3 Ocak 2015 Cumartesi

KANSER İSTATİSTİKLERİ VE NE YAPMALIYIZ?

Kanser 2015 yılında da en popüler sağlık konularının başında gelecek. 

ABD’de 2015 yılında 600 bine yakın kişinin kanser nedeniyle yaşamını yitireceği ve 1.600.000 kişiye kanser tanısı konulacağı öngörülüyor.

Bu yazımda kanserle ilgili bazı kritik soruların yanıtlarını tartışmak istiyorum.

1- Kanser önlenebilir bir hastalık mıdır?

Yanıt tek kelime; Evet...!

Tüm kanser nedenlerinin %30’unu sigara ve aşırı alkol tüketimi, %30-35’ini ise yüksek şeker içeren diyet, aşırı karbonhidrat kullanımı, obezite ve fiziksel aktivite azlığı oluşturuyor.

Kronik enfeksiyonlara bağlı gelişen kanserler ise tüm kanserlerin %20’si. Hepatit B virüsü, HIV, human papilloma virüs, Ebstein Barr virüsü, Helicobacter pylori infeksiyonları çok iyi bilinen kanser nedenleridir.

Veriler çok açık, tüm kanserlerin %85’ini değiştirebileceğimiz risk faktörleri oluşturuyor. 

Sigara ve alkol kullanmayan, sağlıklı beslenen, hareketli bir yaşam süren, enfeksiyonlara karşı uyanık bir kişinin kanser riskinin ne kadar azaldığı ortada.

Kanserlerin %18-20’si ise hormonal nedenlere bağlı ortaya çıkıyor.

Şaşıracaksınız ancak meslek ve hava kirliliği gibi çevresel riskler tüm kanserlerin sadece %3’üne neden oluyor.  

2- Yaşam tercihleri dışında kanser riskini azaltmak için başka ne yapabiliriz?
Erken teşhis önemlidir. Böylece kanser riskini çok önceden sezip kanserden korunmak mümkün. Bu konuda en bilinen örnekler; meme, kalın barsak, rektum, rahim ağzı ve akciğer kanserleridir. Bu kanserleri veya bu kanserlerin gelişimine zemin oluşturacak öncül hastalıkları erken fark etmek tedavi şansını çok arttırıyor.

Yani düzenli sağlık kontrolleri özellikle 55 yaş üstünde erken teşhis açısından çok önemli.

3- Yukarıda anlatılan risk faktörlerinden kaçınmak, düzenli sağlık muayenesinden geçmek kanserden korunmayı garanti eder mi?

Bu sorunun yanıtı “hayır, etmez”.

Meme, rahim ağzı, kalın barsak kanserlerinin aile yatkınlığı olduğu bilinmektedir. Ailesinde sık kanser öyküsü olan bireylerde kanser gelişim riski daha yüksektir.

4- Yaşın kanser oluşumunda önemi var mı?

Yanıt evet. Tüm kanserlerin %77’si 55 ve üstü yaş grubunda ortaya çıkıyor. Ancak kanserin her yaşta görüldüğünü de unutmamak gerekir.

5- Toplumda kanser sıklığı artıyor mu?

Bu sorunun yanıtı da evet. Bunun iki nedeni var, ilki yaşam süresinin uzaması, ikincisi ise kanser farkındalığının artması.

Elbette bu iki etmene yukarıda tartıştığım risk faktörlerini de eklemek gerekir. 2014 yılında tüm dünyada 14.100.000 yeni kanser tanısı konuldu.

Bunların %53’ü erkek, %47’si kadındı. Ortalama her 100.000 erkekten 205’i, her 100.000 kadından ise 165’i kanser tanısı aldı.

Fransa erkeklerde kanser sıklığının en yüksek olduğu ülke. Bu ülkede her 100.000 erkekten 385’i kansere yakalanıyor. Danimarka ise kadınlarda kanserin en sık rastlandığı ülke (100.000’de 328).

6- Kanser tedavisinde ne kadar ilerledik?

Evet ilerliyoruz. İngiltere’de son kırk yılda sağ kalım oranları ikiye katlandı. Meme kanserinde hastalıktan tam kurtulma şansı %78 arttı.

7- Kanser tedavisinin maliyetleri ne durumdadır?
Sadece ABD’de kanserin maliyeti yıllık 216 milyar dolardır. Bu paranın 87 milyar doları tedavi maliyetleri, geri kalanı ise erken ölümlere bağlı iş gücü kaybı gibi kayıplardır.

Öngörüler, 2030 yılında yeryüzünde yılda 23.6 milyon yeni kanserli hasta olacağını göstermektedir. Bu 2012 yılı değerinin %68 fazlası demektir.


Sadece bu veri bile önleyici yaklaşımların ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder