20 Ekim 2011 Perşembe

Sinirli Bugün Yağmur...






-kim o?
+deniz kapıyı açsana!
-tanımıyorum ben seni!
+güzelim bak feci yağmur yağıyor, oynayacak halim yok
-dün ayrıldığım adama benziyorsun sen
+ya içeri alsana orda konuşalım! yaa.. asktir ayakkabıya su girdi, deniiiiiiiz!
-tamam be tamam açtım!

"Daha dün ayrılmama rağmen ne kadar değişmişti. Saçları bir başka parlıyordu sanki, elleri havada süzülüyordu sonra biri beline biri de işaret parmağını burnuma dayayarak bir şeyler anlatıyordu. Ama ben saçlarında kalmıştım. Çok sarıydı.. O kadar sarı ki güneş izinli olduğu günlerde işi ona verebilirdi.."

-heeeyyy! sana diyorum bana bak!
+hımm... ha? ne dedin?
-ne yüzle buraya geldin diyorum
+ben özür dilemek için geldim.

"bir kız vardı onla buluşcaktım aslında ama gelmedi. Feci bir yağmur vardı ve denizin evi yakındı başta gitmeyi düşünmedim, unutmak istiyordum onu, ah eğer o kız gelseydi buluşmaya şimdi denizi görmek zorunda kalmayacaktım."

-ne özürü be! hangi özür! eşşek gibi bırakıp gittin beni
+ya ben salaklık ettim işte olur öyle her ilişkide..
-her ilişkide? güvendim gerizekalı ben sana, babama karşı anneme karşı seni savundum..

"anne ve babası hep nefret etmişti benden. off nasıl böyle bir adam oldum ben. Sadece saçlarına dokunup sarılarak uyumak istedim o an. Niye ayrıldım ki zaten dün? kafamdan neler geçiyordu."

-o orospu Ada ortaya çıktığından beri belliydi zaten senin bir şeyler karıştırdığın! o şıllığa gittin değil mi dün gece! onda buldun teselliyi

"Ada.. evet ada biraz etkiliydi. benim gibiydi aslında biraz o kız. Pek sallamıyordu ilişkileri. One night stand modu da değildi onunla, başka birşey vardı, aramızda seks yoktu ama dahada iyi bir haz veren muhabbet vardı"

+Deniz ne alakası var ananeme gittim ben

"Denizden kaçtığım yegane yer ananem ve buzdolabında ki donmuş ekmeğin çözülmesini bekledikten sonra yiyebildiğim kahvaltılarıydı"

-yalan söyleme aradım ben yoktun orda
+saçların..
-ne var saçlarımda!
+çok güzel dokunabilir miyim?
-manyaklaşma ne oldu sana
+....
-aa ağlıyormusun sen?

"..asktir niye ağlıyorum lan ben! o an kendimi tutamadım, sanki bir gündür gözümden akmayı beklemiş o üç damla pıt pıt yere dökülüyordu. üçüncü ve sonuncu damla döküldüğünde boş boş denize bakıyordum."

-niye ağlıyorsun ya?
+bilmiyorum! hıck ..snııf öyle tutamadım kendimi
-al şu peçeteyi
+sağol.. saçların niye bu kadar sarı?
-boyattım bugün rengini açtım biraz..

"haydaa.. hiç aklıma gelmedi boyatması. ben ulvi bir şey bekliyordum, bir aydınlanma, omuzlarından çıkacak kanatlar.."

+yapma ya
-noldu sevmedin mi rengini?
+yok güzel..
-...
+...
-yağmur dindi..
+gitmeli miyim?
-gitme...
+gitmeem...

"Aslında o an gitmeyi düşündüm. Ama dışarsı çok soğuktu ve yağmur sanki benim dışarı çıkmamı bekliyormuşcasına susmuştu.. çık dışarı p..zevenk şimdi senin ..nanı s..kcem... der gibiydi, çok sinirliydi yağmur. çünkü deniz benleydi..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder