-Yurtdışında çalıştığım proje bitti bir aylığına türkiye ye gelip ay sonunda gene başka bir ülkeye gidiyorum. Bu git gel durumu yorsa dahi türkiye de beni bağlayan pek birşey olmadığını anlıyorum her geldiğimde.
-benimle aynı dönem yurtdışında doğmuş yeğenlerimde geldi. Veletler türkçe anlamalarına rağmen fransızca konusuyor sayelerinde ben de fransızca öğrendim, yat kalk sus vs. Beynim dondu arkadas.
-yeğenler geliyor diye annem dalin kids muzlu sıvı sabun almış eve. Bende yılda 5 gün evde olan biri olarak ilk gördüğümde afallasamda muhteşem bir kokusu olduğunu farkettim açıkcası 30 yaşında adamım sabunu yiyesim geldi gittim utanmadım kendime de aldım hemen, aynen aşağıdaki gibi bir sabun, suratınızı muzlu puding ile yıkıyormuşunuz hissi veriyor. Evet küçük şeylerden mutlu oluyorum ben.
-Gittim araba aldım geçenlerde. (Hep alırım ben , bir gün araba almazsam rahat uyuyamam) neyse amma çok işi varmış arkadaş, motorlu taşıtlar vergisi, trafik sigortası, kaskosu b.ku püsürü bitmedi. Türkiye de lüksmüş gerçekten.avrupada 10000eu verdiğin arabaya burda 50-60 milyar (hala milyar diyorum ben) veriyorsun.
-yavas yavas evde kaldığımı farkettim birde, uzakta yaşayan biri olarak uzak mesafa ilişkisi yürütemeyen bir adammışım ayrıca bired pitmişcesine kimseyi beğenmiyorum. Hayallerde adriana lime gerçekte yıldız tilbe var bende. (Yıldız tilbeden gelecek davaya karşılık edit; kendisini sayarız severiz çok süper çok iyi taammı)
-schengen vizesi bitmişti ona başvurdum sanırsın fransadan arsa almışım kaçak villa yapıcam kağıt işlerini hazırlıyorum o derece fazla belge istediler. İtalya kolaymış diye italyadan aldık bu sefer en azından önümdeki bir sene rahatım. Nereye giderim bir fikrim yok gerçi.
-düşündümde norveç e gitmek istiyorum, soğuk olsun zaten insan olmasın
-hümanıst benlığımde kaybolmuş ayrıca, kimi zaman düşünüyorum uzaylılar bassın dünyayı göktaşı falan düşsün dinozorlar yesin ,milyonda bir nüfus kalsın baştan kurulsun herşey. Olmadı bence bu çocuk(dünya- örth-madırlend)
-parise götürmelık hatun kişi lazım bana (boyle deyince olmadı sanki) her parise gittiğimde (her haftasonu gidermiş gibi konuşmak) ne güzel tam hatunkişi ile gelinecek yer deyip bir dahakine sap geziyorum parisi. Yalnızlığın başkenti oldu benim için paris.
-eskiden kafamda yapmak istediğim şeyleri düşünüp yazıp sırayla gerçekleştirmeye çalışırdım, şimdi sadece düşünüp geçiyorum. Yaşlanmak böyle birşey belki bunun bir kademe üstü hiç düşünmemek olabilir.
-redbull bağımlısı oldum gibi. Her akşam bir tane içesim geliyor eğer dolapta 2-3 tane varsa hepsini içiyorum. Kalp krizine birebir. Bıraktım gibi gerçi.
-3 yaşında olan yeğenim istediği şey yapılmayınca ağlayıp çığlık atıyor. İlk gördüğümde çok korkmuştum alıştım sonra. Herif ne istese yaptırabiliyor bana, daha bugun cips yemek istedi dedim dur yersin yeni yemek yedin falan falan hemen çığlık ata ata ağladı, bende laps diye verdim cipsi saniyesinde sustu. Takla at anır dese anırırdım o derece. Ne derse yaptırıyor velet ıyı taktık valla. Ben mal gibiydim o yaşlarda, köşe yastığı derlermış bana. Koyarlarmış koltuğa bön bön otururmuşum yastık gibi.
-çocuklu aileler için patent almayı düşündüğüm zararsız organik uyku spreyi projem var. Mesela çocuk çok bağırdıöı sıkıyorsun suratına uyuyor. Birde bunun yanında ayıltıcı sprey fikrim var buda uyandırıyor. Super bence sık sık dur. Kendime de sıkarım arada mis.
Neyse şimdilik bu kadar haydi görüşürüz efenim, unutmayın en süper en muhteşem en mühim bişi sensin hayat süper bulutlar çok bir koyunumsu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder