4 Temmuz 2008 Cuma
Midas'ın Kulakları
Kral oluşu, yaşamı ve ölümü üzerine rivayet muhtelif Midas'ın. Mitlere, destanlara, operalara konu olmuş...Biz de "Bi görelim..." diyerek Polatlı'ya, Gordiyon'a doğru yola çıktık...
Söylenti bu ya, Yunan Tanrısı Apollon ve Kır Tanrısı Pan arasında yapılacak bir çalgı çalma yarışmasında Midas yargıçlardan biri olarak seçilmişti. Doğrusu bu ya, Kır tanrısı, kavalıyla hoş sesler çıkarıyordu! Ama Apollon'un gümüşten lira'sı her çalgıdan üstündü! Apollon çalmaya başladığında deniz kızları Sirenler bile durup onu dinlerdi!
Yargıçlardan ikincisi dağ tanrısı Tmolos, yengi çelengini Apollon'a verdi. Ama Midas oyunu yarışma sonunda Pan'a yönelik kullanınca Tanrı Apollon çok kızdı ve "güzel müziği ayırt edemeyen kulak insan kulağı olamaz, sana eşek kulağı yakışır" diyerek Midas'ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürür. Zavallı Midas bir süre, tanrının bu özel armağanlarını koca bir külah içinde sakladı. Sakladı ama onun saçlarını kesen berber sonunda kulaklarını gördü ve böylelikle kralın sırrını öğrenmiş oldu. Ancak sır bu insan ağzına sığar mı? Berber sancılar geçirir. Dayanılmaz ıstıraplar yaşar. Sonunda sırrını bir kuyuya söylemeye karar verir. Kuyuya eğilir ve "MİDAS'IN KULAKLARI EŞŞEK KULAKLARIIII!!!" diye avazı çıktığı kadar bağırır. Sırrı kuyudaki su sazlara, sazlarsa rüzgarda salına salına bütün etrafa yayılır. Böylece bütün ülke Midas'ın sırrını kısa zamanda öğrenir.
Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde yapılan bilimsel çalışmalarda, Midas'ın ana karnında bir hastalığa yakalandığı ve kulak kanalları asimetrik olarak doğduğu anlaşıldı. Asimetrik kulak yapısı nadir görülen bir hastalık şekli. Önden veya arkadan bakıldığı zaman bir kulağın diğerinden çok daha yukarıda veya aşağıda olduğu görülür. Çirkin bir görünüm oluşturan bu hastalık Midas'ın kafatasında belirgin izler de bırakmış. Halkından utanan Midas'ın sürekli olarak başına geçirdiği bir serpuşla gezdiği, kulaklarını hiçbir zaman göremeyen halkının ise, Krallarının kulakları hakkında yorum yaparak, göremedikleri kulakları eşek kulağına benzeterek Kralları hakkında dedikodu yaptıkları düşüncesi kuvvet kazandı.
Biz de kulaklarımıza inanamadık... Midas nasıl kral oldu? Kulaklarının nesi vardı? Her tuttuğu altın mı oluyordu? Midas öldürüldü mü? Öldürülmediyse peki nerde? "Gözlerimizle görelim, bakalım öyle mi?" diye Gordiyon'un yolunu tuttuk. Yerin onlarca metrelerce altına girdik... Öyle şeyler gördük, öyle şeyler gördük ki bu sefer de gözlerimize inanamadık... O yüzden fotoğraflarını çektik... Önümüzdeki günlerde fotoğraflar ve öykülerle burada fotogezi.blogspot.com adresinde izleyebilirsiniz...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder