İsmi Hipokrat, tıbbın babası, Anadoluluların 2500 yıl önceki hemşerisi.
Hayatında hiç Atina’yı görmemiş, mesleğini Bodrum’un karşısındaki Kos adasında ve Ege’de sürdürmüş biri.
Tüm dünyada, yeni mezun olan hekimler onun andıyla ilk adımlarını atarlar meslek yaşamlarına.
Özgün Hipokrat Andı şöyle başlar.
“Hekim Apollon, Asklepius, Higiya, Panacea üzerine ve bütün Tanrı ve Tanrıçaların huzurunda yemin ederim ki, yeteneğim ve gücüm elverdiğince bu ant ve sözleri tutacağım...”
İsmi Haydar Şahinoğlu, Profesör Doktor, Anestezi Uzmanı, On dokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı.
Hastane ve okul yatırımları olan biri, eşi Binnur Şahinoğlu eski AKP milletvekili.
Prof. Dr. Ferit Bernay’ın döneminde sinek kaydı traşlı, şimdi çember sakallı, uyumlu bir öğretim üyesi.
Eşi AKP milletvekili olmasına karşın kendi deyimiyle “ hizmet anlayışının sonucu olarak hastane ve okul yatırımlarından hep zarar etmiş” birisi.
Hipokrat ile hemşerisi Şahinoğlu’nun yolu 2500 yıl sonra kesişti.
Çünkü 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Şahinoğlu, 2500 yıllık Hipokrat Andını değiştirdi. Dekan, yeminden “Din, Milliyet, Irk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime” cümlesini çıkarttı ve “Allah’ın huzurunda ant içerim" cümlesini ekledi.
Dekan bey andı neden değiştirdi?
Belki de iki mesaj veriyor.
İlki “fikri size uymayan birine hekimlik bilginizi kullanmanız gerekmiyor...”
İkincisi “ben çok dindarım...”
Gezi olaylarında göstericilere yardım eden hekimleri sorgulayan, dindar olmanın “adam” olmaya yettiğini dayatanlara “sadakat” mesajı daha güzel iletilebilir mi?
Esenler İlçesi…
Kos adasına 1000 km’den daha yakın, İstanbul’un ilçelerinden biri.
Geçtiğimiz günlerde Esenler Kaymakamlığın Hukuk İşleri Şefliğinden bölgede çalışan hemşire ve doktorların şikâyet edilmesi üzerine soruşturma izni istendi. Hukuk İşleri Şefliği, Hipokrat Andının metninde değişik yaptı ve izni bu değişikliğe dayandırdı. Anda, metnin aslında yer almayan “hastalarımı memnun edeceğime” şeklinde bir ifade ekledi. Kaymakam; değiştirilmiş metne dayanarak, hastalar haksız taleplerde de bulunsalar doktor ve hemşirelerin onları memnun etmeleri gerektiğini düşünüp soruşturulmalarına izin verdi.
Hipokrat’ın Anadolu’sunda, Ali İsmail Korkmaz isimli bir vatandaş daha bir yıl önce Gezi Parkı olayları sırasında feci bir biçimde dövülüp beyin kanaması geçirdi. Acil servise başvuran Korkmaz’ı Dr. Hasan Gülcü gördü. Dr. Gülcü’nün Ali İsmail Korkmaz’ı başından savdığı, “sen önce bir git karakolda ifade ver” dediği ileri sürüldü. Tıbbi yardım alamayan Ali İsmail Korkmaz yaşamını yitirdi.
Peki sonra ne oldu?
Hipokrat’ın doğduğu Kos adasından yaklaşık 600 km uzaklıktaki Eskişehir Tepebaşı Kaymakamlığı, Dr. Hasan Gülcü hakkında soruşturma izni vermedi.
Yazdıklarımdan Hipokrat Andının değiştirilemeyecek bir metin olduğuna inandığım sanılmasın. Sonuçta bu ant semboliktir, insanları ve hekimleri mesleğin köklerinden haberdar eder, sorumluluklarımızı hatırlatır.
Üstelik Hipokrat’ın özgün metni zaman içinde defalarca değiştirilmiştir. Günümüzde hekimlerin “Tıp Tanrısı Asklepeion” üzerine yemin etmeleri beklenebilir mi ? Yeni mezun hekimlerin kutsal inançları üzerine veya namus ve şerefleri üzerine yemin etmelerini yadırgamıyorum, eninde sonunda göstermelik bir törendir bu. Önemli olan kimlerin, ne zaman ve neden bu yeminin metni üzerinde değişiklik yapıyor olduklarını ve amaçlarını görebilmektir.
Hekimliğin değerleri evrenseldir, barışçıldır, koşulsuz biçimde insanı ve insan sağlığını esas alır.
Bu değer ve amaçlar ile çelişen “Hipokrat Andı” müsveddeleri hükümsüzdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder