl. Birçok otelin deniz kenarında beach club'ı var. Kurulan iskeleler üzerinden denize giriliyor.
En keyifli yerlerinden birisi Promenade des Anglais (İngiliz yürüyüş yolu) denilen sahilde bulunan yol. Bu yol 1822 yılında yapılmış. O sene hasatlar kötü gidince boşta kalan işçilere İngilizler bu yolu yaptırmış. Yolun adı da böyle konulmuş.
Antika pazarı
Nice'de hergün kurulan Cours Saleya pazarı ise görülmesi gereken en keyifli yerlerden. Bu pazarda normalde meyve ve çiçek pazarı oluyormuş. Sadece pazartesi günleri antika ve ikinci el pazarı varmış. Bizim şansımıza da antika pazarına denk geldik. O kadar güzel şeyler satılıyordu ki aklım kalmadı desem yalan olur. Taşıyabileceğimi, bavula sığdırabilceğimi bilsem bir sürü şey alırdım buradan.
Ayrıca hep söylenen Fransız ukalalığı mı desem bilemedim o tavır yok burada. Herkes çok sıcakkanlı, çok yardımcı turistlere. Her yer rengarenk evler, pencereler... Sokaklarda gösteri sanatçıları, parklarda, meydanlarda gençler, güneşin keyfini çıkaranlar her yer cıvıl cıvıl. Nice'de yaşam sevinci fışkırıyor sanki her yerden...
Gelmişken sadece geceleri açılan ve en eski barlarından biri olan La Trappa'da birşeyler içmek de keyifli olabilir...
Place Massena Meydanı ise şehrin en önemli ve en büyük meydanı sanırım. Meydana açılan sokaklarda birçok cafe bulunuyor. Ayrıca meydanda bulunan ışıklandırma ve yaz aylarında serinletme amacıyla verilen soğuk su buharı da çok ilginç ve keyifli.
Massena meydanı ve su buharı
Nice'e gitmişken Hotel Negresco da görülmesi gereken yerlerden. Otel Pariste bulunan Eiffel kulesinin mimarı Gustav Eiffel tarafından tasarlanmış. Biz içini görmedik ama asıl görülmesi gereken yer içiymiş duyduğumuza göre.
Nice' de alışveriş
Buraya gelmişken lavanta ürünleri almamak olmaz tabii. 7-8 eu gibi fiyatlara çok şık lavanta torbaları satılıyor dükkanlarda. Bazılarında ise karışık kokulu otlar var. Ayrıca el yapımı sabunları da müthiş. Ünlü markaların da mağazaları var bolca. Zeytinyağı ve zeytinyağlı diğer ürünler de harika. Ayrıca buraya gelmişken Niçoise salatasını da denemenizi tavsiye ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder